19
Aldatma ve aldatılma tuzağı El mantığı
içinde cari olan bir söylemdi. Böylece yasağı aşma zorunluluğu içinde yasak
olan totem yiyeceği bir grup tarafında diğer gruba sunulması işiyle, seremoniye
edilmişti.
Simgeler dili olan totem dili veya
totemi sosyal bilinç nesnel oluşu ve nesnel yasaları anlayamıyordu. İzole bir sağlasan
totem yasaya göre “izole grup dıştaki gruplarla temas edip birleşemezdi”.
Oysa genişleme ön gören, dışa açılma
öngören “üretim hareketi” yasalarına göre, izole iki grubun birleşmesi ittifak
etmesi gerekiyordu.
Bu ikilem totemi sosyal mantığa göre
bir çelişkiydi ve zorunlu olarak birleşim veya ittifak yaşanması travmaydı. Bu iki
çelişkin durumda zamanın oku tümselen maddi olanaklı ve üretim ilişkili birikimler
eğimiyle tümselen enerji akışı, ittifaktan yana olacaktı.
Tapınak buluşmaları başlamıştı. Zaten
bu dönemde ne tanrı adı biliniyordu Ne de mülk sahibi bir tanrı vardı. Totem
vardı. Totem de ne tanrıydı. Totem yasaları da dıştan kolektif alana vaaz
edilmemişti. Ve totemi anlayış hesaba çekilme rızk dağıtma, mülkün sahibi olma
gibi anlayışları hiç bilmemekle, din değildi.
Üreten totem grup temsilcileri tapınak
alanda temasa geçmişlerdi. Tapınak alanlar İçinde hiçbir kült tanrısı yoktu.
Nasıl olsun ki? Tanrı adı bulunan, bilinen, ihtiyacı duyulan bir anlam değildi.
Tapınak alanlar sadece gök yer yukarı
toprak ile kara denen aşağı yer arasında yamyam hemcinslerin el ve ayaklarının
çekildiği, en az tehdit alanı olan güvenli yerlerdi.
İttifak içinde üreten her grubun “üreten
bir ismi vardı”. İnek ya da boğa yetiştiricisi İnanna grubu ilah gibi. Tarımsal
üretim yapan buğday üreticisi Dumuzi gibi.
İttifak içinde üreten, üretim yapmayı
öğreten, ittifakı yapan yani ilk kez ant içen grup veya grup temsilcilerine melezleri,
yani insanlar; meslek sahibi olan, kendilerine bir iş bir meslek öğreten ve
kendilerinin biyolojik öncülleri olan bu hemcinsleri kendilerine göre “ilah”
diye kategorize edeceklerdi.
İlahlar ne mülk sahibiydi. Ne hesap
gününün sahibiydi. Ne de din gününü sahibiydiler. Ne de din günü kavramını
bilirlerdi.
İlahlar yukarı toprak denen gökten yere
inen ve aşağı torak denen bölgeden yukarı toprak denen göğe doğru çıkmakla tapınak
alana gelenlerdi. İlahlar insanlarla birlikte yiyip içen bir arada kalan canlı
kanlı kişi öznelerdi. İlahlar üretim hareketinin temsilcileriydi. İttifak için
ant içip yemin eden karar alıcılardı.
Totemi sosyoloji ilahi dönem içi ittifaklara katılmakla, ruhsal bir travma yaşıyorlardı. Bu nedenle ilahi gruplar totem dönemde ittifak içine geçişi hazmettirmek için geçiş dönemi ritüeli ortaya koymuşlardı.