ARA BENİ
Zulüm kokan
Tatsız tuzsuz dünyada,
Gözlerimin ferini
Çalan deryada,
Soğuk çehreli
Namluların hedefinde
Yapayalnız masumlara
Yağar beladan hücumlar...
Mazlumların incili sedefinde
Nasırlaşan ellerinle
Beni ara, ara beni.
Mazlum inler, ah eder;
Sallanır arş-ı alâ.
Timsah gözyaşlarıyla
“İnsancıllar” eyvah eder,
Görününce tabutum
Son tahtı musallada.
Karıncalanır ellerim
Dinmeyen dualarda,
Sayılıdır artık
Kesik soluklarım,
Döndü gözlerim
Kan çanağına...
Solgun yanaklarda
Beni ara, ara beni.
Renklerden unuttum beyazı,
At koşturduğum üç kıtaya
Hükümdar olan olan ayazı,
İnkılâb edemedim
Asude bir bahara.
Hasretiyle tutuştum
Rengâren gökkuşağının.
Çıktım ağır ağır
Her bir merdiveni,
Seyredemedim pempe tabloları,
Dolduramadım gök mavileri
Yırtılan kucağıma...
Çalınan umutlarda
Beni ara, ara beni.
Tir tir titredim
Soğuk yüzlü zindanlarda,
Şehâdet haykırdım
Körpecik darağaçlarında,
Sağır oldu kulaklarım
Boş vaatlerden yalanlarda,
Mahkûm oldum kıtlığa
Zalim zorba açlardan,
Bunaldım insanlık
Terane ve safsatalarından,
Deliğinden iki kez
Geçtiğim hatalardan,
Yıldırımlarla yarışan
Feryatlarda ara beni.