Yıllık izinimi kullanmak için yine Türkiyeye yola çıkmıştım. İlk durak Amsterdam Schiphol Havalimanı'ydı. Uçağa binmeden önce lavaboya gitmiştim. Elimi yıkayacaktım ama çeşmeden neredeyse damla damla su akıyordu. Çeşmenin bozuk olduğunu düşünüp başka bir çeşmede elimi yıkamak istedim. İkinci çeşmeden de çok az su akıyordu.


Nihayet! diyerek çok sevindim.


Sevincimin sebebi, Hollanda’da su tasarrufuna başlanmış olmasıydı. Yıllarca su tasarrufu için nice makaleler yazılmış, konferanslar verilmiş, çağrılar yapılmıştı ama kimse konuyu ciddiye almamıştı. Su tasarrufu çağrıları, marjinal çevrecilerin propagandası olarak algılanmış, ciddiye alınmamıştı. Gerekçe belliydi; Hollanda su ülkesi, neden su tasarrufu yapalım! Hollandanın çevresi denizle çevrili, Hollanda delta ülkesi, denize dökülen ırmaklar Hollandadan geçiyor, yer altındaki suyun haddi hesabı yok. Son gerekçe ise Hollanda’da çok yağmur yağıyor.
Haksız da değillerdi ama su tüketimi o kadar çok artmıştı ki, "hazıra dağ dayanmaz" misali tatlı su hızla tükeniyordu. Deniz suyu veya ırmaktaki su kullanmaya elverişli değildi.

Su israfı her geçen gün artıyordu. Musluklar sanki şelale gibiydi, dokunulduğunda bir dakikada en az 5 litre su akıyordu. El yüz yıkamak için 1 litre su fazlasıyla yeterken, modern yani dokunmatik musluk sayesinde 15 veya 20 litre su kullanılıyordu.


Araba yıkama hastalığı olanlar su müsrifleriydiler; iki kova su ile yani 10 litre su ile araba temizlenebilecekken hortumla saatlerce araba yıkama sayesinde belki de 1 küp yani 1000 litre  su kullanılıyordu! Araba pırıl pırıl parladığında galiba konforu filan arttığını zannediyorlardı.


Sade vatandaştan, yani sıradan insanlardan ziyade belediyeler de su israfinda ısrarcıydılar. Belediye çoğu meydana çocuklar su ile oynasın, eğlensin diye yerden su fıskiyeleri yapmıştı. 5 veya 10 dakikada bir çok sayıda noktadan havaya su fışkırıyordu. Tamam, çocuklar suyla da oynasın, eğlensin ama su israfı engellenebilirdi. Su fıskiyeleri yerine su püskürtülebilirdi, bu sayede daha az su kullanarak çocuklar eğlenebilirdi.
Su israfında tarım şampiyondu; ekim alanlarının neredeyse hepsinde mısır ve pancar ekilirdi. Geriye kalan kıyı köşe, hatta merdiven altı, balkon veya teraslarda da kenevir yetiştirilirdi. Su nasıl olsa boldu, ekmeyene enayi gözüyle bakılırdı.
 

Su israfına karşı itiraz doğadan da gelmişti ama başta çiftçiler bu feryada kulak tıkadılar. Tarlaların ortasında obruklar oluşmaya başladı. Hatta çoğu çiftçi bu gelişmeyi fırsata çevirdi. Bu obrukları turizme kazandırdılar; obruklarda kafe, esrar satılan coffeeshop, restoran, pansiyon hatta mini disco bile işlettiler. Obruk disko ise bardağı taşıran son damla oldu.

Bu tür mekanlara genelde uzak doğudan gelen Çinli veya Hintli turistler ilgi gösteriyorlardı. İlginç ve ucuz mekanlarda tatil yapmanın keyfini çıkarıyorlardı Obruk otelin hemen yanındaki obruk discoda çok sayıda Hintli dans ederken, obruk içinde obruk oluştu. Çok sayıda Hintli turist ikinci obruğun içinde kaybolmuşlardı. Haftalarca aramalar rağmen Hintli turistlere ulaşılamamıştı. Obruk diskonun dibindeki obruk otel çok zarar görmüş ve buradaki Çinli turistler ise ağır yaralanmışlardı.


Obruk krizlerine Hindistan ve Çin el atıp Hollanda hükümetinden devasa tazminat talep ettiler. Ayrıca, obruklara sebep olan su israfına çözüm bulunmadığı takdirde Hollandaya turist veya yüksek tahsilli eleman göndermeyi yasaklayacaklarını bildirdiler. 3 milyara yakın iki ülkenin turizm kaymağından olmak istemeyen Hollanda, hemen su krizini çözeceğini duyurdu.


Musluklardan az su akması yanı sıra daha çok sayıda tedbirler alınırsa hiç şaşmam


4 saatlik yoldan sonra Konya Havalimanı'nın bekleme salonundaki lavabodan abdest aldım, su şırıl şırıl  akıyordu. Her yerde musluklardan gürül gürül su aktığına şahit oldum. Memlekette su bolluğu var! Atalarımız asırlar önce israfın zararlarını fark edip her nesle bu bilinci aktarmışlar. Bu sayede biz şimdi su bolluğu içinde yaşıyoruz.
 

Memleketin bolluğuna, berekete rağmen biz yine de biraz daha fazla tasarruf yapsak iyi olur, yoksa susuzluktan elimizi yıkayacak su bulamayız…


abdullah konuksever
 


( Memlekette Bolluk Var başlıklı yazı hotamisli tarafından 6.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu