TİMURTAŞ
PAŞAZADELER
Timurtaş Paşazadeler Osmanlı tarihindeki uzun ömürlü bürokrat ve
devlet adamları ailelerinden birisidir. Osman Gazinin-muhtemelen Ertuğrul
Gazi’nin silah arkadaşı- Aygud Alp’ten başlayarak ömürlerini komutan ve vezir
olarak devlete uzun yıllar başarıyla hizmet eden aile hakkındaki bilgiler vakıf
kayıtlarından titiz araştırmalar sonucunda ancak bulunabilmektedir. Timurtaş
Paşazade ailesi de hem faaliyetleri hem de hayrat ve vakıflarıyla gerçek bir
vakıf ailedir.
Timurtaş Paşa (ö.1404) Kaynaklarda
“Kara” lakabıyla anılmakta olup ilk Osmanlı vezirlerinden biri kabul edilir.
Tarihi geleneğe göre ailesi Osman Bey’in silah arkadaşlarından Aykut Alp’e
dayanır. Babası Aykut Alp’in oğlu Emir Kara Ali Bey olarak zikredilir. Kara
Timurtaş Paşa muhtemelen I. Murad’ın emriyle kayın pederi Rumeli Beylerbeyi
Lala Şahin Paşa ile beraber Tunca nehri boyunca yapılan fetihlere katıldı. Birlikleriyle
Yenice-i Kızılcaağaç ile (Elhovo) Yanbolu’yu ele geçirdi ve Edirne’ye döndü
(1367-1369 arası). Ardından Edirne’de vefat eden Lala Şahin Paşa’nın yerine
Rumeli beylerbeyi oldu. Osmanlı Beyliği’nin önde gelen askeri liderlerindendir.
Muhtemelen yaşı ilerlediği için
idari işlerden çekilen Timurtaş Paşa son yıllarını Bursa’da geçirmiştir. Mart
1404’te burada vefat ederek yaptırdığı caminin yanındaki, kitabesinde “
melik-ül Ümera olarak zikredildiği türbesine gömüldü. Oğlu Ali Bey’in Manisa’da
bir camisi vardır. Diğer oğlu Umur Bey Aşıkpaşazade’nin ravileri arasındadır.
Alim bir zat olan ve 865’te (1461) vefat eden Umur Bey Bursa, Biga ve Afyon’da
cami, Edirne’de mescid yaptırmıştır.(DİA-özet
)
Kara
Timurtaş Paşa’nın hem üst soy (babası Emir Kara Ali ve dedesi Aygud Alp) hem de
alt soyu hakkında tarihlerimizde bilgi eksikliği vardır. Oysaki Kara Timurtaş
Paşa’nın ailesi Osmanlı tarihinde Çandarlı ailesi kadar etkili bir ailedir. Yaptıkları
hayratlarla isimlerini silinemez şekilde Osmanlı tarihine yazdırmışlardır. Öyle
sanıyorum ki Kara Timurtaş Paşa’nın ailesi hakkında en ayrıntılı çalışma Vedat
Turgut tarafından Osmanlı Araştırmaları dergisinin 2019 sayısında yayınlanan Vakıf
Belgelerine Göre Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi Aileleri II: Al-i Timurtaş
Paşa isimli çalışmadır. Timurtaş Paşazadelere ait vakıf bilgilerini bu
çalışmadan özetleyerek aldım. Bu
çalışmadan öğrendiklerime göre:
Bursa
Kalesi içindeki Yerkapı Mescidi’nin Timurtaş Paşa’nın babası Kara Ali Bey
tarafından yapıldığı bilinir.
Timurtaş
Paşa’nın Edirne ve Bursa’da hayratı mevcut olmakla beraber, hayratı
için tertib ettirdiği bir vakfiyesine ulaşılamamaktadır. Vakfın Bursa nefsinde İncirlice, Balıklıpınar
nezdinde yer alan zeminler, Tahtakale’deki dükkân, istabl ve haneler, üç bab
dükkan ve Han civarındaki 12 bab dükkân, İnegöl’de mezra’ haline gelmiş olan
Helalca Köyü ve Karalar (Çukuralı) köyü ile köydeki iki âsiyâbdan hâsıl olan
17.900 akçelik gelirinden tevliyete senevî 1790, müderrise 2880, danişmendlere
5400, imama 720, 10 nefer cüzhâna 3600 ve türbedâra 720 akçe olmak üzere 15.110 akçe cihet tayin edilmiştir.
Bursa
merkezinde Timurtaş Paşa’nın vakıf eserleri etrafında iki mahallenin geliştiği
görülür. Bunlardan biri Timurtaş Mahallesi diğeri Zaviye-i Pir Gazi Timurtaş
mahallesidir. Timurtaş Paşa Vakfı’na bağlı olan köylerden biri Kelesan Köyü
olup, Murad Hüdâvendigâr zamanında Uğurlu Çiftliği’nin Timurtaş Paşa’ya
mülklüğe verildiği ile ilgili nişan-ı şerifin varlığından bahsolunur. Sonradan
Timurtaşoğlu Ali Bey’in hissesine düşen köyün bir kısım geliri Timurtaş
Paşa’nın Camii’ne vakfolunmuş gelir zaviyeye sarfolunmuştur.
Yıldırım Bayezid zamanından beri
Timurtaş Paşa ve oğullarına temlik edilmiş olan Kirvasil Köyü de Bursa’daki
Timurtaş Bey İmareti’ne vakfedilmiştir.
Hacı Timurtaş Paşa’nın Bergama’da
bina ettirdiği kervansarayı için 16 dükkanın belirlenemeyen hâsılı
vakfedilmiştir.
Timurtaş Gazi’nin Trakya’da Vize
Nahiyesi’nde de bir zaviye bina ettirdiğine dair bir kayıt oldukça önemlidir.
Vize’deki zaviye için Bursa- Bademlü Köyü vakfedilmiştir.
Timurtaş Bey’in Edirne’deki hayratı
için vakfettiği akarata bakıldığında ise, üç köyün vakfedildiği
anlaşılmaktadır. Edirne- Üsküdar Nahiyesi- Timurtaş Bey nam-ı diğer Saru Yakub
Köyü, Etmekçi Köyü ve Karun nâm-ı diğer Timurtaş Köyü. Bu şekilde, Edirne’deki
hayratın akaratının toplamı 12.971 akçedir.
Bolu’ya
bağlı Yedidivan’daki Hacı Fakih Vakfı’nın da Timurtaş Bey tarafından
yapıldığına hükmetmek gerekir
İnegöl’deki Helalca Köyü,
Osman Gazi’nin oğlu Savcı Bey’in evladından (Selim Bey) satın alınmış olup,
medreseye vakfedilmiştir.
Kara Timurtaş Paşa’nın kaynaklarda
geçen 5 oğlu vardır. Yahşi, Ali, Umur, Oruç ve Hoca Firuz Bey/Paşa. Kızlarından
ve oğullarından sayısız torunu ömürlerini devlet hizmetinde geçirmişler sahip
oldukları mülkleri vakfetmişlerdir. Vakıf şahsiyetleri yüzünden ailenin ismi
tarihe geçmiştir.
YAHŞİ
BEY
Timurtaş Paşa’nın en
büyük oğlu olan Yahşi Bey, İstanbul’a bağlı bir semt olan Şile’yi önce 1391 ve
sonra 1396’da iki defa ele geçirmiştir. Onun ele geçirdiği bu yerin geliri
Sultan Bayezid tarafından Bursa’da tesis edilen Kazerûniyye Zaviyesi’ne
vakfedilmişti.
Aydın Livası
evkâf defterinde de Yahşi Bey’in Tire’ deki Cami ve zaviyesi ve Birgi’de bina
ettirdiği imareti ile Selçuk (Ayasuluğ)’da yaptırdığı medrese ve türbeye dair
vakıf kayıtlarına rastlanır. Yahşi Bey’in hayratına Tire-Yenipazar’da
yaptırdığı bir hamam, bu hamamın kuzeyinde bina ettirdiği kabban kervansarayı,
bitişiğindeki dükkanlar, kervansarayın yakınında çeşmesiyle beraber tahtanî ve
fevkâni hücreleri müştemil bir han, kervansarayın etrafında bulunan müteaddit
dükkanlar, Söke’de bir hamam ve bazı dükkanlar, Menteşe Sancağı’na bağlı
Balat’ta bazı yerler ve Ayasuluğ’daki arazilerin yanısıra Tire’ye bağlı Bergoz
Köyü’nün gelirleri vakfedilmiştir. Tire’de bulunan 22 dükkan ile bir dükkânın
yarı hissesi de Yahşi Bey’in hatunu tarafından 60.000 akçeye satın alınarak
Yahşi Bey Türbesi’ne vakfedilmiştir.
Kocaeli’ne bağlı Gebze
(Genivize) Nahiyesi’nin merkezinde zaviye yaptıran Yahşi Bey’in de Timurtaş
Paşa’nın oğlu olması kuvvetle muhtemeldir. Günümüzde zaviyeden eser kalmayıp,
vakıf defterinde de akaratının çoğunun harap kaydedilmesi, vakfın erken dönem
vakıflarından olduğunu gösterir. Gebze’de bir debbağhanenin nısıf hissesi,
harab olan odaların yerleri, harab durumda olan bir bezirhane, bir pare harab
bağ, tarla iken bağa çevrilen ve harab olup yerine evler dikilen yerler ve
Çayır Değirmeni’nden söz konusu zaviye için gelir sağlanıyordu.
Yahşioğlu
Hamza Bey
Vedat
Turgut’un tespitlerine göre Yahşi Bey’in oğlu Hamza Bey’in oğlu Mehmed Bey’in
hanımı Hadice Hatun’un İnegöl’de, anne babasına kendisi ve kızı için cüz
tilaveti maksadıyla kurduğu vakfına bağlı bir köy ve mezraa bulunuyordu.
Hamza Bey Bursa- Muradiye mahallesinde cami, imaret ve
türbeden müteşekkil külliyesi için İnegöl’e bağlı iki, Yarhisar’a bağlı iki ve
Yenişehir’e bağlı Karaali köyü, Bergama-Şibli
köyü, Karesi-Boğazhisar-Yassıbeli, Kütahya-Karaağaç-Yeni Çukurca, Kara İsa,
İshaklar,Sivrihisar’a bağlı iki köy ve Bergama’da bir bezzazistan’ın gelirleri
Hamza Bey vakfına aitti.
Kara Mustafa Paşa
Kara
Mustafa Paşa Yahşi oğlu Hamza Bey’in torunudur.
Mustafa Paşa Pazaryeri-Ermenipazarı- merkezinde harap bir caminin
temelleri üzerine yaptırdığı cami, zaviye ve kervansarayı için H. 882 tarihli
vakfiyeyle, İstanbul’da
Mevlana Molla Hüsrev hazretlerine mensûb mescid-i şerif civârında kâin hamamı
ve orada vâki dükkânlar ve başhaneyi,
müteaddid odalar ve bunlara müştemil bir menzili, Mahmud Paşa’ya mensûb İmaret Mahallesi’ndeki menzili, Edirne’de Yeni Cami Mahallesi’nde vaki bir diğer
menzili, İnegöl’de kâin Karaca Değirmeni, Hamzabey Köyü’ndeki dolap ve dönen
iki değirmeni, İnegöl Karacakaya’da vâki
hadimlerin, evlad ve ensâb ve zevceleriyle ellerinde mevcud eşyanın tama- mını, Sultanöyüğü’nde vâki dişi merkeblerin hizmetçileri ile beraber
tamamını ve meblağı belirsiz nakit akçeyi vakfetmişti.
Mehmed Bey
Kara
Mustafa Paşa’nın diğer oğlu aynı zamanda II. Bayezid’in torunu Mehmed Bey
Bursa’da ki camii ve muallimhanesi ve Hamzaköy’deki muallimhanesi için vakıf
kurmuştu. Mehmed Bey’in oğlu Abdullah
Bey Hamza Bey köyündeki bir evde üç göz değirmen ve 50.000 akçe nakit akçeyi,
Mehmed Bey mescidinde günlük 10 cüz okunması şartıyla vakfetmişti.
Hamza Bali Bey
Hamza Bali Bey Çandarlı
Halil Paşanın bacanağı ve Kara Mustafa Paşa’nın kardeşidir. Hamza Bali Bey
Yenişehir’deki camisi için İnegöl-Ede köyünü vakfetmşti.
ALİ BEY
Saruhan
sancakbeyliğini 4-5 sene uhdesinde bulunduran, görev yerinin merkezi olan
Manisa’da H. 831’de yaptırdığı bir camisi bulunan Ali Bey, babası adına da
Bursa’da vakıflar tahsis etmiştir. Ali
Bey ait olan ilk vakfiye belgesine göre bazı bağ ve dükkanlarını babası
Timurtaş Bey’in bina eylediği zaviyeye vakfetmiştir. Vakıf bu sadakasının en
büyük ecri kendisinden evvel vefat eden şehid oğlu Ahmed Bey Çelebi’nin ruhuna
hediye edilmiştir.
İkinci belgeye (821
tarihli) göre Manisa’da vakfettiği kain buğday değirmenini havi bir evin
gelirini Mesnevihân Hayreddin’e üç, fakihe bir, mescidin kandiline bir dirhem
verildikten sonra fazlasının insanların zahidi ve seyyidlerin en muttakisi
olarak vasıflandırılan kişinin muvafık gördüğü fukaraya tayin etmiştir.
Üçüncü belgeye göre ve
Saruhanoğlu İshak Bey’in yaptırdığı han Ali Bey tarafından satın alınarak (H.
821 tarihli belgeye göre, altlı üstlü dükkanları, arsası, yolları, çarşısı,
binaları ve taşlarıyla beraber hanın tamamı fukaranın mesalihi için
vakfedilmiştir. Belgeye göre vakfedilen akarat şu şekilde gösterilebilir:
Manisa nefsindeki hamam, Karaman kayası nezdinde Akpınar nehri mukataası
(çeltik) ve korusu, Hazret-i Sultan Korusu, çiftlik, dink ve zemin, yaylak,
Gürleye nehrindeki âsiyâb, Manisa’nın Ayn Ali Baba Mahallesindeki hane
zeminleri ve bagat, Bazar-ı Büzürg’deki 12 bab dükkân, kervansaray, müteferrik
zemin, dink ve bağ, Ali Bey Korusundaki kovan mahsulü, Nif serhanesi dükkanı ve
bahçe, Menemen’de Kiremitlik zemini. Bundan başka Kanuni Sultan Süleyman’ın
validesi Hafsa Hatun’un mülkü iken Ali Bey İmareti evkafından Ali Bey Bahçesi
ile istibdal edilen Erderlü ile Adala’ya bağlı Balıklağu ve Depecik köyleri de
vakıf kayıtları arasında yer almaktadır. Ali Bey’in Saruhan Sancağı’ndaki
evkafının toplam yaklaşık 49.000 akçe geliri vardır.
H.
889 tarihini taşıyan bir diğer belgeye göre Ali Paşa’nın oğlu Mahmud Bey;
Bursa’da etrafındaki dükkânlarla beraber hanın tamamını, Tahte’l-kala’da birisi
başçı dükkânı olan beş bab dükkânını, Timurtaş Bey İmareti Mahallesi’nde bir
fırınla beraber dört hücreyi, Tahılpazarı Mahallesi’nde biri kasap dükkânı olan
üç bab dükkânını, Bursa’nın Kal’a Mahallesi’nde bir oda, bir fırın ve yekdiğere
mülâsık beş hücreyi müştemil menzilini, Umur Bey Mahallesi’nde dört oda ve
havluyu müştemil menzilini, Ulgarlar Mahallesi’nde Muhzır Hacı Karaca’dan satın
alınan bahçeyi, Kütahya’da kâin bahçeyi ve bir bina dahilindeki değirmeni
vakfetmiştir.
UMUR BEY
Timurtaş
Paşa’nın hem âlim ve hem de mücahid diğer oğlu Umur Bey’in 1461’de vefat ettiği
ve Kayseri/Develi, Bursa ve Biga’da birer cami, Afyon’da günümüzde bulunmayan
bir cami, Bergama’da bir medrese ve Edirne’de bir mescid bina ettirdiği ve bu
hayrâtı için çeşitli akarat ile camiden dışarı çıkarılmaması kaydıyla pek çok
kitap vakfettiği anlaşılmaktadır.
Umur Bey evkâfı içinde
yer alan zaviyenin akaratı içinde bahçe, armut ağaçları, matbah damı, ahur,
küçük ve büyük 11 kıta kazgan, bir büyük sahan, 40 saht, 34 tepsi, iki kuzu
tepsisi, iki sini, üç tava, 40 taş genger, iki kemha, dört sac ayağı, bir unlu
fırın, beş anbar, bir kiler, 20 re’s öküzü, 20 re’s inek, altı re’s su sığırı
ve 510 koyun bulunmaktadır.
Vakfiyesinden “Celâlü’d-devle
ve’d-dîn” unvânını taşıdığı anlaşılan Hacı Umur Bey’in Bergama’da bina
ettirdiği medresesi için Bergama’da bir hamam, bir bağ, iki bahçe, dükkânlar,
evler, arazi ve mezralar, Büküşova’da iki değirmen ve vakfiye sonunda
mufassalan yazılı kitapların vakfedildiği görülür.
Umur Çelebi, Bursa merkezinde
Akçardak adı ile meşhur mevzide bina ettirdiği camii için ise; Ankara’da kâin
Distarlu Köyü’nü ve bu köydeki mağaralarda mahfuz 1000 ölçek buğdayını,
Geyve’de babasından intikal eden Tekfurpınarı Köyü’nün sekiz sehminden üç
sehmini, Akköy ve Kelasen köylerindeki mezralar, tarlalar ve bağlardan ibaret
emlâkını, Bursa’da kale dahilinde vâkıfın oturduğu ev hariç olmak üzere
tarlalar, bahçeler, bağlar, mezraalar ve han ile dükkânlardan ibaret emlâkını
vakfetmiştir.
Mescid
içinde vakfedilen kitapların dışarıya çıkarılmamasına ayrıca özen gösterilmesi
de vakfın şartları arasında yer alır. Umur Çelebi’nin Biga’da bina ettirdiği
hamamını da Biga’da bânisi olduğu cami için vakfetmiştir.
