Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u
Teâlâ’nın Adıyla…
Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan
yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin
kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz,
saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan
başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed
aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…
Bundan sonra:
(77) Bera bin Azib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Dayım
beraberinde bir bayrak olduğu halde yanımdan geçti. Ben kendisine:
−Nereye
gidiyorsun? dedim. Dayım:
−Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni, analığı ile evlenen kimsenin başını kendisine getirmem için gönderdi, dedi.” (Begavi 2592, Ebu Davud 4457, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/295)
(78) Ubade bin Samit (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Benden alınız, benden alınız! Şüphesiz ki, Allah zina eden kadınlar için bir yol yapmıştır. Bekâr olan, bekâr olanla zina ederse bunların her birine yüz değnek ve bir sene de sürgün cezası vardır! Evlenmiş olan evlenmiş olanla zina ederse, yüz değnek ve taşlama cezası vardır! (Yani recm edilerek öldürülür!)” (Müslim 1690/12, Ebu Davud 4415, Begavi 2580)
(79) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Ömer bin
el-Hattab (Radiyallahu
Anh) bir hutbe okudu ve şöyle dedi:
−Allah,
Muhammed (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’i hak ile gönderdi ve ona Kitabı indirdi. Recm ayeti ona
indirilen ayetlerden idi. Recm ayetini okuduk onu iyice anladık. Bundan sonra
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) kendisi recm etti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den sora biz de recm
ettik. Şüphesiz ki, ben insanlar üzerine zamanın uzaması ile bir söyleyenin:
−Allah’ın Kitabı’nda recm ayetini bulamıyoruz demesinden ve insanların Allah’ın indirdiği bir farzı terk ederek sapıtmasından korktum. Recm uygulaması, erkek ve kadından evli oldukları halde zina eden kimseler üzerine beyyine veya hamilelik yahut itiraf olduğu vakit kesin bir haktır! Allah’a yemin olsun ki, Ömer Allah’ın Kitabı’na ziyade yaptı demeyecek olsalardı, elbette ki, recm ayetini yazardım.” (Ebu Davud 4418)
(80) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Ömer bin
el-Hattab (Radiyallahu
Anh)’ı işittim, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in minberi üzerine oturmuş olduğu halde
şöyle diyordu:
−Şüphesiz ki,
Allah, Muhammed (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’i hak ile gönderdi ve ona Kitabı indirdi. Recm ayeti de ona
indirilen ayetlerden idi. Recm ayetini okuduk, onu iyice anladık ve aklımız onu
idrak etti. Bundan sonra, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisi recm etti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den sonra biz de recm
ettik. Şüphesiz ki, ben insanlar üzerine zamanın uzaması ile bir söyleyenin:
−Allah’ın Kitabı’nda recm ayetini bulamıyoruz demesinden ve insanların Allah’ın indirdiği bir farzı terk ederek sapıtmasından korktum. Recm uygulaması, erkek ve kadından evli oldukları halde zina eden kimseler üzerine beyyine veya hamilelik yahut itiraf olduğu vakit kesin bir haktır.” (Müslim 1691/15, Buhari 6830, Ebu Davud 4418)
(81) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescidde iken Eslem
kabilesinden bir adam geldi ve nida ederek:
−Ya
Rasulallah! Kendini kast edip aşağılık olmada sonuncu olan ben, zina ettim
dedi. Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ondan yüz çevirdi. Bu sefer adam, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yüzünü çevirdiği
tarafa geçti ve:
−Ya
Rasulallah! Aşağılık olmada sonuncu olan ben zina ettim, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ondan yine yüz
çevirdi. Bu sefer adam, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yüzünü çevirdiği tarafa geçti ve
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’e aynı sözleri söyledi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ondan yine yüz
çevirdi. Adam yine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yüzünü çevirdiği tarafa geçti ve adam
bu sözleri dört kere tekrarladı.
Kendi aleyhine
dört kere şahadeti tekrarlayınca, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) adamı çağırdı ve şöyle buyurdu:
−“Sende delilik var mı?”
Adam:
−Hayır, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu:
−“Sen evli misin?”
Adam:
−Evet, dedi.
Bunun üzerine
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
−‘Bunu götürünüz ve recm
ediniz’ buyurdu.
Ravilerden
İbni Şihab dedi ki:
−Bana Cabir
bin Abdullah (Radiyallahu
Anhuma)’dan işiten kişi haber verdi, Cabir (Radiyallahu Anh):
−Ben o adamı taşlayanların içindeydim. Bizler onu Medine’deki musallada taşladık. Taşlar ona isabet edince kaçtı. Biz de ona Herra’da yetiştik ve ölene kadar recm ettik dedi.” (Buhari 6668, 6669, Müslim 1691/16)
(82) Eş-Şa’biy (Rahmetullahi Aleyh) dedi ki:
Ali (Radiyallahu Anh) Cuma günü bir
kadını recm ettiği anda şöyle dedi:
“Ben bunu Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünneti ile recm ettim.” (Buhari 6666)
(83) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Eslem kabilesinden bir adamı, Yahudilerden bir adamı ve onun zina ettiği kadını recm etti.” (Müslim 1701/28)
(84) Ebu Hureyre ve Zeyd bin
Halid (Radiyallahu
Anhuma) şöyle dediler:
Bedevilerden
bir adam hasmı ile Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gelerek:
−Ya
Rasulallah! Sana Allah’ın adıyla yemin verir ve benim için yalnız Allah’ın
Kitab’ı ile hükmetmeni dilerim dedi. Diğer hasım bundan daha anlayışlı idi ve:
−Evet, ya
Rasulallah! Aramızda Allah’ın Kitab’ı ile hükmet ve konuşmam için bana izin ver
dedi. Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyudu:
−“Konuş.”
Anlayışlı
adam:
−Benim oğlum
bu bedevinin yanında ücretli bir işçi idi. Bu adamın karısıyla zina etmiş. Bana
oğlum üzerine recm cezası olduğu söylendi. Ben de bu adama yüz koyun ve bir de
cariye fidye verip, oğlumu bu cezadan kurtardım. Sonra ben bunu ilim sahibi
olan kimselere sordum. Onlar da bana:
−Oğluma yüz
değnek vurma ve bir sene de sürgün cezası olduğunu; bunun karısına da recm
cezası lazım geldiğini haber verdiler, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Nefsim elinde olan
Allah’a yemin ederim ki, ben aranızda Allah’ın Kitab’ı ile hükmedeceğim. Cariye
ve koyunlar sana iade olunur. Oğluna yüz değnek vurulur ve bir sene de sürgün
edilir. Ya Üneys! Sen sabah bu adamın karısına git, eğer itiraf ederse onu recm
et!”
Ravi dedi ki:
Üneys kadına gitti. Kadın suçunu itiraf etti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadının recm edilmesini emretti ve kadın da recm edildi. (Buhari 2545, 2546, Müslim 1697/25, Begavi 2579)
(85) Zeyd bin Halid
el-Cuheni (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi:
“Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bekâr halde zina
eden kimse hakkında yüz değnek bir yılda sürgün cezası emrediyordu.
İbni Şihab
dedi ki:
−Bana, Urve bin Zübeyr (Radiyallahu Anh), Ömer (Radiyallahu Anh)’da sürgün cezası uygulamış ve bu sünnet olarak devam ettiğini haber verdi.” (Buhari 6691)
(86) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Yahudiler,
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’e zina etmiş bir erkek ve kadınla geldiler de ona
kendilerinden bir erkek ve kadının zina ettiğini naklettiler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara şöyle
buyudu:
−“Siz kendinizden zina
edenlere nasıl ceza yaparsınız? Tevrat’ta recmin hükmü hakkında ne
buluyorsunuz?”
Yahudiler:
−Onların
yüzlerini kömürle karartır, onları hayvanın üzerine yükler, yüzleri birbirinin
aksine gelecek şekilde oturtur ve bu şekilde dolaştırıp teşhir ederiz ve onlar
değnekle de dövülürler biz Tevrat’ta recmden bir şey bulamıyoruz dediler.
Abdullah bin Selam (Radiyallahu
Anh) onlara:
−Yalan
söylediniz! Bilakis Tevrat’ta recm hükmü vardır, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyudu:
−“Eğer doğru
söyleyicilerseniz, Tevrat’ı getirin ve onu okuyun!”
Bunun üzerine
Tevrat’ı getirdiler ve Kitabı açtılar. Onlardan hoşnut oldukları Tevrat’ı
okutan âlim biri elini recm ayetinin üzerine koydu. Recm ayetinden önceki ve
sonra ki ayetleri okudu. Abdullah bin Selam (Radiyallahu Anh) ona:
−Elini kaldır!
dedi. O, elini kaldırınca recm ayeti parlayıp görüldü. Abdullah bin Selam (Radiyallahu Anh):
−Bu nedir?
dedi. Recm ayetini görünce Yahudiler:
−Ya Muhammed!
Abdullah bin Selam doğru söylemiştir. Tevrat’ta recm ayeti vardır ancak bizler
onu aramızda gizliyorduk dediler. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zina eden erkek ve
kadının recm edilmelerini emretti onlar da mescidin yanında cenazelerin konduğu
yere yakın bir mekânda recm olundular. Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) dedi ki:
−Ben Yahudi erkeğini kadını taşlardan korumak için onun üzerine iyice eğildiğini gördüm.” (Buhari 3402, 3403, Müslim 1699/26)
(87) Bera bin Azib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Bir gün
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in yanından yüzü karartılmış ve dövülmüş bir Yahudi
geçirildi. Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) onları çağırdı ve şöyle buyurdu:
−“Zina haddini
kitabınızda böyle yapılır diye mi buluyorsunuz?”
Onlar:
−Evet,
dediler. Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) onların âlimlerinden bir adamı çağırdı ve şöyle
buyurdu:
−“Musa’ya Tevrat’ı
indiren Allah için yemin veriyorum, Kitab’ınızda zina edenin haddini böyle mi
buluyorsunuz?”
Yahudi âlim:
−Hayır, böyle
yemin vermeseydin bunu ben sana haber vermezdim! Biz onun haddini recm olarak
buluyoruz. Fakat eşrafımız arasında zina çoğaldı. Biz de eşraftan birini zina
ederken yakaladığımızda onu bırakıyor, zayıf bir kişiyi zina ederken
yakaladığımızda ona had uyguluyorduk. Gelin eşraftan olanlara da zayıf olanlara
da tatbik edeceğimiz bir had üzerinde icma edelim dedik, kömürle yüzü
karartmayı ve değnekle dövmeyi recm cezası yerine zina haddi yaptık. Bunun
üzerine Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Ey Allah’ım! Ben recm
emrini diriltenlerin ilkiyim. Çünkü onlar bu emri öldürmüşlerdi!”
Akabinde onun
recm edilmesini emretti de o adam recm olundu. Allah'u Teâlâ da Maide Suresi
41. ayeti indirdi:
“Ey Rasul! Ağızlarıyla ‘iman ettik’
dedikleri halde kalpleri iman etmemiş olanlardan küfürde yarışanlar seni
üzmesin! Yahudiler arasında yalana kulak veren ve sana gelmemiş bir kavme kulak
verenler vardır. Onlar kelimeleri yerinden kaydırırlar da; Eğer size bu
verilirse alın, bu verilmezse sakının, derler. Allah birinin fitnesini dilerse,
artık sen onun için Allah’a karşı hiçbir şey yapamazsın. Onlar öyle kimseler ki
Allah onların kalplerini temizlemek istememiştir. Onlar için dünyada hor ve
hakirlik var ve onlar için ahirette de büyük bir azap vardır.” (Maide: 5/41)
Yahudiler:
−Muhammed’e
gidiniz, eğer size zina edenin yüzünü karartma ve değnekle dövme cezasını
emrederse onu alınız; şayet recm cezası hükmünü emrederse sakın almayınız
dediler.
Allah'u Teâlâ
da:
“Kim Allah’ın indirdiği
ile hükmetmezse, işte kâfirlerin ta kendileridir!” (Maide: 5/44)
“Kim Allah’ın indirdiği
ile hükmetmezse, işte zalimlerin ta kendileridir!” (Maide: 5/45)
“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte fasıkların ta kendileridir!” (Maide: 5/47)
ayetlerini indirdi. İşte bu ayetlerin hepsi de kâfirler hakkındadır.” (Müslim 1700/28)
(88) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e evlenmemiş halde zina
eden cariye hakkında soruldu.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Eğer zina ederse,
değnek vurunuz! Sonra eğer yine zina ederse, değnek vurunuz! Sonra eğer yine
zina ederse, değnek vurunuz! Sonra eğer yine zina ederse, bir dafir bedeline de
olsa onu satınız!”
Dafir: İp, urgan demektir.
(Müslim 1703/32, Ebu Davud 4469)
(89) Ebu Umame bin Sehl bin
Hanîf, Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in Ensar sahabelerinin bazısından şöyle haber verdi:
“Ensar’dan bir
adam hastalandı. Nihayet adamın hastalığı iyice ağırlaştı ve adam kemiğin
üzerinde yapışmış bir deri haline döndü. Kavminden bazısına ait bir cariye onun
yanına girdi. Cariyeyi arzulayıp onun üzerinde meydana geldi. (Yani cariyeye
tecavüz etti.) Kavminden bazı kimseler, kendisini ziyaret için yanına girince
bu durumu onlara haber verdi ve:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den benim için fetva
isteyin, şüphesiz ki, ben yanıma giren bir cariyenin üzerinde meydana geldim
(yani cariyeye tecavüz ettim) dedi. Kavmi olayı, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e zikretti ve:
−İnsanlardan hiçbir kimsede ondaki hastalığın bir benzerini görmedik. Şayet onu sana taşısak şüphesiz ki, kemikleri dağılırdı. Çünkü o, kemik üzerindeki bir deriden gayrı bir şey değildir, dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara, yüz ince hurma salkımının dalını almalarını ve onları bir araya getirip onunla adama bir tek vuruşla vurmalarını emretti.” (Ebu Davud 4472)
(90) Sa’d bin Ubade (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Evlerimizin
arasında zayıf bedenli hilkati noksan bir adam vardı. Biz onun, evlerin
cariyelerinden bir cariye üzerinde ona çirkin bir işi yapmasından başka hayrete
düşmedik! Bu şahsın işini Sa’d bin Ubade (Radiyallahu Anh), Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e arz etti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Kamçı ile yüz kere
celde vurun!”
Sahabeler:
−Ey Allah’ın
Nebisi! O bu hadden çok daha zayıftır! Buna hiç tahammül edemez. Şayet ona yüz
kamçı vursak derhal ölür, dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“İçerisinde yüz ince hurma salkımının dalı olan bir deste alın ve ona bir tek vuruşla vurun!” (İbni Mace 2574)
(91) Ebu Umame bin Sehl bin
Hanîf (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e zina etmiş bir kadın
getirildi. Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) o kadına şöyle buyurdu:
−“Kiminle zina ettin?”
Kadın:
−Sa’d’ın bahçesinde ki yatalak kötürümle, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona adam gönderdi. Adam taşınarak getirildi ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in önüne kondu. Adam zina ettiğini itiraf etti. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ince hurma salkımı istedi. Onunla adama vurdu, kötürüm olduğu için ona acıdı da cezayı ondan hafifletti.” (Nesâi 5427)
(92) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Ümmetim üzerine korktuğum şeylerin en korkuncu, Lut kavminin amelini yapmasıdır!” (İbni Mace 2563, Tirmizi 1484, Hakim 4/357, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/382)
(93) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkimi Lut kavminin amelini yaparken bulursanız, faili de mef’ûlü de öldürün!” (İbni Mace 2561, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 2350)
(94) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Lut kavminin amelini
yapan kimse hakkında şöyle buyurdu:
“Üstü de altı da recm edin, taşlayarak öldürün!” (İbni Mace 2562)
(95) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkim eti yenen bir
hayvana gelirse, (yani cinsel ilişkiye girerse) o kimseyi öldürün ve onunla
beraber hayvanı da öldürün!”
Ravi dedi ki:
Abdullah ibni
Abbas (Radiyallahu
Anhuma)’ya:
−Hayvanın
öldürülme durumu nedir? dedim. Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma):
−Bunu,
kendisine o çirkin fiil yapılan hayvanın etinin yenmesini, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kerih görmesinden
gayrı bir şey olarak görmüyorum! dedi.
(Ebu Davud 4464, Tirmizi 1455, İbni
Mace 2564, Hakim 4/355, Begavi 2593, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/269, 300)
(96) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Helak edici yedi şeyden
uzak durun!”
Sahabeler:
−Ya
Rasulallah! Onlar nelerdir? dediler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
‘Onlar;
1) Allah’a ortak koşmak,
2) Sihir yapmak,
3) Haklı olmanın
dışında, Allah’ın haram kıldığı bir canı öldürmek,
4) Faiz yemek,
5) Yetimin malını yemek,
6) Hücum gününde
savaştan kaçmak,
7) Sakınan evli mü’min
kadınlara zina iftirasında bulunmaktır!”
(Buhari 2615, Müslim 89/145)
Allah'u Teâlâ
şöyle buyuruyor:
“Namuslu kadınlara zina iftirası atıp sonra (bu iftira üzere) dört şahid getiremeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şahidliğini de asla kabul etmeyin! İşte onlar fasıklardır!” (Nûr: 24/4)
(97) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
“Suçsuzluğumu bildiren Nur Suresinin ayetleri indiği zaman, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minberin üzerinde ayakta dikildi. Zina iftirasının hükmünü zikretti ve okudu. Aişe (Radiyallahu Anha) okudu sözü ile Kur’an’ı kast ediyor. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minberden indiğinde emretti de Aişe (Radiyallahu Anha)’ya fuhşuyatla ilgili iftira eden kimselerden; Hassan bin Sabit, Mıstah bin Usâse ve Hamne binti Cahş’a iki erkek ve bir kadına zina iftirası haddi vuruldu.” (Ebu Davud 4474)
(98) Sehl bin Sa’d (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir adam geldi ve ismini söylediği bir kadınla, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanında kendi aleyhine zina ettiğini ikrar etti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadına haber gönderdi ve adamın iddiasını sordu. Kadın kendisinin zina etmiş olmasını reddetti. Bunun üzerine adama zina iftirası haddi uygulandı kadın ise bırakıldı.” (Ebu Davud 4466)
Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selâm
yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve
ashabının üzerine olsun.
Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır.
O her şeyin en iyisini
bilendir,
Polat Akyol.
KAYNAK :
KUR’AN VE SAHİH SÜNNET