.
Toprak
kertmesidir her insan
En
derinde yatar mezar taşsız ölüler
Sert
yağmurlar döver bedenleri
Ve
mühürlenir cümleler
Yıllar
büyütürken acılar olgunlaştırır
Hurdacı
gibi kapıdan geçer zaman
Güller
döner küllere
Ve
varışa beş kala tökezler insan
Soylu
bir olgunluktur hüzün
Durmadan
matemle cilvelenir gölgeler
Üzeri
geceyle örtülür sırların
Ve
Yusuf’ların sırtında çürür gömlekler
Karanlık
yağar gökten
Kırık
kemiklerden yükselir ah’lar
Uyku
tutmaz ölüm
Ve
nabza göre ölüm sunar kırbaçlar
Azad
ile azap arasında yaşanır hayat
İçler
haremliktir dışlar selamlık
Demlendikçe
acır sabır
Ve
yarasının közünde ısınır insanlık
Zarı
incinir umudun
Sessizliğe
iliklenir sancılar
Dolar
iki rekâtlık mühlet
Ve
kapanır faili meçhul yaralar
.
.
.
.
.