Hayat...
 
Senin göz gezdirip yarım yamalak okuduğun satırların arasında gizli gizli akıtılmış gözyaşları var göremediğin… Göz göze geliriz her gece, satır aralarından kafalarını uzatıp bakarlar gözümün içine… Gözyaşı dediysem ağlayıp zırlamak değil bahsettiklerim. Her damlasında bir yaş daha yaşlanırım, yaşlanırken gözlerim. Damla damla büyürüm. Hayat beni yazarken, içime yazarım hayatı. İç içe yazışırız…  Kaynarken içimde hayat, yaşamın dumanları tüter gözlerimde. Dumanın kıvrımlarında kıvrılan yollar labirentlere bürünür. Bundandır her gece bulmaca çözmek için kalemin elimden düşmeyişi. Her bulmacada kaybolur kendimi ararım. Yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya yorgun olur iniş çıkışlarım. Uzun arayışların sonunda, çözümlenen her soru, bir soru olarak geri döner bana…  Cevaplar kayıp… Kayıp ilanı veririm… Olmadı tellal tutup avazına asarım kayıplarımı, duymayan kalmaz… İlk kez okuyormuş gibi okurum yazdıklarımı… Her okuyuşumun sonunda bir cümle daha eklerim yazdıklarımın sonuna…
 

Her cümleme yeni bir kelime eklemek heyecan verir bana… Yeni bir kelimenin peşinden koşarım aylar boyunca… Hayatıma kattığı anlamı içime çeker sigara dumanı gibi üflerim ciğerlerimden… Gün y0züne çıkarır, güneşlendirir, günle tanıştırır, gecenin karanlığına ışık yaparım. Yeniden doğmuş gibi ay ışığından doğarım! Yenilerim kendimi her kelimede…

Ölürüm yoksa! Her gün aynı kelime evir çevir dört yanı eski… Çürür elimde, çürürüm…

 

Aklımda hep bir tepe!  Gözümün önünde. Bembeyaz karlarla kaplı karların içinde, yarı belime kadar gömülü, adım atmak için çabalıyorum. Gözlerimde keskin soğuğun verdiği canlılık… İçimde gizlediğim titreyişler. Gözlerim bir kurt gibi keskin bakışlı etrafa.. Her tehlikeye göğüs germiş bir tavır edasında… Tepenin zirvesinde ne işim var bilmiyorum, bildiğim; tepeden aşağıya inmek isteyişim. İki elimin arasında bir sopa, sopayı sol omzumun üstüne dayayıp ucundaki heybemin sallanışını sırtımda hissediyorum… Ayağımı kaldırıp bir adım ilerisine batmak bana büyük bir haz veriyor. Tepeden aşağı inmek tepeye tırmanmaktan daha zor değil her ne kadar kara gömülü olsam da…

( Öyle İşte başlıklı yazı NERMİN... tarafından 22.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.