‘’Ölüm de bir şairdir, unutma!’’ (Alıntı)



 

 

Ölü bir imgenin kanatlarında

Ölümcül bir aşkın da kozasında saklı:

Marifet olsaydı keşke sevdanın tozlu yolları…

Hani, sırdaş gece ve sevdalı kalem

Yoldan çıkmış her yıldız

Çapkınca meşk eylerken

Öykündüğüm mehtapla

Geliştirdiğim yılların dostluğu.

 

Elbette münferit bir şiir olmayı ben diledim

Dillenen yüreğin de atlas yorganı ne de olsa

Görünmeyen gözyaşı.

Lades dediğim, ömrün güncesinde

Hurafeler dillenirken şehrin kehanetlerinde

Saydam bir tabaka olmayı şerh düştüm Rabbime:

Ne isem Allah katında

Makbul görmesem de insanların gözünde.

 

Sözcükler yalın ayak bir de

Şehrin ışıkları karanlığı delen

Makûs gölgelerden kaçtığım

Sığındığım şunca şiir:

Sarmalında ömrün ve közün

Salkım saçak özüm ve küllerim

Şafağa sıçrayan bir kıvılcım

Ölü endamları mevsimin

Bir hutbede ve de acıda nasıl da huzur bulduğum.

 

Kıvancımla sadık kaldığım İlahi Yol;

Adımla sanımla çıktığım hacizli şiirler;

Yedieminde saklı tuttuğum hazin güncem

Satılmışların şehrinden uzak bir vefalı huzme ki;

Karnaval tadında ölüm ve gece

Ne de olsa;

Ölümün ta kendisiymiş şiir:

Elbette şairin yalancısıyım

Lakin doğrularımla sadığım da kalemime ve Rabbime.

 

Ufkun hizasında kayıp mevsim;

Mevsim kadar kalıcı olmadığımı da sanmasın hani kimse:

Bahar tadında yüreğim

Sonbahara atıfta bulunduğum kekremsi düşlerim.

 

Acı kadar tanıdık da olamaz bana hiç kimse;

Vebali şiirin mi yoksa hüznün boynuna

Geçen bir ipe asıp da şiirlerimi

Bilemedim önceleri

Darağacından kendimi sarkıttığımı

Ve altımda yuvarlanan o imgeden sandalye:

 

Hani uzandığım gök kubbe…

Hani esrarlı sesi kıblemin…

Hani görünmezliğin indinde el sıkıştığım bilinmezlik.

Kaybolan nice ışık

Lakin sönmez de feri yüreğin.

Naralar savuran endamlı beyzade mademki şiirin

Kenetlendiği o taşlı yol.

 

Baş aşağı düşüp de gördüğüm her vecize

Işığın ta kendisi imandan gelen gücüm ve sevgim

Dar yollarında şehrin

Geniş bir pencere

Tünedikçe yüreğime tüm kuşları evrenin

Aslında kimselerin görmediği

O yoksun ve süzgün gözlerinde

Pervane olmuş minvalde bir tebessüm daha

Armağan ediyorum ben sevginin müdavimlerine.

 

Göreceli kabahatler dillenirken

Görkemli bir umutla

Bağışlayan Rabbime müteşekkirim

Yeniden başladığım ömrüme

Kulp takanlara son bir şans yürekten sıçrayan

Her kıvılcım.

 

Sefasını sürdüğüm hüznün kömür gözlerinde

Geceye hitap eden bir sevdalı manzume

Bağdaşık olduğum minvalde

Kürediğim kadar umudu aşkın nezdinde.

 


( Şairin Yalancısıyım başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 16.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu