Alan, türlüce etki ortaya koyan fizikti. Yapısal ortam içinde, yapısal ortam nedenle alan kişilerin kendi potansiyeli dışında bir ağırlık kazanmaları işidir. Suya teğet değdirilen süngerin ağırlık kazanması gibi alan da içindeki yüklere ya da eylemlere ağırlık kazandırır.

 

Alan; alan yönünde olunmakla yöndür, yöneltmedir, yönelimdir. Alanın yön tutma etkisi içimizdeki heva ve heveslerle başlar. Alan, istemlerin yerine gelip gelmemesiyle kişinin kendisine ve kendi üzerine eylemsizlik hareketi gibi bir etkime yapma işidir.

 

Yani alan yönlendirmeleriyle hem kendisini destekler. Hem zıddı durumlara dönüşmesiyle kendisine karşıdır. Her yapısal ortam kendi aksağı nedenle durumludur. Pütürlüdür. İnişli çıkışlıdır. Uzun kısadır. Küçük-büyüktür. Az-çoktur, statiktir vs.

 

Bu sayılanların her biri bir ortamın alan etkisidirler. İnişte üzerinizde hızlanan bir sinerjinin etki alanı gibi yokuşa doğru olan alanda da üzerinize daha çok yük binip, daha çok ağırlıkla bir etki alanı kazanırsınız.

 

Enerji ortaya etki koyma işidir. Ortamdaki birçok etki alanları olması nedeniyle birçok etki alanı ortaya etkisel bir iş yapabilme yeteneği koyarlar. Alan kendisine özgü enerji dizeyleri içindedir.  

 

Yani alanda bir parçacık geçmez iken alanın yapığı “en küçük rıpple dalgalanması ile düğümler dediğimiz Per türbülansın enerji seviye farkı toplamı yine sıfır olacağı için buna boşluğun enerjisi (vakum enerjisi)” diyoruz. Vakum enerjisi en az enerji seviyesi dalgalanma olmakla sıfır enerji değeri kabul edilir

 

Alanın Per türbülans (alan burgaç) düğümleri yokuş yukarıdır. Düğümü oluşan çukur dalgalanması da yokuş aşağıdır. Bu iki durum ortamın aksağı olmakla enerji alanlarıydı. Görece parçalı durumlardı.

 

Nehrin yukarı kıyısındaki bir şehre sal ile gitmek için nehir akışına karşı kürek çekeriz. Yaya gitmek için 30 km’lik dağın çevresindeki uzun yolu dolanmaktansa, yokuş yukarı 3 km’lik mesafe içindeki dağın yokuş yukarı alanını aşarız.

 

Bu çeşitten zorluk veren alanın mekanik durumları bize bir yük, bir ağırlık verirler. Böylece çevredeki mekanik sel ve potansiyel durumlu engel enerjiler nedenle de bizler bir yük enerjisine ya da sinerji gibi diğer bir etki alanı enerjilerine sahibiz.

 

Yine potansiyel bir çevre içinde nehrin akış yönüne doğru kürek çekmeden düz sıfır seviyeli bir enerji alanında gidebileceğimiz gibi; tepe aşağı olan bir alanda taşı sırtlanmaktansa yokuş aşağı yuvarlarız.  Fazla enerji tüketmeyiz. Kolektif alanlar da böylesine parçalı fiziki ve organik potansiyel alandırlar.

 

Kolektif bir etki alanı içinde; av ve yiyecek kaynakları bize doğal ve fiziki alan kapsamlı bir etki alanıdırlar. Yine kolektif alan sırf ben olandan oluşmaz. Bu nedenle ben olanın dışımızdaki özne istemli davranış, eylem ve istekler de ister istemez bize birer engel alanıdırlar.  Bunlar alan içinde, alan açma eylemidirler.

 

Doğal ve fiziki alan içindeki özneler yokuş yukarı olan doğal engelleri aşmak için avcılık ve toplayıcılık üzerine yardımlaşan, dayanışan iniş aşağı sinerjin alan etkisini oluşmakla, organik iş bölüşümü yaparlar.

 

Böylece kolektif bir alan içendeki kişiler, yeni bir potansiyel durumla paydaşlı organik alanları oluşurlar. Organik potansiyelli alan içindeki “kolektif sinerji nedenle” yokuş aşağı etki alanlarını oluştukları gibi organik potansiyelli ağırlık merkezi içindeki bizim dışımızdaki kolektif öznelerin haklarının korunması nedenle; “ağırlık merkezi bencilliği itmekle, kolektif alan koruyucu bir yokuş yukarı etki alanıdır da”.

 

Kolektif alanlar; kolektif etkiyi, bileşimin gücünü ve kolektif kapasiteyi de ortaya korlar. Her kolektif güç kolektif alan etkisidir. Bileşimin bağıl gücüdür. Ve de kolektif alanlar parçalı durumsallarla, potansiyeldir.

 

Kolektif yapıların kendi öznel etki alanlarını ortaya koyan olgu, bileşimin özne nesneli olan bağıl emek gücüdür. Bu bağıl emek gücü hem özneler üzerine bir etkidir hem bileşimin üzerine bir geri etkidir.

( Kolektif Alan 41 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 7.05.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.