Sınavlarda matematikten sıfır çekilen zamanlar vardı. Şimdi ise herkes matematik nedir biliyor, her şeyin hesabını yapıyor. Ya matematik değişti, ya da biz hesap yapmada çağ atladık!  


Bir zamanlar yerli malı dersleri olurdu. Dışarıdan mal almak yerine, memlekette yapılanı tercik etmeye özendirilirdi. Artık ne yerli malı haftası kaldı, ne de Türk Malı yazana koşan… Bu yüzden yabancı para değer kazanıyor, bu yüzden gün geçtikçe fakirleşiyoruz. Bu matematik hesabı yapanlar, bunun hesabını neden yapmıyorlar ki?


Eskiden peşin para ile alış-veriş yapılırdı. Maaşlar elden verilir, alınan mal senetle taksitlendirilir, kimse faiz nedir bilmezdi, elektrik, su telefon paraları bu işi yapan kurumların bankolarına yatırılırdı. Çünkü bankayı herkes kullanmazdı. Bankayı sadece yatırımcı, iş yapmak isteyen kullanırdı. Matematik hesabı yapmak zordu o günlerde! 


Açıldı gümrükler… Yabancı mala, paraya rağbet arttı…


Açıldı insanlara bankalar… Bakkal hesabı gibi bankalardan başladı para çekmeler… Al parayı öde faizi…Matematik hesabı yapanlar bu yüzden arttı… Artık sınavlarda matematik sorusu yapma başarısı yüksek oranda arttı… Tükçe sorularında ki netler azaldı buna paralel olarak. İnsanlar derdini anlatmaya gerek duymuyorlar, binbir rica ve dilenme dönemi bitti… Az konuş, kelime dağarcığını azalt ve matematik hesabı yap… Türkçe’de uzun soruları okuyup da anlayan yok. Ona kafa yoranda yok. Para varsa, bu kadar okumaya gerek var mı diyor, yeni nesil. Vay be…


Hani yazar-çizer de yok değil… Onların da matematik hesabı o kadar iyi ki… Yazıyorlar reklam, rekabet, kazanmak  için. Türkçeyi zenginleştirmeye değil, kendi çıkarını artırmaya yönelik kaygıları…Onların kullandığı kelimeleri çok az insan anlıyor. Türkçeyi canlandırmak için, üniversite sorularında ki matematik bile Türkçe metine dönüştü… Bu yüzden matematik netlerde biraz azalma görülüyor. Kelimeleri topla, çıkar, böl, eksilt al sana sonuç… sonucun karşılığında ki kelimeyi bulmak zor olanı!


Herkes matematik hesabı içinde, desen ki roman oku çocuğum kültürün artar… Diyor ki, kültürlü olmak karın mı doyuruyor? Haydi matematikçi ebeveynler buna cevap verin…  


Çocuk diyor ki, Kitaba vereceğim parayı biriktireyim, cep telefonu alayım, bu bana uyar. Bana lazım olan bu cihaz… Çok paran varsa nasılsa bana kalacak, ben onu yerim… Torpilin varsa kültürlü olmaya gerek yok, bir işe girer çalışırım. İşi nasıl mı beceririm mi diyorsun, onunda bir yolunu bulurum. Ya siz hesap yapmayı öğrenmediniz mi? Liyakat’a kim bakıyor ki, bir makama oturur herkesten çok kazanırım. Baktım başım sıkışıyor, bir ekip kurar, kişileri korkutarak yoluma devam ederim. Kim benim yaptığım hesabı bozabilir ki? Tutturmuşlar sınav diye, neyi ölçüyor ki bu?


Matematik dünya düzenini, çıkarını koruyor, ya dini? Onda bile hesap yapılıyor. Kıl beşi kurtar başı…  Görsünler ki namaz kılan biriyim. üç beş de ayet öğrenirim. Bir bakmışsın alim gibi gezerim. saygı görürüm. İnsanları kandırma hesabını yaparım… Ya Allah’ı? 


Ya huzurumu bozdun işte, Allah’ı kandırma hesabı yok. Hem bunu düşünmeye gerek yok şimdilik, yaşlandım mı tövbe ederim, herhalde Allah’ta affeder… Vay be… Ne hesaplar böyle? peki yaşadığın hayatın garantisi var mı, ya tövbe etmeden ölürsen? 


Sessizlik… Öldü galiba!


Saffet Kuramaz

( Matematik Hesabını Yapmayı Öğrendik, Türkçeyi Konuşmayı Unuttuk başlıklı yazı safdeha tarafından 20.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu