SENDEN DAHA YAKINDIR BİZE FRANSIZ ZABİTİ--1. BÖLÜM -
Yukarıdaki başlık aslında Nazım Hikmet'in bir şiirinden bir mısradır. Şiirin tamamı da aynen şöyledir:
Piyer Loti
Tevekkül!
Kısmet!
Kafes, han, kervan
şadırvan!
Gümüş tepsilerde rakseten sultan!
Mihrace, padişah,
bin bir yaşında bir şah.
Minarelerde sallanıyor sedef nalınlar,
burunları kınalı kadınlar
ayaklarıyla gergef dokuyor.
Rüzgarlarda yeşil sarıklı imamlar ezan okuyor!
İste Frenk şairinin gördüğü şark!
İşte
dakikada 1.000.000 basılan
kitapların
şark`ı!
Lakin
ne dün
ne bugün
ne yarın
böyle bir şark
yoktu,
olmayacak!
Şark
üstünde çıplak
esirlerin
aç geberdiği toprak!
Şarklıdan başka herkesin
orta malı olan memleket!
Açlığın kıtlıktan olduğu diyar!
Ağzına kadar
buğdayla dolu ambar!
Avrupa’nın ambarı!
Asya!
Amerikan dretnotlarının tel direklerine
senin Çinlilerin
uzun saçlarından
sari mumlar gibi asıyorlar kendilerini!
Himalaya'nın
en yüksek
en dik
en karlı tepesinde
Britanya zabitleri cazbant çaldırıyorlar,
kara tırnaklı ayaklarını daldırıyorlar,
Paryaların
beyaz dişli ölülerini attığı Gania!
Anadolu baştan başa
Armistrongun
talim meydanı oldu!
Asyanın bağrı doldu!
Şark
yutmayacak
artık!
Bıktık be bıktık!
İçinizden biri
can verebilse bile
açlıktan ölen öküzümüze,
burjuvaysa eğer
gözükmesin gözümüze!
Hatta sen
sen Pier Loti!
Sarı muşamba derilerimizden
birbirimize
geçen
tifüsün biti
senden daha yakındır bize
Fransız zabiti!
Fransız zabiti sen
o üzüm gözlü Azadeyi
bir orospudan
daha çabuk unuttun!
Kalbimize diktiğin
Azadenin taşını
bir tahta hedef gibi topa tuttun!
Bilmeyenler
bilsin:
sen bir şarlatandan başka bir şey değilsin!
Şarlatan!
Çürük Fransız kumaşlarını
yüzde beş yüz ihtikarla şarka satan:
Piyer Loti!
Ne domuz bir burjuvaymışsın meğer!
Maddeden ayrı ruha inansaydım eğer,
Şarkın kurtulduğu gün
senin ruhunu
köprü başında çarmıha gerer
karsısında cigara içerdim!
Ben elimi size verdim,
size verdik bir elimizi
kucaklayın bizi
Avrupa'nın sankulotları!
Surelim yan yana bindiğimiz al atları!
Menzil yakın
bakın
kurtuluş günü artık sayılı.
Önümüzde şarkın kurtuluş yılı
bize kanlı mendilini sallıyor.
Al atlarımız emperyalizmin göbeğini nallıyor.
Nazım Hikmet
Görüldüğü gibi Nazım Hikmet, çok çok böyyük Türk dostu olan (!) Piyer Loti'ye verip vermiştir bu şiirinde.
İyi de yahu çok çok böyyük Türk dostu Piyer Loti ile ne alıp veremediği var Nazım Himet'in? Adama bit demiş, şarlatan demiş, ihtikarla mal satan demiş, domuz demiş, demiş de demiş.
Evet şaşılacak şey değil mi? Biri büyük vatan şairi(!) Nazım Hikmet, öteki gelmiş geçmiş en büyük Türk dostu(!) Fransız yazar Piyer Loti... Aralarında bir sorun mu var?
Piyer Loti'nin bu sert mısralara bir cevabı olmuş mu bilmiyorum ama Nazım Hikmet'le aralarında şahsi bir husumet yok. O halde sorun ne?
Sorun bizlere Türk dostu diye tanıtılan Piyer Loti'nin aslında bir Fransız casusu olması ama maalesef bunu neredeyse hiç kimsenin görmemesi.
Bu öylesine bir körlüktür ki Piyer Loti denen bu casusun adını İstanbul'un en güzel tepesine vermişiz ve yıllardır o tepeye Piyer Loti Tepesi diyoruz.
Yine İstanbul- Divanyolunda bir caddeye Piyerloti Caddesi diyoruz.
Piyer Loti Müzemiz var.
Hatta asıl adı Lycee de Françis olan ve merkezi Ankara'da olup Lycee Français Charles de Gaulle adıyla bilinen Fransız lisesinin İstanbul'daki şubesinin adının ''Lycee Français Piyer Loti'' olmasından mutluluk duymuşuz.
Evet, Türkiye'de olup Türk Milli Eğitim Bakanlığına değil de Fransız Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren bu iki müstesna okula biri Cezayir'i soykırımdan geçiren Charles de Gaulle'nin, diğeri Tahiti soykırımcısı Piyer Loti'nin isimlerinin verilmesi bizleri fazlasıyla mutlu etmiş.
Peki kimdi bu Piyer Loti?
Evet kimdi ki bu herifin adı Eyüp Sultan'ın, yani Peygamberimiz Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde ona evini açan Ebu Eyüb el Ensari'nin, aynı mekanda mezarı bulunan evliya Karyağdı Baba'nın, mezarı aynı yerde olan II. Bayezıd ve Yavuz Sultan Selim'in akıl hocası İdris-i Bitlisi'nin önüne geçiyordu?
Piyer Loti'nin kim olduğunu gelecek bölümde sizlere anlatacağım ama bugün Piyer Loti Tepesi olarak bildiğimiz yere bu ismin niçin verildiğini kısaca izah edeyim:
Şair ne güzel demiş değil mi?
Sahipsiz kalan vatanın batması haktır.
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.
Bugün Piyer Loti Tepesi ya da Piyer Loti kahvesi, hatta direkt Piyer Loti olarak bildiğimiz o yer vakti zamanında neydi biliyor musunuz?
Evveliyatı hakkında bir bilginiz yoksa kat'iyyen tahmin edemezsiniz.
Evet bugünkü Piyer Loti kahvesi ve çevresi zamanında Osmanlı cellatlarının gömüldüğü bir mezarlıktı.
Evet, evet, o muhteşem tepe, o muhteşem manzaranın seyredildiği tepe, yabancıların ''Altın Boynuz '' dedikleri ama bizim 1960-1970-1980 li yıllarda resmen içine ederek açık lağım haline getirdiğimiz, Haliç'i en güzel gören tepe olan o yer zamanında Cellat mezarlığı idi.
Öyle olduğu için de bizim insanımız o tepeden uzak durdu hep uğursuzdur diye. Sadece zamanla yine toplumun itilmişleri olan kabadayıların, daha doğrusu kabadayıların bile dışladıkları, serseri olarak gördükleri külhan beylerinin uğradığı bir ya da iki kahve vardı.
Sonra geldi Piyer Loti, bizim insanımızın sahip çıkmadığı o tepeye sahip çıktı ve tepenin adı dahi artık onun adıyla anılır oldu. Biz Haliç'e bakan o muhteşem mahallin güzelliğini Piyer Loti sayesinde keşfettik maalesef.
Yani efendim sorun bugün Fransız mallarını boykot etmek değildir. Hele bize ait olanlara bir sahip çıkalım, Fransız mallarına daha sonra sıra gelir elbet..
DEVAM EDECEK.
NOT: İşgal Altındaki İstanbul'da Saltanatı kaldırmak '' Yazı serisine kısa bir ara vereceğim, daha sonra devem edecek.
RESİM: Piyer Loti.