ZAFERLER,HEZİMETLER,ÖNCESİ VE SONRASIYLA KUT’EL AMARE SAVAŞLARI---4. BÖLÜM---
---HALİL PAŞA- KUTE’L AMARE ZAFERİ---‘’ BİZ BALTACI
DÖNEMİ BİTTİ SANIYORDUK’’ --
Ocak ayının sonlarına
doğru Türk ve
İngiliz kuvvetleri arasında yaşanan Felahiye Savaşı’nda General Alymer komutasındaki İngiliz birlikleri büyük
bir yenilgi alarak geri çekildiler. Bu çarpışmada Türk kuvvetleri
500 kayıp verirken, İngilizlerin kaybı 8000’i bulmuştu.
Tabii biz burada
kısaca Felahiye Savaşı deyip geçiyoruz ama
o savaşta çok
önemli bir yiğidi
kaybettik. Onun adı Yüzbaşı
Mehmet Muzaffer’dir.
Mehmet Muzaffer kim
midir peki? Hani
Çanakkale Savaşları sırasında sahte bir 100 kayme para yaparak “bedeli
Çanakkale’de ödenecektir” diye Yahudi bir tüccardan araba lastiği alan asteğmen
vardır ya işte o kahramandır. ( Bunu
sanırım herkes bilir ama eğer arzu
eden olursa yine
anlatırım bir başka
vesileyle ) Çanakkale’de şehadet
nasip olmayan Mehmet
Muzaffer Feyahiye’de
boğazından vurularak şehit
olur. Ölmeden önce kendi
kanıyla yazdığı son
isteği ‘’ Bölük intikamımı
alsın.’’ Olur.
21 Ocak, 7 Mart, 7
Nisan ve 24
Nisan tarihlerinde dört kez
saldırıda bulunmalarına karşın İngiliz
kuvvetleri, Kute’l-Amaredeki kuşatmayı kaldırmayı başaramadılar.
General Townshend’in içinde
bulunduğu zor şartları gözlemleyen Halil Paşa, 10
Mart
1916 tarihinde Townshend’e gönderdiği
mektubunda “Size gelince, siz
askerlik vazifenizi kahramanca ifa ettiniz. Bundan böyle kurtarılmanız için
muhtemel vasıta görmüyorum. Mültecilerin ifadelerine göre erzaksız kaldığınız
ve kıtaatınız( kıtalarınız ) arasında hastalıkların icra-yı hüküm sürdüğünü anlıyorum.
Kut’taki mukavemetinize devam etmek veya mütemadiyen artmakta bulunan kuvvetlerime
teslim olmak hususatında serbestsiniz...” şeklindeki ifadeleriyle aslında ona
gözdağı verip zaferinin çok yakın olduğunu
ima ediyordu.
Uzun bir süre muhasara
altında kalan General
Townshend ve askerlerinin
durumu savaş ortamının
da etkisiyle mizah gazetelerine konu olmuştu.
Alman mizah gazetelerinde yayınlanan yukarıdaki karikatür, ( 5
nolu resim ) Servet-i Fünun gazetesinde
yayınlanmıştı. Karikatürde açlıktan iyice
zayıflayan General Townshend kemerini biraz daha sıkmaya çalışırken askerleri de arkada
bir fareyi yakalamaya
çalışmaktaydı.
Townshend de anılarında Kut’u terk etmesinin nedenini ordusunun yaşadığı yiyecek
sıkıntısına bağlayarak bu durumu şu ifadelerle dile getirmişti:
“Kut’ta beş ay mukavemet ettik ve düşmanın
zorlamasıyla değil, açlık yüzünden teslim olmak zorunda kaldık. Düşman elinizde
onlarla müzakereye girmenizi sağlayacak kadar yiyeceğiniz olmadığını bilirken
herhangi bir koşul öne süremezsiniz... Açlığa yenik düştükten sonra boyun eğmek
ve esir olmayı kabullenmekten başka çaremiz kalmamıştı. Tarihte çeşitli çağlarda
cesur askerler (Masséna, Davoust, St. Cry, Kléber gibi generallerin komutası
altında hizmet vermiş olan) benzer şeyler yaşamış ve askerî şerefleri hiç lekenlenmemiştir.''
5 aylık bir kuşatmadan sonra ümidini
tamamen kaybeden General Townshend, karşısında bulunan Osmanlı ordusuna Kute’l-Amareyi boşaltarak serbestçe çekip gitmelerine
izin verilmesini ve
buna karşılık olarak tüm toplarıyla
birlikte nakit 1 milyon lira vermeyi teklif etti. Townshend’in bu gülünç teklifi
üzerine Halil Paşa tarihi Katerina olayını hatırlatarak teklif
edilen tüm şeyleri reddetti ve şu tarihi sözleri söyledi: “Biz Baltacı dönemi
bitti sanıyorduk.”
Nihayet yapacak başka bir
şeyi kalmayan General
Townshend, 29 Nisan
1916’da beraberindeki 5 general, 277’si İngiliz, 274’ü Hintli olmak üzere
551 subay ve 13.300 erden oluşan ordusuyla
Altıncı Ordu kumandan vekili ve Bağdat valisi Mirliva Halil Paşa’ya
teslim oldu.
Evet... Zafer bizimdi.
Bu öyle
bir zaferdi ki İngiltere’yi
tir tir titretti.
Çünkü Çanakkale’den sonra bir
kez daha tokat
yemişti Türklerden. Öte taraftan
Rusya’yı da titretmişti
zira Çanakkale’den gelemeyen
yardım belli ki
Irak Cephesi üzerinden
de gelemeyecekti. Yani kendi
kaderi ile başbaşa
kalmıştı. 1916 da Muş ve
Bitlis’i Ruslardan geri
almamız da 1917’de
Rusya’da başlayan Bolşevik ihtilali
de bu cephedeki
zaferimizin sonuçları arasındaydı. Ama maalesef
her şey bitmemişti...
*****
Devam edecek...