BURSA DARÜŞŞİFASI ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER

 

Bursa Yıldırım Darüşşifası bilinen ilk Osmanlı Darüşşifasıdır ve 1390’ların sonunda I. Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Bursa’nın alındığı tarihten sonra kısa sürede ciddi bir imar faaliyetine sahne olduğu, medreseler, camiler, imaretler ve hamamlar ile donatıldığı bilinmektedir. Fetihten sadece 4-5 yıl sonra Bursa’yı ziyaret eden İbni Batuta burasını zengin ve mamur bir şehir olarak tanımlar.

Darüşşifaların işlevini tam olarak bilmesek de bunların genellikle şehirlerde nüfusun yüksek olduğu dönemlerde inşa edildiklerini düşündürecek verilerimiz vardır. Örneği Sivas darüşşifası böyle bir dönemde inşa edilmişti. Bursa gibi hızla gelişen, ticaret hacmi ve nüfusu artan bir şehrin bir sağlık tam teşekküllü bir sağlık kurumuna mutlaka ihtiyacı vardı.

Aksi düşünceye- yani anılan Darüşşşifa’dan önce bir sağlık kurumunun olmadığı düşüncesi-rağmen Niğbolu Savaşında (1396) Osmanlılara esir düşen ve Ankara Savaşına kadar (1402) Yıldırım Beyazıt’ın yanında olan Schiltberger’in anılarında farklı bir bilgiye göre Bursa’da dinlerine bakılmaksızın fakirlerin de bakıldığı 8 adet hastane olduğunu yazmıştır.

Osmanlı müverrihlerinden Hoca Sadeddin de, Orhan Gazi’nin Bursa’nın fethinden sonra şehirde içinde ribat olan bir imaret yaptırdığından bahsetmektedir. Ribat, İslam devletlerinde 10. Yüzyılda savunma mevzi anlamında kullanılırken daha sonra sağlık kurumu anlamında kullanılmaya başlanan bir kelimedir. Bu durum, şehirlerde hastalara barınma ve sağlık hizmetinin imaret, ribat benzeri yerlerde de veriliyor olma olasılığını akla getirir.   

Germiyanoğlu Yakup Çelebi’nin vakfı olan İmaret Medresesinin vakfiyesinde (1411) hasta olana hekim getirtileceği, hekim ve tedavi ücretlerinin vakıf tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Yine Celalettin Karatay’ın Kayseri’de yaptırdığı Kervansaray vakfiyesinde de hastalananlar için eczane bulunuyordu.(Vakfiyede böyle bir kayıt var ancak Kervansaray’da ilaç hazırlamak için malzeme alımı listesi ve doktor kadrosu bulunmuyor.  

Yine 1474 yılında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’a elçi olarak giden Venedikli Josaphat Barbaro hastane olarak tanımladığı bir yerde birkaç gün konaklamıştı. Barbaro burada hasta insanların barındığından ve kendilerine yiyecek verildiğinden bahseder. Bahsettiği yer, Uzun Hasan’ın kardeşi Cihangir Bey’in vakfı olan bir zaviyedir. Bu durumda zaviye, imaret gibi yerlerde hastaların barındığı, buralarda kendilerine tedavi verildiği anlaşılıyor.

Bursa’nın fethini takiben inşa edilen imaret, zaviye, tekke, ocak gibi yerlerde hastalara bakım ve tedavi hizmeti verilmiş olması mümkündür, muhtemelen Schiltberger bunları görmüş ve hastane olarak tanımlamıştı.

Bursa Darüşşifası hariç olmak üzere Osmanlı dönemi darüşşifaları, daima bir külliyenin, yani çeşitli yapılardan oluşan bir kompleksin içinde yer alan mekânlar olarak yapıldılar. Bursa Darüşşifası’nın ise bir istisna olarak Yıldırım Külliyesinin biraz uzağına yapıldığı görülmektedir. Net olmamakla birlikte Prof. Dr. Osman Çetin tarafından yapılan çalışmaya göre kuruluşundan itibaren bir baştabip, ikinci tabip ve üçüncü tabip olmak üzere üç tabip kadrosu bulunan Bursa Darüşşifasının ilk baştabibi Hoca Hüsnü Efendi olduğu yazılmışsa da bu bilginin kaynağı net değildir. Darüşşifanın 1554 yılındaki baştabibinin ismi biliniyor: Vefa Çelebi. İsmi tespit edilebilen ilk ikinci tabip ise 1504 yılında görevde olduğu bilinen Mevlâna Nasuhi bin Musa’dır.

