1
‘’Kim bir şairi kırsa
Şair gider uzun bir dizeyi kırar
mesela
Bilirim kim dokunsa şiire
Elime bir kıymık saplanacak.
Bilirim kırılmış dizeleri tamir etmez
zaman
Yorgunum oysa
Durmadan kendime bir tunç ayak
aramaktan…’’(Alıntı)
Zapt edilmiş bir yürek nedir, bilir
misiniz?
Hani gölgelerin dahi size rest
çektiği
Çekimser bir iklimde üşüyen teni gibi
gecenin
Hazandan mütevellit binlerce cümle
İlla ki hüzün ile diz dize…
Tekerrür eden sadece tarih midir?
Kaderi yüklenip kederi dahi sevmek
nedir?
Sorarım size en alasından bir selamsa
bahşedilen
Nazarında insanlığın zor mudur sahi
hükme binaen
Hükümsüz sözcüklerin bilip bilmeden
yargılandığı
O dehlizde tutuşan ayakları şiirin
Bir tebessümden fazla bir şey değildir
de şairin istediği.
Konuşlu olduğu matem
Vurucu bir im ile acılar illa ki
tetiklenen
Söze gelmez göze gelir insan
Saza gelmez ölümün ç/ağrısına uyarken
Hecelerin dili bağlanır da yaşlarına
mim koyarlar şairin.
İndinde mevsimin bir yapraktan ötesi
değildir elbet
İçine gizlendiği o delici hücre
Gezindiği ne ki nazenin yüreğiyle?
Sevmek hep mi zor gelir insanların
nezdinde
Tutulmuştur bir kez dili iyiliğin
güzelliğin
Neşrinde hüznün
Koyu gözlerinde sitemin
Bağdaş kurulası şunca dize asla
yetmez hem şaire
Yetinmeyi bilir yaşarken
Asla bilmez ama yazar ve severken.
Kırıcı bir imdir şairi boydan boya
yere seren
Diktir lakin başı dimdik
Asılı kaldığı bir daldan öte köküdür
Sağlam olan yüreği mizacı
Şemsin izinde nazenin bir gölge…
Lanetse kovalanan
Arayıp da bulmuştur nihayetinde
Öncelikle kul olmanın hikmeti
Özünden sözüne dönen binlerce duygu
Hangi akla hizmetle düşmüşse şair
yazmanın aşkına…
Büyülü dünyası yalnızlığın
Oysaki büyür gün ve gece
Yazmanın feridir tetikleyen yüreği
Yüreğin neferi iken kaleme basılı
tetiği
Elbet şair ölmeyi pek sever
Dirilmenin gerçek kılındığı gecenin
köründe
Kordan hecelerden medet umar
Layığıyla yaşamışken bir ömür
Lütuf edilendir yazılan kelam ve
verilen emir
Suskunluğun devindiği ne ki
Günü bölen bir şiirden çok çok
fazlası
Azımsanan sefil varlığı kelamın
Şemsin dengi olsa keşke her insan.
Yeter ki sevmenin mütenasip feryadı
Sessizliktir şairi yıkan
Yıkadığı sözcükleri aşk ile
D/okunmak arzusudur onunki
Başı göğe erecekmişçesine
Daha çok sevmenin meali ve hikmeti
Sevilmek ne ki yaşadıklarının
nezdinde?
Sobelenen her sözcük içre dönük bir
ukde
Seması varlığının elbet şatafatlı bir
ışıktır secde eden
Yalnızlığın hüküm verdiği
Gönlü geniştir şairin içi ferah
Bazen sararıp da gün batımında
Şafağın g/izini sürdüğü.