Parçaladım kendimi böldüm karelere, kıvrım kıvrım şekilli de
olsa genel görünüm kare şekline bürüdüm kendimi.
Dağıttım karelerimi farklı zamanlara farklı yerlere.
Hayatı bir karton yaptım, üzerine benden tek bir kare
koydum.
Kartonun(hayatın) üzerin de olmayan karelerimin izleri var.
Tamamlanmayı bekleyen, bir araya gelmeyi umut eden karelerim. Bir bütün
olabilmeyi bekliyor.
Her adım attığında, bir kareme basıyorsun. Kaldırıp da o
kareyi eline aldığında boşluklarımdan eksik olan yerlerime bakıp uygun bir kare
buluyorsun.
Adını koyamadığım zaman dilimlerin de kareler elinde
geliyorsun tek tek.
Tamamlıyorsun eksik karelerimi.
Her kare de bir adım atıyorsun bana.
Her kare beni sana, seni bana yaklaştıryor.
Beni buluşların da bende ki seni görüyorum sende ki beni.
Bu bana kare kare mutluluk veriyor.
Bana ulaşman adına sana bir başarı ve haz, beni keşif adına.
Oysaki bilmiyorsun, ben bu kareler de seni bozdum ve attım
yerlere birleştir kendini diye.
Senin bulduğun her karede ben sandığın parçalar senden bir
kare.
Sabrın var onlarda, sevgin var, kişiliğin, özün, her
adımında ben varken aslında ben seni buluyorum onlarda.
Adım adım sen bana ulaşırken ben sana ulaşmanın tadını
çıkarıyorum.
Zaman kavramını hiç hesaba koymadan…