Umur
Bey, Karahisar-ı Devle’de kâin Sarucapınar Köyü’nü de Mevlâna Hüsameddin Hasan
Halife’nin Karahisar’daki camiinin mesalihi için vakfetmiştir. Anadolu
Beylerbeyliği de yapan Umur Bey 8958 akçe geliri olan Sarucapınar köyünü, Afyon’da
bina ettirdiği Alaca Medrese ve cami için mevkuf yazdırmıştı.
Umur
Bey ayrıca Aydıncık’a bağlı Soflu/ Sovuklar Köyü’nü evlatlık olarak
vakfetmiştir.
Umur Bey, Bursa Tuzpazarı’ndaki han
ve Akçardak’daki hayatının yanındaki hamamını Bursa’daki mescidine, Karahisar-ı
Devle’deki hamamını ise Karahisar’da bina ettirdiği mescidine vakfettiği tesbit
edilmektedir.
ORUÇ
PAŞA
Timurtaş
oğlu Oruç Bey’in Geyve’de bina eylediği zaviyesine Bursa
Kalesi’ndeki Umur Bey Mahallesi’nde kâin hamamı ve Tekfurpınarı’nda vaki
mezrâ’ları vakfettiği yazılıdır. Vakfiyede vakfedilen diğer akaratlar, tüm
gelirleriyle Kütahya’da vaki Anne ve Köprülü viran köyleri, Bolu-Çağa’da Kuruin
Köyü ve Akyazı’da Sarıçayır Köyü’dür.
Oruç Paşa, Balıkesir’de de inşa
ettirdiği büyük bir medrese için 4260 akçe geliri olan hamam ve başka akarat
vakfetmişti. Oruç Bey’in Dimetoka’da da vakıf kayıtlarına rastlanmaktadır.
Sinanüddin Yusuf Paşa
Sinanüddin
Yusuf Paşa, Bayezid Paşa’nın kızı tarafından torunu olup, baba tarafından Oruç
Paşa’nın oğludur. Edirne’deki Beylerbeyi külliyesi Yusuf Paşa’nın vakfıdır.
, Onun Edirne’nin Üsküdar Nahiyesi’nde
bina ettirdiği camisi günümüzde hala ayaktadır. Bu hayrata dair Edirne’de
vakfettiği akarat hakkında tafsilatlı bilgiler bulmak mümkündür.
Beylerbeyi
Sinan Bey bin Mustafa Bey bin Oruç Bey, dedesinin Tekfurpınarı’nda bulunan
zaviyesinde günde 12 cüz tilaveti, Yoncalı’da bina ettirdiği zaviye maslahatı
ve beş adet çeşme rakabesi ile Ali Bey Sarayından Sinan Bey’in Umur Bey
köyündeki hamamına gelen suyolunun meremmeti için 10.000 akçe vakfetmiştir.
Bundan başka, Bursa’daki Kelasen karyesinde bulunan bağın bir hissesi, Nakkaş
Ali Mahallesi’nde olan evlerden nısıf hisse, İnegöl’ün Tokuş köyünden sülüs
hisse, Umurbey karyesinde bulunan hamam, Tekfurpınarı’ndaki evler, bağlar ve
bahçeler, kıraç demekle maruf dört bağ, Geyve’de üzeri örtülmüş 14 bab dükkân
ile Akhisar’da bulunan dükkânları, Akyazı’da bulunan su sığırları ve beş köle
ile yundları, Tekfurpınarı’ında 14 nefer kul, dokuz hüsrevâne küb içinde
cevher, inci, zeheble ve libas-ı altınlı ve gümüş çanak ile pek çok kitap
vakfedilmiştir. Vakıf
kayıtlarına göre, Yenişehir’e
bağlı iki köy, Edirne’de bina ettirilmiş olan imarete vakfedilmişti. Bunlardan
Barçınlu Köyü, Sultan Murad tarafından kızı Şehzade Hatun tarafından Sinan
Bey’e bağışlanmış ve Sinan Bey de imareti için vakfetmiştir.
Bayezid
Paşa ve Oruç Bey’in Diğer Torunu
Mehmed Bey
Vakfiyesine
göre: Bolu’daki cami,
imaret ve darü’t-talim ile türbesi için, Bergama tevâbiinden Değirmencili ve
Ayasili kurbunda kâin Söke ve Tepecik köyleri; Menteşe livasında kâin 325
dükkân; Kütahya’nın Kula kasabasında kâin 200 dükkân ve bir hamam; Bursa
tevâbiinden Tepecik karyesi kurbundaki Lala Çiftliği mezrası Bursa suru
dahilinde Umur Bey Mahallesi’nde kâin 11 hücreyi müştemil menzil, Bursa’da
Cami-i Kebir kurbunda kâin birisi attâr, ikincisi boyacı, üçüncüsü terzi
dükkânı olmak üzere üç bab dükkân akar olarak vakfedilmiştir.