Vakfiyede belirtilmemiş olmasına karşın, belgelerden darüşşifada cerrah ve kehhal’in görev yaptığını biliyoruz. Diğer görevliler arasında eczacı, vekilharç, şerbetçi, aşçı, kilerci, bevvab [kapıcı, men edici], kâtip, ferraş [hizmetçi, temizlikçi], et hamalı, çamaşırcı, imam gibi personel bulunmaktadır. Bu gerek sağlık personeli gerekse de yardımcı sağlık personeli ile idari personeli içeren oldukça geniş bir kadrodur ve yataklı bir sağlık kurumuna işaret etmektedir. 1490-1515 yılları arasındaki büyük veba salgınında çok sayıda acemi yeniçerinin hastalığa yakalanarak darüşşifaya yatırıldığı sicillere yansımıştır. Sadece vebaya yakalanan değil başka rahatsızlığı olan acemi yeniçerilerin de darüşşifaya yatırıldığı görülmektedir.

Daha sonraki yüzyıllarda darüşşifa akıl hastalarının konulduğu bir yer hüviyetini almış görünüyor. 16. ve 17. Yüzyıllarda akıl hastalarının darüşşifaya yatırıldıklarına dair kayıtlar mevcuttur. 1618, 1649, 1669 ve 1671 yıllarında ciddi ciddi tamiratlar geçiren Darüşşifa bu süreçte atıl duruma geçmiş olmalıdır. 17. Yüzyılın ortalarında Bursa’yı ziyaret eden Evliya Çelebi, ziyaret ettiği pek çok yerde darüşşifalardan bahsederken Bursa’da bir darüşşifadan bahsetmemiştir. Ancak 1766 yılında Bursa’yı ziyaret eden Niebuhr şehrin doğusunda, şehir dışında bir akıl hastanesinin varlığından bahseder.

 Selçuklular’da Sağlık, Sağlık Kurumları ve Tıp Eğitimi Muharrem Kesik Prof. Dr., İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, İstanbul, Türkiye Tarih Dergisi -  (2020)

AFYON VE İSTANBUL ULUSLARARASI TÜRK–İSLAM TIP TARİHİ VE ETİĞİ KONGRELERİ (2018- 2019) BİLDİRİ KİTABI BURSA DARÜŞŞİFASI ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER Sarper YILMAZ Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rek. ve Estetik Cerrahi ABD, Ankara Mukadder GÜN Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik ABD, Ankara

Darüşşifa İslam Tıp Tarihi Araştırmaları Dergisi MÜSLÜMAN BİLGİN İ GÖRÜŞLERİ MUHAMMET RASİM KULAKSIZ Yüksek Lisans Öğrencisi, Sakarya Üniversitesi, İlahîyat Fakültesi, Hadis Anabilim Dalı, Sakarya, Türkiye 

 https://webdosyasp.diyanet.gov.tr/muftuluk/UserFiles/kirikkale/UserFiles/Files/29.10.2021 %C4%B0man %C4%B0slam ve %C4%B0hsan_b33a54f9-5674-4491-8f96-37c95fec3a9d.pdf Cibril hadisi-İman-İslam ve İhsan

Yakup AKKUŞ İktisat Tarihi AD, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi,  Osmanlı Vakıf Kurumunda Tıp Bilimlerinin Gelişimi  Türkiye Klinikleri Tıp Etiği-Hukuku Tarihi Dergisi, C: 18, S: 1, 2010, s. 26-36.              

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI SELÇUKLULARDA TIP EĞİTİMİ VE SELÇUKLU HASTANELERİNİN AVRUPA KÜLTÜRÜNE OLAN ETKİLERİ YASEMİN AYDINOĞLU YÜKSEK LİSANS TEZİ

Darüşşifa İslam Tıp Tarihi Araştırmaları Dergisi (Haziran 2023) 2/1 Artuklu Döneminde Tıp Faaliyetleri CEREN ARSLAN ÖZÜDOĞRU Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi. İslam Tarihi ve Sanatları, Doktora Öğrencisi, Çorum, Türkiye

 

 

( Bursa Darüşşifası başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 5.12.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu