48

"Emekler" değişilebilirdi ama "emek gücü" de birikebilirdi. Kamunun kapasite gücünü ve yapabilirlik gücünü yaratan "hem emek gücüydü". Hem de "emek gücü birikimiydi"


Gücü kullanan tamahın çabası içindeki İLAHLAR; kolektif sahipliğe "mülkün sahibi" demekle, "mülkün sahibi" olarak da kendilerini dolaylı yordular. Mülkün sahibi kim sorusuna; mülkün sahibi arşta oturur diyorlardı. Arş. ilahlar kurulunda oturulan yüksek kürsüydü. Böylece EL MANA düşüncesi doğmuştu


Enerji geçiş genliği demek bu geçiş genlikle farklı bir yapabilirlik gücü kazanmaktı. İttifakın ilahları kamu gücünün ve kamunun kapasitesini yönetiyorlardı. Yani ilahlar kamu gücü ve kamu kapasitesini yönetirken kamunun yapabilirlik gücü ilahlara geçiyordu.


İlahlara geçişen kamusal yapabilirlik gücü enerjisi ile (muktedirlik gücü enerjisi ile) ilahlar; "kendi kendilerinde bir güç vehmettiler". Bu vehimler kimi kişiler üzerinde kimi kişileri "ne oldum delisi" yaptı.


Kimi ilahlardaki ne oldum deliliği olan kibir kişileri sosyal duygudaşlıktan kopartıp; kişiyi ayrı bir yere konumlamakla kişilerin de "büyüklük hastalığını, yücelik duygusunu (megalomaniyi)" oluşturdu.


Ne oldum delilliği megalomanisi, mülkün sahibi olmanın büyüklük, yücelik ve tasım kibriyle mülkün sahibi olma söylemiyle kendisini dışa vurdu. Vehmedilen mülk sahipliği gücü kolektif alanın kişilere yüklediği sinerjin güçten daha kapsamlı bir güç olan "yöneten güç" zehirlenmesinin "geçişen yük enerjisiydi".


Alkol bir enerjiydi. Alkolü içen biri alkolden geçişen enerji etkisi nedenle "sarhoş davranışı gösterir". Yani içilen alkol şişedeki gibi durmaz. İlahların durumu da buydu Yönetimin gücü ilahlara geçince ilahlar kendilerini "bir başka gücün etkisi altında" buldular. İnsanda olmayan bir güçtü. Ama kolektif güçtü.


Kolektif yapılar bir alandı. Alanın da içindekilere bir "alan etkisi" vardı. Alanın, alan içindekilere olan etkisi, sinerjiydi (görevdeşlikti. Heveslendiren atmosferdi).


Kolektif alanın çeşitli iş kolları nedeniyle, "iş kolları birbirine bağlamdı". "Bu bağlam da yönetim gücü olan düzelenimdi". İlahlar iş kollarını düzenleyen kişiler olmakla, "ikinci bir etki alanı" içindeydiler. İlahlar "yönetici olma bağlamının alan etkisi altındaydılar. Böylece güç zehirlenmesine uğruyorlardı".


Kolektif alanın, alan içindekiler vaki olan ikinci bir alan etkisi, ilahların "vehme kapılmalarına (içten kuruntuya kapılmalarına) neden oluyordu. Yönetim alanının ilahlar üzerindeki vehim sel etkisi, ilahların; "güç kullanmasından doğan, güç zehirlenmesiydi".


Güç zehirlenmesi yönetim, gücünden ileri geliyordu. Yönetim gücü de kolektif kapasite kullanımlı kolektif yapabilirlikti. Kolektif yapabilirlik de kolektif sahiplikti.


İlahlar kurulu, her bir grubun münavebeli (nöbetleşe-sırayla) olarak iş başına geldikleri bir yönetim alanıydı. Sırasıyla yönetim nedene ilahlar yönetimin gücünü eline bir geçiyorlar bir kaybediyorlardı.


( Kolektif Alan 48 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 19.05.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu