Veda Notları


   Gitmenin müthiş heyecanı ve güzelliğinin yanında, ayrılmanın hüznü ve burukluğuyla ekşi bir tadı olan eylemdir veda. Hüzne boyanmış kelimelerin boğazdaki düğüme takılması gibi ansızın duru zaman. Bir can yanması, bir suskunluk ve durgunluktur o. Kimine göre ruhun tenden sıyrılması, kimine göre sonbaharın ilkbahara duasıdır. Duyarlı olmanın yüklü faturasıdır vedalar.

Her kapalı göz uyku olmadığı gibi, her ayrılık ta veda değildir. Hele ki,  sadece  dört harften oluşan astarsız öylesine bir kelime asla  değildir. Dünya, zaten geçici bir duraktır; veda, bu geçiciliğin en yüksek sesle konuştuğu, iç burkan bir hayat gerçeğidir.

Kalbin sesini dinlemekle aklı başa almak arasında gidip gelmenin son basamağıdır veda. Tebessümün bir anda gözyaşına dönüşüverdiği anda gizlenir. Kapının eşiğinde size "güle güle" diyene son kez bakmaya gücünüz yetmez, içiniz kaldırmaz, aklınız ayağınıza dolanır, ellerinizin titremesi artar ve  ukdeler düğüm olup ardarda dizilir boğaza.

Her veda, aslında kalmak isteyen bir parçayı da beraberinde sürükler. Gidenin gölgesi, kalanların omzunda bir süre daha durur. Kimisi için ise, ayrılırken sahip olduğu  en keskin bıçağı çekip çıkardığı andır veda.

Kapatılan bir kapının ardında kalan havanın soğuması gibi bir haldir bu. İçerideki sesler yavaşça yankısını kaybederken, dışarıda zaman başka bir ritme geçer. Sözcükler, dudaklardan düşmeden önce tereddüt eder.

Zamanı yoktur vedaların. Hikaye bitmediğinde ve kitap kapatıldığında daha da can yakar. ‘’Bazı insanlara geç kalırsın, bazı vedalara erken’’ der Oğuz Atay. Bazen erken gelir, bazen gecikir ama mutlaka gelir. İçimizde büyüttüğümüz alışkanlıklar, o an birer yük olur. Sesler kısılır, adımlar yavaşlar. Kalabalıklar arasında bile insan, vedada tek başınadır.

Bazen veda bir cümle değildir, bir bakıştır. Gözbebeklerinde asılı kalan o son ışık, anlatılamayanı taşır. Dil susar, kalp konuşur; ama kalbin dili ağırdır, tercümesi yoktur. Bu yüzden vedalar çoğu zaman eksik, yarım ve biraz da kırık kalır.

Bir vedanın en ağır yanı, söylenemeyenlerdir. Dile gelmeyen cümleler, içte birikir; geceye karışır, rüyalara sızar. “Keşke”ler, yol kenarına bırakılmış taşlar gibi, dönüşü olmayan bir yolu işaret eder. Ve insan, kendi sustuklarının yankısında yürür.

Bir tren düdüğü, paslı bir peronda sabaha karşı; rüzgârın savurduğu bir mendil; denize atılan ama batmayan bir taş. Hepsi vedaların başka bir biçimidir. İnsan, ardına baktıkça eşyalar bile anlam değiştirir; bir sandalye boşluğa benzer, bir kapı kapanmaya.

Veda bazen bir kurtuluştur da. Aynı gökyüzüne bakıp başka yönlere yürümektir. Acının içinde hafif bir ferahlık, kaybın içinde küçük bir başlangıç saklıdır. Çünkü her bitiş, başka bir cümlenin baş harfini taşır cebinde.

Yine de her veda, geride kalanlar için eksik bir hikâyedir. Sonu yazılmamış, noktası konmamış. İnsan, zamanla o hikâyeyi kendi içinde tamamlamaya çalışır; bazen affederek, bazen unutarak, bazen de sadece susarak.

Veda bazen de bir arınmadır. Gürültüden, kalabalıktan, fazlalıktan çekilmek… İnsan, azaldıkça berraklaşır. Ve her gerçek veda, insanı dünyadan biraz daha eksiltirken, hakikate biraz daha yaklaştırır.

Ve nihayet, veda bir iz bırakır. Geçip gittiğini sandığımız şeyler, içimizde ince bir çizgi olur. O çizgi, her hatırlayışta sızlar ama aynı zamanda yaşadığımızı da hatırlatır. Çünkü veda, kaybın adı kadar, hatırlamanın da edebiyatıdır. Zira ‘’Kişi sevdiği ile beraberdir’’ demeseydi peygamber, kalpler dayanır mıydı bu acıya . Vedaların intikam değil imtihan olduğunun farkına varanlara selam olsun . . .

.

.

.

.

 

( Veda Notları başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 28.12.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu