.
.
Gıcırdarken
acizliğin sessizliği
Zamana
dağılıyor yitik kelimeler
Rüzgarla
avunuyor açmayı unutan her çiçek
Dinmiyor
korkak sayıklamalar
Ve
bir kez daha yırtılıyor hayatın retinası
Islak
bakışlar çoğalırken çatlak aynalarda
Göğe
bırakılan balon sessizliğinde yaşanıyor hayat
Örümcek
ağlarına takılıyor fısıltılar
Törpüleniyor
derin düşünmenin sesi
Ve
virgüller düşüyor kelimelerin dudağına
Bülbüller
sürgün olurken kargaların sultanlığında
Kabarıyor
işaret parmağı zincirlenmişlerin öfkesi
Patlıyor
şişmiş önyargılar bir bir
Ardından
sis rengi umut giyiniyor insanlık
Ve
artıyor lal seslere
vurgun olanlar
Kıyıya
vururken Polyanna’nın cesedi
Tosluyor
gerçeğin duvarına mutluluk tacirleri
Reşit
olmayan acılar bulutları arşınlıyor
Ve
baş döndürüyor cehaletten kavrulan aydınlar
Yine
de kutsanıyor rüyaları çiğneyen tekerlekler
Ruhu
öfkeyle kapatırken eller
Ha
bire yol alıyor yelkenleri yolunmuş gemiler
Mıh
gibi batıyor çaresizlik derinlere
Guruldayan
zihinlerde kararıyor resimler
Ve
kayboluyor insanlığın kör noktası
.
.
.