Köy Berberi
Yaşlandıkça etrafımıza çoğunluklada çocukluk ta
yaşadıklarımızdır anlattıklarımız, geçmişe özlem diye düşünüyorum. Oysa şimdi
geçmişten daha rahat bir yaşantımız olduğu da bir gerçek. .Köylerde muhtar
tarafından fikride alınarak yıllık olarak köye berber tutulurdu. Berber
kazancı yıllık olarak köylünün ürettiği buğdaydan hak almak şeklinde olurdu.
Buna dahil olmıyanlar ise traşını para ile olurdu. Hasat zamanı geldiğinde köy
korcusu ile köy berberi harmanları dolaşır anlaşılan hakkını kile olarak
alırdı. Alınan buğdayları berber daha sonra satarak paraya çevirirdi. Hak kile
olarak anlaşılırdı. Mesela yıllık köylüden 100 kile buğdaya anlaşılırdı.
Onsekizkiloluk tenekelerle iki teneke dolusu buğday bir kile sayılırdı. İşte bu
berberler o köyün hem berberi,hem dişçsi hemde sünnetçisi idi.
Köye haftada bir veya iki kere gelirdi. Köyün kahvesinde ona
ayrılan bir tahta masada sabahtan akşama kadar gıcırdayan tahta sandalye
üstünde saç sakal traşı yapardı. Bir usturası,ustura bileme kayışı,biraz
büyükçe bir aynası, traş sabunu,fırçası,havlusu ve traş olan kişinin boynuna
astığı örtüsü. Hem traş yapar hemde etrafa laf yetiştirrdi. Akşam oldumu
aletlerini çantasına koyar giderdi. Köylü onu kendilerinden biri olarak
görürdü. Şehirde de berberin dükkanı köylünün uğrak yeri olurdu. Köyün dişçiside
bu berberdi. Köyde birinin dişimi ağrıdı berber köye gelince
bakılır,çekilecekse küçük büyük ayırt edilmeksizin çoğunlukla kahve dışında
tahta bir sandalye ye oturtulan hasta kollarından arkadan tutulur ,berberin diş
çekmeye mahsus pensesi ile çekilirdi. Çekildikten sonra bir yumak pamuk çekilen
dişin yerine sokulur,bir müddet kalması söylenirdi. Morfin falan hak getire...
Dişi, berberin pensesi yeter ki tutsun nasıl BERBER nasıl,kırılsada parçalansa
da o diş bir şekilde alınır ve temizlenirdi. Ben hiç berberin çektiği dişten
dolayı ölen insana rastlamadım. İşlerinin ehli kimselerdi. Benim dişimde o
gıcırdayan tahta sandalye üstünde çekilmişti. Köyde sünnet olacak birimi
var,yine müracaat o köy berberi idi. Tek aleti sakal traşı yaptığı usturasıydı.
Sünnet olacak çocuk arkadan bacakları ve elleri tutulur,berberde usturasıya
sünnet işini hallederdi. Beni de köye gelen berber sünnet etmişti.
Güzeldi o günler. Hemde çok güzel…
Kamil ERBİL