İşgüzar insanlar her yerde! Her kurumu sorunlu bir ülkede yaşamak gerçekten çok zor. Bir de sağlık sektöründe sorun yaşayınca insan daha da takıyor kafasına her şeyi.

     Başımdan geçen taptaze bir olay var ve gerçekten aylarca uğraştım. Vay efendim şu kadar kötü durum, vay efendim bu kadar kötü bir sistem diyerek anlatmayacağım. Zaten siz olayı okuyunca acizliği göreceksiniz.

     Yaklaşık iki ay önce arka dişlerimden biri rahatsızlık vermeye başladı. Başta geçer diye düşündüm ve ağrı kesici kullandım ama etki etmedi. Dişim altı ay öncesinden kırılmıştı. Sonunda doktora gitmeye karar verdim ve Balıkesir Diş Hastanesi’ne gittim. Sıra  numarası almak için danışmaya gittiğimde sağlık sigortamın geçersiz olduğunu öğrendim. Oysaki sağlık sigortamı yeniletmiştim. Yanımda öğrenci belgem olmadığı için SGK’ da güvencemi de yeniletemiyordum. İzmir’e gidip okuldan öğrenci belgesi almam gerekiyordu. Bende ücretli muayene olmadım ve eczaneden ağır ağrı kesiciler alarak İzmir’e dönene kadar idare etmeye karar verdim.

     Aldığım ilaçlar hiçbir işe yaramıyordu. Tekrar hastaneye gidip ücretli muayene olmaya karar verdim. Muayene sıram geldi ve içeri girdim. Doktor dişimin röntgeninin çekilmesi gerektiğini ve işlemlerin pahalıya mal olabileceğini söyledi. Dişimin yirmi yaş dişi olduğunu belirtti. Ayrıca bu tür sorunlu yirmi yaş dişlerinin üniversite hastanelerinde çekilebileceğini söyledi ve bana antibiyotik verdi. İzmir’e gidene kadar bunu kullanmamı ve İzmir’de Ege Üniversitesi Diş Hastanesi’ne gitmemi söyledi. Bende doktoru dinleyerek İzmir’e döndüm.

     Okulumdan öğrenci belgemi aldım ve sağlık güvencemi yenilettim. Öğrendiğim durum çok sinir bozucuydu. Sistem değişikliği nedeniyle sağlık güvencem iptal olmuştu. Yani aslında güvencemin devam ediyor olması gerekiyordu.

     Durumu sindirip Ege Üniversitesi Diş Hastanesi’ne gittim. Muayene oldum. Çekilen röntgen sonucunda dişimin yirmi yaş dişi olmadığı ve kurtarılabileceği söylendi. Eğer sistem değişmeseydi bunu Balıkesir’de hastanede de röntgen sonucu öğrenebilirdim. Günlerce gereksiz ağrı çekmiştim.

     Tedaviye başlandı ve dişime kanal tedavisi yapıldı. Ancak sadece bir seans işlem uygulandı. Doktor ikinci seans için randevu almamı söyledi. Bende danışmaya gittim ve randevu istedim. Benimle resmen alay ettiler. Önümüzdeki eylül ayına kadar randevuların dolu olduğunu söylediler ve şok  oldum. Oysa bu başlanmış bir işti ve dişimdeki dolgu geçiciydi. İşin bitirilmesi gerekiyordu. Düşüncelerimi belirttim ve bana sizin aciliyetinizi giderdik, dilerseniz başka hastanelerde tedaviniz tamamlanılabilir denildi. Durum saçma gelse de dinleyip ayrıldım.

     Bir hafta sonra Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’ne gittim. Doktora durumu anlattım ve o da bana yarım kalan işi yapamayacaklarını söyledi. Sinirlerim alt üst olmuştu. Beni böyle yönlendirdiklerini söyledim. Ancak doktor bana kimse yarım kalan bir işe devam etmez dedi. Tekrar üniversite hastanesine gidip tedavimi tamamlamamı söyledi. Sinirden gözlerim dolmuştu . Hastaneden ayrıldım ve düşünmeye başladım.

     Annemi aradım ve durumu anlattım. Özel dişçiye gitmem için karar verdik. Birkaç araştırmadan sonra tavsiye üzerine bir doktora gittim. Doktor da yarım kalan işi tamamlayamayacağını ancak ağız röntgeni çekilmesi sonucu yardımcı olabileceğini söyledi. Beni yönlendirdiği yerde röntgen çektirdim.

     Doktorun muayenehanesine geldiğim ve doktor röntgeni inceledi. Dişimin durumunun çok kötü durumda olduğunu ve kanal tedavisinin dişime ömür katmayacağını söyledi. Yani yanlış tedavi uygulanmıştı. Dişimin çekilmesi gerekiyordu. Bir haftalık antibiyotik tedavisinden sonra dişimi çektirdim. Ama ya özel doktora gidecek param olmasaydı? Bu dişimin yanında bir dişimi daha tedavi ettirdim ve bana bun iş iki yüz elli liraya mal oldu.

     Altını çizmeden geçemeyeceğim bir olayda şu ki; doktor Ege Üni. Diş Hastanesi öğretim görevlisiydi. Emekli olmuştu. Ben ona başımdan geçenleri anlattığımda; Devlet yeri işte, hep böyle! Dedi.

     Şuan tedavim tamamlanmış değil. Bu hafta kontrole gideceğim ve bu diş macerasından kurtulacağım. Ama benim gibi olaylar yaşayıp kurtulamayan kaç insan var? İŞGÜZAR İNSANLAR YÜZÜNDEN DAHA KAÇ İNSAN SAĞLIĞINDAN OLACAK! 

( İşgüzarlık Dizboyu başlıklı yazı Ahmet Öztürk tarafından 3.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.