Yokluğun Sırrına


Gün yine karardı
Gri bulutlar perdeledi gözlerimi
Çam ağaçlarında yeşil bir sessizlik
Bıçak gibi bir soğuk kesti ellerimi
Ilgaz’ın heybetini seyrettim
Bulutlarla yıldızların dansını
Çoğaldıkça çoğaldı acılarım
Deveci dağlarını sis bastı
Sen en iyisi beni geri götür
Trenler gelip geçsin üstümden
Kar yığınlarıyla tutsak olan kalbime
Bir mezar kazayım yalnız ve hür
Zihnimde hayali yasak olan düşlerin
Elem dolu bir kaygının içinde sessiz
İçimde büyüdükçe büyüyen isyanımla
Tek düşmanım yeniden soğuklar olsun
Yangınıma bir damla su olsun gözyaşın
Neden hep kuşkulu bakıyor gözlerin
Neden fecr vaktinde uykuda herkes
Sanki bir deprem enkazında gibi
Kaldırımlarda kan izi
Buz kalıbına dönmüş ellerin
Belli ki uykusuz geçirmişsin geceyi
Vatikan’ın sevdası gibisin
Gözlerinde gecenin ayini
Harabelerde şapel izleri
Vuslat hangi yüzyılda
Hangi yüzyılda adaletin giyotini
Elleri havadayken vurulan
Filistin’in çiçekleri
Sen en iyisi beni geri götür
Gazze’nin kan akan pınarlarına
Beni geri götür…
Umudun yeniden doğduğu, merhamet çağına
 
                                             
                          Mehmet Nurettin Üstün
 
 
 
 
( Yokluğun Sırrına başlıklı yazı mehmet-nurettin-ustun tarafından 29.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu