YAZIM, KÜLTÜR; YAZIN, SANATTIR   2

 

            NOKTALAMA İŞARETLERİ

 

NOKTA

Bir cümlenin sonunu belirtmeye yarayan işarettir. Konuşma dilinde uzun bir durakla belirtilir.

Cümle sonuna konur. 

“Bunu senden beklemiyordum.” Deyip yüzünü ekşitti. Burada iki olumsuzluk var. 

Birinci olumsuzluk: Tırnak öncesi ve sonrası cümlenin devamı özelliğindedir.

Bir cümlede iki nokta olmaz. Cümle, tırnak sonunda bitiyorsa, soru işareti, ünlem veya üç nokta gerekmiyorsa ya da tırnak içindeki söz atasözü ise nokta konur. Bitmiyor ve yukarıdaki gibi devam ediyorsa; kapatılan tırnak içine soru işareti, ünlem veya üç nokta gerekmiyorsa  virgül konur. Nokta ise, cümlenin tırnak dışındaki sonuna konur.

İkinci olumsuzluk:

Tırnak sonrası ifadeler cümlenin devamı olduğundan, hangi noktalama işareti olursa olsun büyük harf kullanılmaz. “Bu iş bugün bitecek gibi değil.” dedi.   Doğrusu: “Bu iş bugün bitecek gibi değil,” dedi.  

Uyarı:

*Tırnak içine alınan bilgi amaçlı kısa sözcüklere noktalama işareti konmaz.

Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanını okumanı öneririm.  

 

VİRGÜL  (,)

 

Cümle içinde; sözcükleri, sözcük öbeklerini ya da yan cümleleri ayırarak içeriğin daha iyi anlaşılmasını sağlayan noktalama işaretidir. Konuşma dilinde kısa süre duraklamadır.

1.         Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam
            bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam    karışıklığını önlemek için kullanılır.

 Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.   

 (H.Z.Uşaklıgil)

 “At sahibinin baskılarına dayanamayıp kaçtı,” cümlesinde  

 kaçanın, seyis ya da jokey olabileceği akla gelir. “At, sahibinin  

 baskılarına dayanamayıp kaçtı,” cümlesinde ise, kaçanın at olduğu   
 anlaşılır.   

2.      Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.

Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra

bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.

(H. E. Adıvar)

3.         Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.

          Bir varmış, bir yokmuş.Umduk, bekledik, düşündük.

(Y.K. Karaosmanoğlu)

4.         Cümlede özel olarak vurgulanması gereken öğelerden sonra konur.

Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan
istifade ederiz.  (M. K. Atatürk)

 Ayşe, “Gitme turnam bizim elden,” türküsüyle Ali’yi bir kez daha eğledi. Ayşe’nin yanık sesine daha fazla duyarsız kalamayan Ali, elindekileri…

5.        Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:

Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Y. K. Karaosmanoğlu)

6.         Cümle içindeki ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur.

Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.

(Mustafa Kemal Atatürk)

7.         Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur.

Akşam, yine akşam, yine akşam,

Göllerde bu dem bir kamış olsam!    (Ahmet Haşim)

8.         Tırnak içindeki cümlenin sonuna konur.

 “Datça'ya yarın gideceğim,” dedi.

9.      Konuşma çizgili cümlelerde, konuşma sonrası konur.

Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,

– Bu anahtar köşkü de açar, dedi.      (Ömer Seyfettin)

10.       Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur.

Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
(Mustafa Kemal Atatürk)

Sayın Başkan,

Sevgili Kardeşim,

Uyarılar:

*Metin içindeki ve- veya- yahut bağlaçlarının öncesinde ve sonuna virgül konmaz.

*Metin içindeki tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz.

Hem gider hem ağlar. Kıran kırana, deli dolu.

Ne kız verir ne dünürü küstürür.

* Cümlede, pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan 

da / de bağlacından sonra virgül konmaz.                            

*Metin içinde -ınca / -ince anlamında zarf-fiil görevinde kulla­nılan mı / mi ekinden sonra
virgül konmaz.

Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. (Orhan Kemal )

*Şart ekinden sonra virgül konmaz.

           …yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı. (Reşat Nuri Güntekin)

            NOKTALI VİRGÜL (;)

Cümlede, dil bilgisel açıdan birbirlerinden bağımsız olsa da aralarında mantıksal ve gerekli
bir bağ bulunan iki parçayı ayıran noktalama işaretidir.

1.         Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur.

Erkek çocuklara, Doğan,Tuğrul, Ali; kız çocuklarına ise İnci, Ayşe,Yonca adları verilir.

2.         Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır.

At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.

3.         Oldukça geniş paragraflarda okuyucuya soluk aldırmak için diyalogla (konuşmayla) paragraf yapmada kullanılır.

            …hızla arkadaşının yanına gelerek;

“Yürü. Başımız belaya girecek,” deyip, koluna girdiği gibi onu oradan uzaklaştırdı.

 

İKİ NOKTA (:)

Oldukça zayıf bir durağı belirleyen ve bir açıklama, bir sıralama, bir alıntı yapmayı sağlayan noktalama işaretidir.

1.         Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur.

Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile   

 yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü! (F.R.Atay)

2.         Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur.

Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi:  

Esas, Türk milletinin hassasiyetli ve şerefli bir millet olarak  yaşamasıdır. (M.K.Atatürk)

3.         Karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra kullanılır.

       Bilge Kağan: Türklerim işitin! Üstten gök çökmedikçe, alttan

  yer delinmedikçe ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin? 

  (Turan Oflazoğlu)

 

  ÜÇ NOKTA (…)

1.         Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.

            Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından

görülüyordu da, bu yanı...(Tarık Buğra)

2.         Kaba sayıldığı için veya başka bir nedenden ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve
            bölümlerin yerine konur.

            Kılavuzu karga olanın burnu b…tan çıkmaz.

3.         Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur. 

 derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye  

 başladı.(Tarık Buğra)

4.         Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün, okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını
            göstermek ve ifadeye güç ve daha fazla duygu yüklemek için konur.

            Sana uğurlar olsun…Ayrılıyor yolumuz!      (F.N.Çamlıbel)

5.         Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur.

            Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdırlar.

            Koca Ali…Koca Ali be!..             (Ömer Seyfettin)

6.         Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır.

            Kimsin?

            Ali…                        (Ömer Seyfettin)

7.         Karşılıklı konuşmalarda, karşıdakinin sustuğunu belirtir.

      “Daha benden ne istiyorsun?”

      

           Uyarı:

           *Üç nokta yerine iki veya daha fazla nokta kullanılmaz.

 

            SORU İŞARETİ (?)

1.         Yanıt gerektiren ya da gerektirmeyen tüm soru cümlelerinin sonuna konur.

            Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?  (Ahmet Haşim)

            Ali? (Sen misin anlamında)

2.         Bir bilginin kuşkuyla karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda parantez içinde kullanılır.       

            Bazı kaynaklar, İstanbul’da (?) öldüğünü belirtiyor

            Uyarılar:

            *Cümle içinde mı-mi eki, ınca-ince anlamında zarf-fiil işleviyle

            kullanıldığında soru işareti konmaz.

Akşam oldu mu sürüler döner. Hava karardı mı eve döneriz.   (Haldun Taner)

*Bir cümlede soru ifadesi taşıyan birden fazla sözcük varsa,  soru işareti en sona konur.

Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?

Üsküdar’dan mı, Hisar’dan mı, Kavaklı’dan mı? (Yahya Kemal Beyatlı)

 

            ÜNLEM İŞARETİ (!)

Ünlem cümlesi sonuna konan noktalama işaretidir.

Ünlem cümlesi: Kimi kez tek bir öğeye indirgenen, bir coşkuyu ya da duygusal yargıyı
dile getiren cümle türüdür. 

1.         Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlelerin sonuna konur.

           Ne mutlu Türk’üm diyene!    “(Mustafa Kemal Atatürk)

2.         Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur.

            Ey Türk gençliği!           (Mustafa Kemal Atatürk)

            “Ahmet!”  (Seslenme duygu içerikli ise) “Ahmet!..”

            Uyarı:

* Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra da kullanılır.

            “Kadının, ah!.. diye inlediğini duydum.”

3.         Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti konur.

(!) Bu işaretin konulması; nokta, virgül ve soru işareti kullanılmasını engellemez.

İsteseymiş bir günde bitirirmiş(!) ama ne yazık ki vakti yokmuş(!).

            * Duygu yüklü ünlemlerde iki nokta kullanılır. 

             Gök ekini biçer gibi!..Başaklar daha dolmadan.  (Tarık Buğra)

 

( Yazım Kültür Yazın Sanattır 2 başlıklı yazı Veysel Başer tarafından 3.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu