Isırılmak Ne Ki. Öldürülenler Bile Var.
ISIRILMAK NE Kİ. ÖLDÜRÜLENLER BİLE VAR.
Aşağı yukarı dünyanın
bütün parlamentolarında
karşıt görüşlü millet
vekilleri arasında zaman
zaman tansiyon yükselir ve bu
yükselen tansiyon dolayısıyla
yumruklaşmalar olur. Ancak ölüm
olur mu işte
bunu bilmiyorum. Ama
Türkiye’de T.B.M.M Çatısı içinde
ya da dışında
milletvekili ölümlerine şahit
olmuşuzdur maalesef.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi, açılışından çok
kısa bir süre
sonra ilk milletvekili katli olayı
ile karşılaşır 6 Mayıs
1920 Tarihinde. Öldürülen kişi Trabzon
Milletvekili Eyübzade İzzet
Bey ve Gümüşhane- Kelkit
Milletvekili Ziya Beydir.
Eyübzade İzzet Bey
çok çeşitli devlet
görevleri yaptıktan sonra 1908-1918
Yılları arasında Osmanlı
Meclis-i Mebusanında Trabzon Milletvekili olarak
görev yapmış ancak Mondros
Ateşkes Antlaşmasından sonra memleketi Trabzon’a
geçerek burada Trabzon
ve Havalisi Müdafaa-i
Hukuk Cemiyetinin kurucuları
arasına girmişi 23 Temmuz
1919 da Erzurum Kongresine Trabzon
temsilcisi olarak katılmış
ve Mustafa Kemal’in
Kongre başkanlığına getirildiği
o kongrede Erzurumlu Hoca
Raif Efendi ile
birlikte başkan yardımcılığına getirilmiştir. Ancak
Kongrede alınan kararlar
ile kalk ile
Padişahın birbirinden
uzaklaştırıldığını, bunun da kötü
sonuçlar doğuracağını ileri
sürdüğünden Mustafa Kemal ile
ters düşmüş ve
bu sebeple de Sivas
Kongresine katılmamıştır.
T.B.M.M açıldıktan sonra
her ilde yapılan seçimler
sonucu Trabzon’dan milletvekili
olarak seçilen İzzet
Bey , 1 Mayıs 1920 de
kendisi gibi millet vekili seçilen Faik
Bey, Kadızade Recai
Bey ve Gümüşhane
Milletvekili Ziya bey ile
Ankara’ya ulaşmak için
yola çıkmışlar ancak yolları
Balıkesirli Çerkes Çavuş
adlı bir eşkıya
ve grubu tarafından kesilmiş, ve
kafiledekilerden Ziya Bey ve İzzet
Bey öldürülmüştür.
Meclisin dışında cereyan
eden bu ilk
milletvekili katliamından kısa
bir süre sonra yine
meclisin dışında ve
yine bir Trabzon
milletvekilinin
katledilişine şahit olmaktayız.
İkinci katliam Trabzon
Milletvekili Ali Şükrü
Bey’in katlidir.
İzzet Bey gibi
Ali Şükrü Bey
de daha önce
Meclis-i Mebusan üyesi
idi. O da
İzzet Bey gibi daha
sonra Kuvay-i Milliye
katıldı.TBMM açıldıktan sonra
da Trabzon Milletvekili olarak
T.B.M.M de yer aldı.
İyi bir hatip
olduğu için T.B.M.M
tarafından halkın Milli
Mücadeleye inanması ve
aleyhte propagandalara kanmaması
için düzenlenen ‘’İrşad
Encümeni’’ içinde yer
alarak şehir şehir,
kasaba kasaba dolaştı.
Muhafazakar bir yapıya
sahip olan Ali
Şükrü Bey 1920 de
T.B.M.M. den içki
yasağı ( Men-i
Müskirat ) Kanununun çıkması
için canla başla
çaba gösterdi ve
bu kanunun meclisten
çıkmasını sağladı.
Ali Şükrü Bey,
Hariciyeci olmaması sebebiyle
İsmet İnönü’nün Lozan’a
gönderilmesini sert bir
şekilde eleştirdiği gibi Lozan
görüşmeleri ile ilgili
olarak yabancı basın
ve kaynakların ayrı
şeyler söylediğini, İsmet
Paşa’nın bazı hakikatleri milletten
gizlediğini de söyler.
Ama bu kadar
değildir. Mustafa Kemal’in
gazetesi denilen Hakimiyet-i
Milliye Gazetesine karşı
Tan adlı bir gazete çıkarır ve
halifeliği canla başla
savunan yazılar yazar bu gazetede. Bu
arada Mustafa Kemal
ile Meclis çatısı
altında birbirlerinin üzerine
yürüdükleri de iddia
edilmiştir.
Oldukça gözükara ve
pervasız bir insan
olan Ali Şükrü
Bey 1923 senesinde 26
Martı 27 Marta
bağlayan gece birden ortadan
kaybolur. Ailesinin durumu
bildirmesi üzerine yapılan
aramalar sonunda iki
gün sonra cesedi
Ankara yakınlarındaki Mühüye
köyü civarlarında bulunur.
Katilin Topal Osman
olduğu iddia edilse
de bu konuda
kesin bir şey söylenemez zira
olaydan çok kısa
süre sonra Topal
Osman da öldürülür.
Meclis Çatısı altındaki
ilk cinayet ise
Deli Halit Paşa’nın
katledilmesidir.
Daha önceki bir
yazımda olayı uzun uzun
anlattığım için bu
konuya fazla girmeyeceğim.
İddialara göre emekliler için yapılacak
bir kanun ile ilgili
olarak Halit Paşa ( Karsıalan)
ile Ali Çetinkaya
arasında meclis salonunda
başlayan münakaşa daha
sonra meclis koridorlarına
taşınır. Koridorda Halid
Paşa, Ali Çetinkaya’ya
silah doğrultur ancak
vuramaz. Bunun üzerine
boğuşmalar başlar ve
işte bu boğuşma
esnasında Rize Milletvekili
Rauf Bey , Halit
Paşa’yı tabanca ile vurur.
Halit Paşa vurulduktan
beş gün sonra
ölür. Ölmeden önce
kendisini vuranın Rauf Bey
olduğunu söyler ama
Ali Çetinkaya ‘’ Ben vurdum. Olay
bir nefsi müdafaa
idi’’ der ve
olay kayıtlara nefsi
müdafaa olarak geçer.
Ceza alan hiç
kimse olmaz.
Halit Paşa’nın vurulma
tarihi 9 Şubat,
ölüm tarihi ise
14 Şubat 1925 dir..
Meclis çatısı altında
işlenen bu cinayetin üzerinden seneler geçer. Adnan
Menderes, Fatin Rüştü
Zorlu ve Hasan
Polatkan’ın idam edilmelerini
saymazsak 29 Mart 1989 Tarihine
kadar TBMM Çatısı
altında başka bir
Milletvekili, ölümüne şahit
olmuyoruz.
Meclis çatısı dışında
ise 17 Nisan
1978 Tarihinde 13.
Dönem Milletvekili ve
öldürüldüğü tarihte Malatya
Belediye Başkanı olan Hamit Fendoğlu
örneği dışında hatırıma
gelen başka örnek
yok.
Malatya’da yaşanan 15-16
Şubat 1975 Olaylarında
baş rollerde görülen Hamit
Fendoğlu, 17 Nisan 1978 de
kendisine gönderilen bombalı
bir paketin patlaması
sonucu hayatını kaybetti.
Bu arada
seçilmiş bir milletvekili olmasa da
1971-1972 yıllarında başbakanlık
görevi yüklenmiş olan
Nihat Erim de 19
Temmuz 1980 de bir
suikast sonucu öldürülmüştü
meclis dışında.
Evet..Meclis çatısı altında
işlenen ikinci cinayet
29 Mart 1978
Tarihinde gerçekleşti ve
işin ilginci bu
sefer ölen milletvekili
bir kavgayı, hatta
cinayeti önleyeyim derken
kendisi ölmüştü.
Meclis çatısı altında
kavgaya tutuşan milletvekilleri ANAP
lı İdris Arıkan
ve DYP den
seçildiği halde o
esnada bağımsız milletvekili
olan Zeki Çeliker
idi.
İddialara göre Çeliker
ve Arıkan’ın münakaşa
sebebi ise Çeliker’in
Arıkan’a ‘’Gördün mü. Senin
yüzünden 1000 oyla seçimi
SHP ye kaptırdık’’ Diyerek Siirt ilinde
kaybedilen belediye başkanlığının
hesabını sormasıydı (
Çeliker’in yeğeni Belediye
başkanı adayıydı)
Tartışma büyüyünce İdris Arıkan silahını çekti
ve Zeki Çeliker’e doğrulttu.
İşte o sırada bir
başka milletvekili olan DYP
li Abdürrezzak Ceylan araya girerek İdris
Arıkan’ın elinden silahı
almaya çalıştı ise de
silahın ateş alması
sunucu hayatını kaybetti. Bu
olaydan sonra İdris
Arıkan sadece 13
ay hapis yattı.
T.B.M.M Çatısı altındaki son
cinayetin tarihi 31
Ocak 2001.
Bu tarihte Mecliste
iktidar koltuğunda DSP , yardımcı pilot koltuğunda
ise ANAP ve MHP
Oturmaktadır.
İktidarda olanlar Meclis İçtüzük
değişikliği için önerge
vermişti ve bu
önerge görüşülüyordu. Muhalafet
durumunda olan FP ve
DYP bu değişiklikler
ile iktidarın, muhalefetin
sesini kısmaya çalıştığını
ileri sürüyordu. Tartışmalar
oldukça alevlenmiş, hatta DYP
li Kemer Genç’in
konuşması üzerine meclis başkan
vekili ara vermişti.
Oturum tekrar başladığında
artık olay iyice çığırından
çıktı ve MHP
milletvekilleri Mehmet
Kundakçı, İsmail Çevik, Cahit Tekelioğlu, Cumali Durmuş ile DYP
Şanlıurfa milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu
arasında müthiş bir
yumruklaşma başladı. İşte
bu yumruklaşma sırasında
Fevzi Şıhanlıoğlu yere
serildi.
Bunun üzerine Fevzi
Şıhanlıoğlu, DYP Milletvekilleri
Zeki Ertugay ve Mehmet Ali
Yavuz tarafından kulise çıkarıldı. Daha önce by-pass
ameliyatı da geçiren ve üç damarı değişen Şıhanlıoğlu fenalaştı. Şıhanlıoğlu'na DYP'li milletvekili Mehmet Ali Yavuz kalp
ilacını verdi. Ancak Şıhanlıoğlu ilacı
yutamadan kendinden geçti.
Durumunun gittikçe fenalaşması
üzerine olay yerine
gelen FP li doktor
milletvekili Ali Gören olayın
kalp krizi olduğunu
anlayarak derhal ilk
müdahaleyi yapmaya başlarken aynı anda
olay yerine gelen
bir diğer doktor
Milletvekili Bayram Fırat
Dayanıklı da doktorlar odasından
kendisine çok acil
entegrasyon cihazı getirilmesini
istedi ve bu
cihaz 2 dakika
içinde geldi.
İki doktor ilk
müdahaleleri yaparken 6
dakika içinde ambulans
da geldi ama
Fevzi Şıhanlıoğlu kurtarılamadı.
Daha önce kalp
ameliyatı olmuş olan
milletvekili, yediği darbelerin
tetiklediği bir kalp
krizi sonucunda ölmüştü.
Olay yargıya intikal
etti. Toplanan tüm
deliller sonucunda Fevzi
Şıhanlıoğlu’nu ölüme götüren
yumruğun MHP İçel
Milletvekili Cahit
Tekelioğlu tarafından
atıldığı tespit edildi
ve mahkeme Tekelioğlu’nu ‘kastı aşan müessir fille adam öldürme’
suçundan mahkum etti. 2 yıl 9 ay 10 gün olan ağır hapis cezasını Yargıtay da
onayınca Tekelioğlu’na cezaevine
girdi ancak o da İdris
Arıkan gibi sadece
13 ay 13
gün hapis yatıp
çıktı.
Yani 12
Aralık 2016 da
ayağından ısırılan Muhammed Balta
yatsın kalksın dua etsin.
Beterin de beteri
var…
RESİMLER
1- Eyübzade İzzet Bey
2- Ali
Şükrü Bey
3-
Ali Şükrü Bey
4- Halit
Paşa ( Halit
Kersıalan- Ya da
Deli Halit )
5- Abdurrezzak Ceylan
6- Fevzi Şıhanlıoğlu
(
Isırılmak Ne Ki. Öldürülenler Bile Var. başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
15.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.