Mehmed Bey’in bânisi olduğu Kırca
ağaç Yanduğu Zaviyesi için ise, Bolu merkezinde satın alarak vakfettiği
bezzazistan, kervansaray ve değirmenlerden hâsıl olan 7140 ve Kuruin Köyü ile
zeminlerden hâsıl olan 2386 akçe olmak üzere toplam 9526 akçe gelir sağlandığı
tesbit edilmiştir. Mehmed Bey kendi hissesi ile kız
kardeşi Sultanbaht Hatun’dan satın aldığı hisseyi Bolu’daki camii için
vakfetmiştir.
Şarabdar Abdullah’ın(Oruç Bey oğlu
Mustafa Bey) Bolu’daki imareti için ayrıca Beypazarı’na bağlı Ormenos Köyü’nün
de vakfedildiği görülür. Beypazarı'na bağlı Eymür Köyü de
Yahşi Bey tarafından yaptırılan mescid için on çiftlik yer, üç pare bağ ve
haraçlı bir değirmenin vakfedildiği belirtilmiştir.
Oruç
Paşa Kızı Sitti Nefise/Fatma Hatun ve Zağanos Paşa
Vakıf
belgelerine göre, Fatih döneminin önemli devlet adamlarından Zağanos Paşa Oruç
Bey’in Sitti Nefise Hatun adındaki kızıyla evlenmiş, bu evlilikten Mustafa
Çelebi, Ali Çelebi ve Mehmed Çelebi adlarında üç oğlu olmuştur. Sitti Nefise
Hatun’un H. 897 tarihli vakfiyesinden, Balıkesir-Sındırgı’da bir cami ve
kendisi için bir türbe, Bursa’da da bir cami ve muallimhane bina ettirmiş ve
vakfı için büyük mevkuf (61.236 akçe) yapmıştı.
BAYEZİD PAŞA
Kara Timurtaş Paşazadelerin belki de
en meşhurlarından birisi I. Mehmet(Çelebi) ve II. Murad Han’ın Birinci
Vezirliğini ve ve Rumeli Beylerbeyliğini yapan torunu, Yahşi Bey oğlu Bayezid
Paşa’dır. İcmal olarak
hazırlanmış olan 583 numaralı “Evkaf-ı Rum” defterinde; Bayezid Paşa İmareti’ne
bağlı olarak Turhal’a bağlı Ovacık ve Kilid, Geldigelen (Güldikilen)
Nahiyesi’ne bağlı Serkis, Dadu, İlyas, Öyük, Güney, Karluköy, Öyük,Verâyî,
Çalak ile Merzifon’a bağlı Urumcuk köylerinin kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Bayezid
Paşa’nın İl-aldı adındaki kızının Oruç Beyoğlu Mustafa Bey ile olan
evliliğinden II. Murad’ın kızı Şehzade
Hatun ile müzevvec olup, beylerbeyiliğe kadar yükselen Sinan Bey, Bolu’da bir
mescid bina ettiren Mehmed Çelebi, Edirne’de bir mescid bina ettiren Taci Hatun
ve Sultan Paşa Hatun adında dört torununun olduğu bilgisidir. Ancak tahrir
defterlerinden ve oğlu Ali Bey’in vakfiyesinden hayratına dair yapılan vakıflar
hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür. XV. yüzyılın en önemli devlet
adamlarının başını çeken Timurtaş paşazadelerin,Anadolu’nun pek çok yerinde
kurdukları vakıflarla isimlerini ölümsüzleştikleri görülür. Bayezid Paşa yalnızca Amasya’da değil
Bursa’da da önemli hayır kurumları meydana getirmiş ve bu çerçevede günümüze yalnızca
bir bölümü ulaşan medrese, tadilat ve onarımdan geçirilen bir cami, Kepeci’nin
temellerini gördüğü türbe ve hayratına gelir getirmesi için Yoğurtçu Hanı
adıyla anılan bir han bina ettirmiştir. Bayezid
Paşa’nın yukarıda adı geçen kızı Hatice Hatun, İznik’te kurduğu evlatlık vakıf
dolayısıyla da kayıtlara geçmiştir.
Ali Çelebi, Sölöz Köyü’nde bir cami bina ettirmiş, bu camide görevli
olan hatib ve müezzin için bazı yerleri
vakfetmiştir.
Mehmed Çelebi kendi hissesini ve kardeşi Sultan Paşa’dan satın aldığı
hisseyi Bolu’da bina ettirdiği camiine vakfetmiştir.
Taci Hatun da hissesini Edirne’de bina ettirdiği
mescidine vakfetmiştir. Sinan Bey ise, Sultan II. Murad’ın kızı Şehzade Hatun
ile evlenen ünlü Rumeli Beylerbeyi Sinanüddin Yusuf Bey olup, Edirne’deki
Beylerbeyi Külliyesini
bina ettirmiştir.
İsa Bey’in bina ettirdiği mescid ve medrese çevresinde ve kale içinde
kurulan iki mahalleye dair kayıtlara tahrir defterlerinde rastlanır. İsa Bey,
imaret ve medresesinin giderlerini karşılamak için birçok akar tahsis etmiştir.
Kayıtlara göre Hamza
Bey’in, Tokat’taki Yenihan yanında yer alan hayrâtı için vakfettiği akarat
şöyledir;Kazabad’a bağlı Kal’acık Köyü,63 Tokat’a bağlı Köstemür, Kazabad’a
bağlı Zigar ve Serb köyleri,Artukabad’a bağlı Altarcın Köyü, Tokat’taki
İplikpazarı sükundaki 34 bab dükkân, Palandüzan sükundaki 29 bab dükkân,
Kadıhanı demekle meşhûr kervansaray, muhtelif zeminler ve Tavukçu Köyü’ndeki
Ümmet Hanı.
Yahşi oğlu Hamza Bey
Hamza Bey’in vakfiyesi elimizde olmamakla beraber, tahrir
defterlerinden vakıfları hakkında bilgi edinmek mümkündür. İlk olarak Bursa
merkezinde Hamza Bey adında bir mahallenin varlığına dikkat çekmek gerekir.
Bursa’da Muradiye Mahallesi’nde Hamza Bey tarafından bina ettirilen cami,
imaret ve türbeden müteşekkil külliye için İnegöl’e tâbi Alamüddin, Bilaloğlu,
Ahi ve Kozcayaylağı köylerinin gelirlerini vakfetmiştir.
Hamza Bey Külliyesi için Yarhisar’a
bağlı Hoca Ömer ve Karaomca köylerinin gelirleri de vakfedilmiştir. Hamza
Bey’in vakfı için Yenişehir’e bağlı Karaali Köyü’nün de vakfedildiği anlaşılmaktadır.
Bergama’ya bağlı Şiblüce Köyü de Hamza Bey İmareti’ne vakıftır. Köy Ankara
Savaşı’ndan sonra, Hamza Bey tarafından Mahmud Bey’in varislerinden satın
alınarak imarete vakfedilmiştir. Hamza Bey’in İmareti’ne Bergama’da bir
bezzazistan da vakfedilmiş olup, günde sekiz, ayda 240 ve yılda 2880 akçelik
gelirin Bursa’daki imarete sarfedildiği anlaşılmaktadır.88 Bu şekilde Hamza Bey
Vakfı için zikrolunan akarattan sağlanan toplam hâsıl yaklaşık 43.500 akçe dir.
Hamza
Bey, Bursa’daki imareti için Karesi Sancağı’na bağlı Boğazhisar’ın Yassıbeyli
Köyü’nü de vakfetmiştir. Kütahya’ya tâbi Karaağaç Köyü daha sonra Bayezid
Paşa’nın kardeşi Hamza Bey’in Bursa’daki İmareti’ne vakfedilmiştir. , Çukurca,
Kara İsa ve İshaklar ile Şahin Köyü de aynı minval üzere Hamza Bey İmareti’ne
vakfolunmuştur. Günümüzde Eskişehir’e bağlı olan Sivrihisar sınırları içindeki
iki köy de Hamza Bey tarafından vakfedilmiştir. Toplam 5230 akçe hâsılı ile
mukayyed olan Candarbükü ve Tafray? Köyleri,
Timurtaş
Paşa’nın kızı tarafından Hamza Bey’e satılmıştır Hamza Bey’in Bursa’daki
evkafına bağlı çeşitli sancaklardaki
akarattan sağlanan nihai hâsıl ise
77.750 akçe civarındadır.
