Fenomen Lik


Geçen hafta ailece iki günlüğüne gezmek için Mardin'e gittik...

İki gün boyunca cep telefonu kullanmayalım ,sosyal medyalara girmeyelim, ama ne olur ne olmaz biz telefonlarımızı  yanımıza alalım dedik ve telefonlarımızı kapattık yola çıktık. 

Sonuç; değil iki gün ,iki saat bile dayanamadık, ayrı kalamadık ,duramadık sosyal medyasız yapamadık. Anladık- ki bizde sosyal medyanın bağımlısı olmuşuz...  


Çocuklara soruyorum "büyüyünce ne olmak istiyorsunuz" diye...

Aldığım cevap şu "fenomen" olmak istiyorum .Ne garip değil mi?.. 

Nedir bu fenomen-lik ,yoksa yeni bir iş kolu-mu?..


Sosyal medyada "fenomen" olmak için ne çok çılgınlıklar ve ne çok rezillikler  yapılıyor değil mi?.. Akla hayale gelmeyecek içerikler üretiliyor Allah Allah bu kadar da olmaz ki dedirtiyor insana. İnternet bağımlılığı ve sosyal medya hastalıkları, her geçen gün literatürümüze daha çok yerleşmekte ve ciddi ciddi insanları kendine bağımlı yapmaktadır.

Günümüzde sosyal medya birçok insanın üzerinde önemli bir yere sahip olmaktadır. 
Kişiler sosyal medya paylaşımları ile sanal toplum tarafından kabul görülme ve beğenilme duygularını gütmektedir. Buna bağlı olarak kullanıcılar hayatlarında olup biten her şeyi alacakları beğenilere göre yansıtıp bazen gerçeğe uygun olmayan şekilde paylaşım yapmaktadırlar. Bizler, teknoloji ve internet çağında doğmadık...

İletişim çağının etkisiyle insanlar çılgınlar gibi sosyal medya bağımlısı olmaktadır. 
Örneğin yapılan her davranışın sosyal medyada paylaşılması, çok fazla boş zaman geçirilmesi, aşırı derece kullanım ile bağımlı olunması vs...
Bu durumlar hayatımızı kötü etkilemektedir. Önlem almakta fayda vardır. Ama nasıl?..

Sosyal medya, kesinlikle kullanmayı bilenler için çok eğlenceli ve faydalı bir ortam. 
Her ne kadar faydası yok gibi gözükse de sosyal medyayı faydalı yapmak bizimle alakalı bir durum, nasıl ve ne için kullandığımızla alakalı. Takip ettiğimiz sayfalar, kişiler ve kurumlar kendi tercihimiz.

Artık insanlar, her anını, her saniyesini sosyal medyada paylaşır oldu.  Son yıllarda fotoğraf ve videolar, sosyal medya unsurlarının ana malzemeleri olmuş durumda. Günümüzde insanlar görüntülü iletişim tekniklerine sanıldığının aksine itibar etmemektedir. 
Halbuki insanın karşısındaki kişinin sesini duyma kadar görüntüsünü görebilme olayı daha üst boyutlarda bir iletişim aracı olduğu halde hep bundan kaçınmaktadır. 
Neden mi? Aslında cevap çok basit! Çünkü birçok kişi doğal haliyle görünmek istemiyor. 

Kişiler için bakımlı bir şekilde yüzlerce fotoğraf çektirip içlerinden en iyi olanları paylaşmak daha güvenilir geliyor. Paylaşılan bu fotoğraflarda .Kaç beğeni aldığın veya kaç takipçin olduğu en büyük popülarite sayılmaya başlandı ve parayla takipçi satın alma gibi bir şey icat edildi. Bunların tek bir amacı var aslında. O da beğenilmek, ilgilenilmek ve sevilmek. 
Herkesin beğenilmeye ve sevilmeye ihtiyacı var ama bunun sanal bir ortamda olması sadece anı kurtarıyor.  Hiç farkında değiliz ama gitgide yalnızlaşmaya başlıyoruz.
Neler oluyor bizlere, neler oluyor gençlere?..

