Hangi duygunun sağanağında yıkandı
öfkem ve neyin uğruna bandım ben aşkı hüzne?
Sefasını süremediğim kadar hayatın
dirlik düzen peşinde melun bir yolcu aşkın başkahramanı ölü iklimlerde seken
bir kuş bir kurşun misali elbet sevgiydi yalnızlığımın kutsal toprağı…
Avundum sadık şiirlerle örtülü
bedenim
Ruh ikizim olsa ne ki sevdalı şehir..
Ölü imlecim ölü duygularım
Ölümsüzlüğe nazire yaptığım
Çatık kaşlı serzenişlerim
Ben bir iklim değilim sadece
İkilettim kadar haiz olduğum nice
iklim
İkilem yüklü eşrafım benimse heybem
Sevgi yüklü
Kâh bir konçerto kâh melodi
Tüm sesler ve hüküm süren sessizlik
Varsa yoksa kâinatın bestesi
Ruhumu tırmalar yalnızlık
Yâdı dünün bir esinti nasıl da
pervasız
Yârim başucumda saklı resminde solgun
nazımın
Dinmeyen niyazımın uçuştuğu
Perdenin arkasına saklanmış bir duruş
bir düş
Belki bir serzeniş
İhya edilesi masum yüreğim
Ve çocuksu aşkım yerle yeksan edilmiş
Bir kere mabedim nasıl da silinmiş
Aşkın ve masumiyetin izi
Bir darbe bir de derdest edilmişliğim
Derinlerde saklı tevazu
Saygıyı sevgiyi şiar edindiğim
Şair kimliğim bir yana aşk bir yana
İki yakası bir araya gelmedi madem
şairin ve şehrin
Ölü toprağını savurun artık uzağıma
Ölümsüzlük bir rüzgar
Ölümsüzlük seyyah bir rota
Aşkın amblemi şiir
Sevginin rozeti göğsümde saklı
Belki de saçıma eşlik eden kırık bir
toka
Ya, onca notaya ne demeli?
Gamı bitmeyen
Yeri dolmayan
Solumda saklı sol anahtarı
Ve aşkla ve hicapla
Bir avazda açtığım her kapı
Varsın da kovulayım her birinden
Tükenmek ne kelime?
Türediğim kadar aşktan ve şiirden
Tünediğim her dize
Dizlerimin bağı çözülürken hece hece
Yuvarladığım bir sayı
Yuvarlandığım o dik yokuşu
Asası aşkın asaleti sevdanın
Nazıma niyazıma eşlik eden tuşu duvar
piyanomun
Bense sağdıcı
Bense anlatıcısı
Bu masalın bazense başkahramanı
Savruk yalnızlığımın diner mi hiç
niyazı?
Sandukam kırık
Mecalim bitik
Sözcükler yitik
Şimdi söylesin bana eşrafım:
Ben miyim bu sevgisiz dünyadaki tek
suçlu?
Acıların yoktur bir hükmü
Hükmü veren mademki kader
Kutsandığı kadar şair ve ömür
Bir yılkı atıdır
Aralıksız eşlik eden
Yılmadan yağmalamadan
Yağdıran rahmeti nasıl ki
perçemindeyim
İlahi Aşkın ve İlahi Ateşin
Her bir kıvılcımı eşlik ederken
Kalemimle diktiğim söküklerim
Baş koyduğum ödün vermediğim yolum
Yâdı dünün
Yârimse uzak benden
Yandığım kadar yaktığım külümden
Yeniden doğmanın vakti çoktan geldi
Yağızdır kalem
Bağnaz olsa kimi insan ne ki?
Bağrıma saplanan o hançer
Aşkın ve sevginin eşrafı bunca şiiri
Mademki bahşeden Yaratan
Mizacımla mabedimle eşleşen kalemi
Bandığım kadar hüzne
Metruk hanelerde doğar güneş ansızın
Dinmek de bilmez bu kalp sızım
Aşkın hünkârı
Ve hükümranlığında yüce Mevla’nın
Yağmaya doyamadığım bir rahmet
Yağdırana duyduğum şükür bahşedilesi
nimet
Şükürler olsun ki günüm nelere
delalet
İçimde dinmek bilmeyen o asi/l coşku
ve rüzgâr
Bazen bir sözcük nelere hasret
Öznemle özlemi hasat
Bildiğim şu asalet
Elbet babamdan yadigâr bitimsiz
cesaret ve kuvvet
Aşkın hatırına
Rabbime şükürler olsun ki
Sandukamda saklı hayallerim ve nice
hatıra