Nüfus Cüzdanını kaybettiğimizde “Kimliğimi kaybettim, yenisini
çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur” diye gazetelere, başımıza bir olay
gelmemesi için ilan veririz.
Yenilemek
için nereye gideriz?
Türkiye
Cumhuriyeti’nin Nüfus İdaresi’ne…
Önce
sıramatikten bir numara alıp, bekleriz. Sıramız geldiğinde eğer nüfus cüzdanımızı
yenileyeceksek; eski nüfus cüzdanı yanına iki resim, cüzdanımızı kayıp etmişsek,
bu kez muhtardan aldığımız ‘Nüfus Cüzdanı Yenileme Yazısı’nı memura uzatıp
bekliyoruz…
İşte
benimde başıma böyle bir durum gelmişti. Kaybettiğim kafa kâğıdımı yeniden
çıkarmak için evraklarımı memura uzattığımda, memur bana; ne Türk olduğumu, ne
Kürt, ne Laz, ne de başka bir etnikten misin, diye sormadı. Verdiği randevu
tarihinde gittiğimde üzeri naylon baskı yapılmış 7x9,5 cm boyutunda mavi
renkli, sol üst köşesinde yuvarlak Türk Bayrağı altında küçük yazılarla üç sıra
halinde yazılmış “Türkiye Cumhuriyeti” yazısı ve sağ üst köşede benim resmimin
olduğu, altında ise malum TC Nosu, Adım, soyadım, baba ve anne adı, doğum yerim
ile tarihim yazılı. Arkasını çeviriyorum, medeni halim, dinim, kan grubum ve
Nüfus İdaresine kayıtlı bilgiler var. En altında ise nüfus cüzdanını onaylayan
müdürlüğün imzası, soğuk damgası olan “Türkiye
Nüfüs Cüzdan”ımı teslim alıyorum.
Sayın
Başbakan’ın tartışmalı “Milliyetçiliği ayaklar altına aldık”
beyanatı üzerine aldığım Nüfus Cüzdanımı bu yazıyı yazmadan önce alıp, sağına soluna bir kez daha bakıyorum. Üzerinde
ne Türk, ne Kürt, ne de başka bir etnik millete ait bir ibare göremiyorum. Evet,
içinde “Türkiye” sözcüğü geçiyor. Tıpkı Almanya,
İngiltere, Fransa ve Amerika gibi…
Şimdi
MİT-İmralı görüşmelerine göre yapılan pazarlıkta acaba bu “Türkiye” içindeki “Türk”
sözcüğü mü, bazı kesimleri rahatsız etmekte? Bizler zaten bu vatan toprakları
üzerinde yaşayan ve yukarıda bahsettiğim kimliğe sahip Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının
Milliyetçisiyiz! Yani bu ülkenin
bağımsız ve bütünlüğünü ilke edinen her “TÜRK VATANDAŞI”NIN (Bu Türk, Kürt,Laz
ve diğer bütün milletlerin oluşturduğu bir kavram) Kurtuluş Savaşı’nda mücadele
ettiği ve şu an Çanakkale’de koyun koyuna yatanların adıdır “TÜRKİYE
CUMHURİYETİ”
Gerisi
art düşünceleri hayata geçirmek isteyen, ülke sorunlarını birlikte
göğüslediğimiz, kız alıp verdiğimiz, doğusu, batısı, güneyi kuzeyin o eşsiz
kültürü içinde milli maçlarda birlikte “TÜRKİYE” diye bağırdığımız, yani et ve
tırnak gibi yaşadığımız etnikliği birbirine düşman ederek ülkeyi bölmek isteyen
ve buna alet olanların oyunudur. Bizim sınırlarımız içinde yaşayan ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin bütünlüğüne bağlı ve onu koruyanlarla hiçbir problemimiz
olmadı. Olsa olsa, bu vatanı bölmek
isteyen ve yabancılarla işbirliğine gidenlerle olmuştur.
Aslında
hepimiz, Allahın bir kulu ve ona dönecek olan dünya insanıyız… Önemli olan
hangi kimlikte olursak olalım, kardeşçe ve barış içinde yaşamak boynumuzun
borcudur…
Neyse
şimdi sadede gelelim!
İktidar,
bir an önce bu millete aceleye getirdiği
Anayasa’da değiştirmek isteyeceği maddeler ile İmralı yani APO ile MİT
görüşmelerinin sonuçları doğrultusunda neler yapılacağını açıkça anlatmalıdır…
Bunu
bekliyoruz…
Ertuğrul Erdoğan
Bursa 2013/Bursa
www.erdoganlaedebiyat.com