Dikkat ettim de Yüce Allah git gide daha da şaşırtıyor insanları gibime geliyor. 
Aman haşa Allah şaşırtmasın.
Halk dilinde Allah şaşırtmasın çokça denilir -ya o yüzden dedim bende.

Bu ne çılgınlıktır böyle? Bu çılgınlığın daha da ötesi nasıl olur-du acaba.; diye düşünmeden de edemiyorum. Bu çılgınlığın sonu yok gibime geliyor ne bir sohbet ne bir muhabbet eder olduk varsa yoksa sosyal medya. Şu anda olduğu gibi dermişim:)Neyse...

Ninemin elinde cep telefonu sosyal medyada, dedemin elinde aynı  çoluğun çocuğun, kundaktaki bebeğin elinde bile akıllı telefonlar var. 
Eee ne olacak o zaman bu işin sonu böyle?. 
Resmen sosyal medyayla yatıp sosyal medyayla kalkıyoruz. Bir şaşkınlıktır gidiyor...

Allah, doğru yolda olan kimselerin yolunu şaşırtmazmış. 
Yolunu sapıtmış olan kulunu  doğru yola çağırırmış.
Ama kul, Hakk’ın çağrısına uymaz da kendi yolunda ısrar ederse Allah onu zorla doğru yola götürmez. Kendi haline bırakır. “Allah dilediğini doğru yola iletir, dilediğini de şaşırtır, yani kendi şaşkınlığında ve sapıklığında bırakır. Çünkü Allah kendisine yöneleni doğru yola iletir” (Ra’d:27).

Kişi günah işleyince şeytana davetiye çıkarmış olur, o da gelir. 
Yoksa kişi durup dururken şeytan onu saptırmaz.
Birey yoldan çıkar, Allah da onun sapmasını onaylar. 
Allah tercih edeni saptırır, tercih edeni de doğru yola yöneltir. 

Şeytanın şaşırtması ise, insanı vesveseleriyle kandırıp eğri yollara, yanlışlara düşürmesidir. 
Gerçek saptıran, şaşırtan şeytandır. Çünkü onun görevi budur. 
Ama sonuçta şeytan da Allah’ın izniyle bu işi yapmaktadır. 

Yüce Allah, insanlara muhtaç oldukları her bilgiyi, her uyarıyı bildirdiği halde, yine de inanmamakta direniyorlar..

Bu yaşıma geldim, şimdiye kadar hep şunu gözlemlemiş ve her seferinde de aynı noktaya gelmişimdir; para çok para insanı çıldırtabilir, delirtebilir, güçlendirebilir ve olduğu kişilikten çok başka bir kişiliğe taşıyabilir. 

Sosyal medya fenomen-liğin den çok para kazananlar zengin olanlar- da varmış. 
Öyle diyorlar:)

Bir insanı Allah şaşırttı mı artık ondan hayır beklemek imkânsız hale geliyor. İstese de, iyi niyetli de olsa Allah onun elinden hayır halk etmiyor! 

Dahası Allah onun kalbine öyle fitneler, yanına öyle insanlar veriyor ki, o sayede bunlar azgınlıkta sınır tanımıyorlar. 
Bela geliyorum diyor ama görmüyorlar! 

Yanlışta ısrar ediyorlar ve her gün yanlışlarına yeni halkalar ekliyorlar! 

Tıpkı karanlıkta kalanın nereye gittiğinin farkında olmaması, bastığı yeri görememesi gibi bunlar da hak ile bâtılı ayıramaz, hayatın anlamının ve hakikatinin ne olduğundan haber­siz olarak yaşarlar; bundan dolayı ne hakka kulak verirler ne de hakkı konuşurlar.

Özellikle bu zamanda, gençlerin nefislerine ve hevalarına uyma tehlikesi artmış durumda, durum çok çok vahim yani. Üzgünüm.

Bu sosyal medya ve  "fenomen" olma çılgınlığının sonunu ben hiç iyi görmüyorum. 
Vesselam Allah sonumuzu hayır eylesin ,kendinize iyi bakın...



Semra EROĞLU  Şiirleri sevdiren kadın
18/11/2023


( Fenomen Lik başlıklı yazı Semra EROĞLU tarafından 18.11.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.