Hamza Bey’in Torunları:
Kara Mustafa Paşa ve Hamza Balı Bey
Mustafa
Paşa’nın Bilecik sınırları içerisinde yer alan Pazaryeri (Ermenipazarı)
nefsinde daha önce var olan bir caminin temelleri üzerinde bina ettirdiği bir
cami-i şerif, zaviye ve kervansarayı ile Bursa’da dedesi Hamza Bey Türbesi’nin
kuzeyinde medfun bulunduğu bir de türbesi bulunmaktadır. H. 882 tarihinde hazırlanan vakfiye, Mustafa
Paşa bin Mehmed Bey bin Hamza Bey’in Bursa ve Ermenipazarı (Pazaryeri)
nahiyesindeki hayratı için İstanbul’da Mevlana Molla Hüsrev hazretlerine mensûb
mescid-i şerif civârında kâin hamamı ve orada vaki dükkânlar ve başhaneyi,
müteaddid odalar ve bunlara müştemil bir menzili, Mahmud Paşa’ya mensûb İmaret
Mahallesi’ndeki menzili, Edirne’de Yeni Cami Mahallesi’nde vaki bir diğer
menzili, İnegöl’de kâin Karaca Değirmeni, Hamzabey Köyü’ndeki dolap ve dönen
iki değirmeni, İnegöl Karacakaya’da vaki hadimlerin, evlad ve ensâb ve
zevceleriyle ellerinde mevcud eşyanın tamamını, Sultanöyüğü’nde vaki dişi
merkeplerin hizmetçileri ile beraber tamamını ve meblağı belirsiz nakit akçeyi
vakfettiğini açıklar.96 Mustafa Paşa’nın bu hayrâtı Kara
Mustafa Paşa’nın oğlu ve Sultan II. Bayezid’in torunu olan Mehmed Bey de Fatih
Sultan Mehmed zamanında Mustafa Paşa’ya temlik edilen ve daha sonra mensûh olan
Akhisar’a bağlı Çardak Köyü’nün mülkiyetini Sultan Bayezid zamanında vakfa
dönüştürmüştür. Avarız-ı divaniye ve tekalif-i örfiyyeden muaf ve müsellem
tutulan köy halkının vakıf adına ilk sayımda 30.124, ikinci sayımda 27.500 ve
son sayımda ise 22.000 akçe vergi verdikleri anlaşılmaktadır.
Mehmed Bey’in muallimhanesine
vakfedilen İnegöl’e tâbi Yenice Köyü hakkında verilen bilgiler, aile hakkında
yukarıda verilen bilgilerin kaynağını teşkil eder Mehmed Bey, Yahşi Bey
oğulları ve Sofu Ali Bey oğullarının hisselerini satın aldıktan sonra, Bursa’da
olan camii ve muallimhanesi
ile
Hamzaköy’deki muallimhanesine vakfetmiştir. Vakıf için Sultan Bayezid Han ve
Yavuz Sultan Selim’den muafnameleri bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hisar Bey, Kara Timurtaş Paşa’nın
torunudur. Amasya’daki Medresesi’ne toplam hâsılı 7395 akçe olan akaratı
vakfetmiştir. Bu hâsılın, medresede görevli zevâtın cihetlerine sarf olunduğu
anlaşılmaktadır.
Timurtaş Paşazade
vakıfları ile ilgili bilgiler Vedat
Turgut tarafından Osmanlı
Araştırmaları/The Journal of Ottoman Studies Sayı / Issue LIII · yıl / year
2019 da yayınlanan Vakıf
Belgelerine Göre Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi Aileleri II: Al-i Timurtaş
Paşa isimli çalışmadan özetlenmiştir,
Hoca Firuz Bey/Paşa (Osmanlı
döneminde Paşa Rumeli Beylerbeyinin ünvanıdır. V. TURĞUT’un vakıf kayılarındaki tespitlerine
göre Kara Timurtaş Paşa’nın oğullarından birisidir. Karaman seferinde I. Murad’ın
ordusunda Hâce Bey, Kutluca Bey, ve Eyne Bey Subaşı ile birlikte sağ cenah komutanlarından
olan Firuz Bey, I. Murad Hüdavendigar Kosova savaşı için Rumeli’ye geçtiğinde
Anadolu’da bıraktığı beş mutemed adamından birisiydi ve Ankara (Engüri) sancak
beyiydi. Hoca Firuz Bey 1392 yılında
emrindeki kuvvetlerle çıktığı seferde Vidin’i fethetmişti. Muhtemelen 1396
yılında babası Timurtaş Paşa emekli olunca Rumeli Beylerbeyi oldu. Ankara
savaşı öncesi savaş taraftarı olan şahinlerden olan Firuz Paşa Ankara savaşı
mağlubiyetinden sonra Yıldırım Bayezid’i kurtarmak için Emir Timur’un
ordugahını bastıysa da başarısız oldu ve idam edildi. Hoca Firuz Bey sancak
beyi olduğu dönemde Muğla-Milas’ta bir cami ve medrese yaptırmış ve bir vakıf
kurmuştu. Vakfın geliri 1530 yılında 27.565 akçeye ulaşmıştı.