Derme çatma hayallerimle varım
evrende:
Var olduğumu bilmediğim zamanlardan
bu yana
Bir de yokluk yıllarımda,
Metazori aşkları esefle kınayıp
Yüreği ile yaşayan bir gölge olsam da
nazarında
Beynamaz yılların.
Satılmışlığın tayfası olanları asla
tutmadı gözüm;
Hele ki sileceklerini devreye
soktuğum
Hüzün bulutlarım.
Sevmeyi mertebe bildiğim;
Aşkı damarlarıma çektiğim o şırınga:
Ne de muteber bir yanılgı diyenlere
Asla yok tek sözüm
Hele ki tok gözümde bir tek sevgiye
açlığım;
Doymayı bilmeden
Sevgi adına şarkılar mırıldandığım
İçimin ukdelerinde
Bir de nasiplendiğim şu çömez
şiirlerde.
Kalp gözüm ne zaman ki çevirim dışı,
Bilin ki uykudayım.
Ya da alış verişte;
Yorgunluğun olmaz mı hikmeti?
Demek ki evrim geçiren mabedimin de
Doz aşımı yalnızlığı;
Uykuda geçen her saniye
Ya da uyum bozukluğu gösteren
mizacımda
Ne çok salınım.
Kayıp frekansımı ayarlamak adına
Üç beş kuple aşkı hayattan
arakladığım:
Yine kendi adıma bir imgeyi alıp da
donandığım
Hangi kara gölge ise
Asla taviz vermediğim o ömürlük
reçete:
Gıyabında kayıp
Ama asla ayıp olmadan yaşamaksa
destur edindiğim
Bir de korkmadan sevmeyi
Yüreğe indirdiğim üstelik
Kelebek kanatlarında ömrün,
Kopup da geldiğim hangi bahçe ise
Demlendiğim belki dertlendiğim
Belki de derlemekten bile aciz iken
Adına hayat denen külfete
Bin bir yük bindirdiğim görünmese de
kimsenin gözüne.
Çıktık yola madem fi tarihinde;
Derdi tasayı de giyiniriz Evelallah.
Cümleten hayırlı seyirler, diyen
kaptanı,
Yüreğin rotasında da nazlı bir ninni
Yine aşkın da özlemin de örtülü tasası
Ve bin bir zahmetle şiir de aşk da
Canın yongası, diyenlere özürüm mü
olmalı
Şerbetlendiğim derdimde?
Aşka paye veren kayıp şeceremde
Bir de yâd edip yokluğu içime
çektiğim
Fani sinemde,
Yaşamayı arz ettiğim hangi kımıltıdan
muzdaripim de,
Ölümüne sevdik, diyenlere rahmet
okumak
Olmaz mı asli görevim?
Hele ki sevgiyi mezar taşına yazmış
hangi fani ise
Ölmeden mezarını kazmış,
Baka baka gözlerinin içine
sevdiğinin,
Hayatının kayıp sicilinde.