Okumak Yazmak



 

  -Kitabın bir kere bizim varlık serüvenimizde çok özel bir yeri var.
Medeniyetimizde de çok özel bir yeri var çünkü bizim Kutsal kitabımız ‘oku’ emriyle başlıyor. 

Daha ortada bir kitap yokken ‘oku’ emriyle başlayan bir süreç bu.
 
Daha sonra da ,çok kısa bir zamanda kitabi bir nitelik kazanıyor.
Çok ciddi bir yazılım kültürün ortaya çıkması ki ,insanlık tarihinde bu kadar geç dönemde ortaya çıkıp, bu kadar zengin bir yazılı medeniyet üretebilmiş bir ikinci medeniyet yok.
 
Şüphesiz Çin medeniyeti yazılı eserleri var. 
Hint medeniyetinin var kadim Yunanın var.

Ve diğer medeniyetlerin var ama İslam medeniyetinin ürettiği kitabi birikime baktığınız zaman kütüphaneler, eserler, risaleler ,ansiklopediler vs.
 
  -Muazzam bir birikimin olduğunu görüyorsunuz ,çünkü o ‘oku’ emri sadece lideral manada kitap okuma ,satır okuma, defter kağıt okuma anlamında değil.
 
  -İnsanın yeryüzündeki anlamını okuma ,varlığın anlamını okuma, yaradılışın sırrını çözme, anlamında okuma, insanı okuma, insanın kendini okuması bütün bunları kapsayan bir çabanın ürünü.


  -Dolayısıyla baktığınız zamanda bizim klasik medeniyet içerisinde de yani insan psikolojisinden ,şehirlerin düzenlenmesi ,siyaset teorisine, çocuk yetiştirmeden ,müziğe kadar aklınıza gelebilecek her konuda, muazzam bir birikimin ortaya çıktığını görüyorsunuz.
 
  -Tabi buradan beslendiğiniz oranda da aslında ,bu güne ilişkin, yarına ilişkin, söyleyecek sözleriniz de daha anlamlı, daha kıymetli hale geliyor.
 
  -Bir de şöyle bir tarafı var, bazen bu kadar işlerin içinde okuma ,yazma işleri nasıl devam eder.
Aslında bizim yaptığımız iş, çeşitli görevlerde belli konuları incelerken analiz ederken ve kararlar verirken böyle bir zihni berraklığa ihtiyaç duyarız.
 
Zihninizde bir berraklık yoksa ,bir konuyla ilgili ,falanca bir konu oldu diyelim ,bir zihni berraklığın olması gerekir, bu berraklığı nereden sağlayacaksınız.
 
Bunu mutlaka okuyarak ,analiz ederek ,mukayeseler yaparak ,farklı kaynaklardan beslenerek yapmanız gerekir.
Bunu yaptığınız oranda ortaya koyduğunuz eser, çalışma ,karar daha isabetli olur daha uzun vadeli olur, daha fazla hayatiyet sahibi olur.
 
  -Okuma alışkanlığının olumlu katkısı olduğunu gördüm ve   çokta        tavsiye de ediyorum. Okumayı bir lüks olarak görmeyin, okumayı bir ‘hobi’ olarak görmeyin.
 
  -Okuma ,bizim yeryüzündeki var oluşumuzu anlamlandırmak için yapacağımız en önemli eylemlerden bir tanesi o eksik olduğunda başka bir çok şey eksik hale geliyor.
 
  -O yüzden okumayı da çok geniş yapmak lazım ,edebiyattan ,sanata, felsefeden ,şiire, tarihten siyasete interdisipliner bakış açısıyla okumalar yapmalı, insanın kendini beslemesi gerekiyor.
 
  -Yeteri kadar okumuyoruz ,çok fazla daha okumalı, çok daha fazla kitap yayınlamamız gerekir.

  -Okuma dediğimiz zamanda genellikle ,öğrenciler ders kitabı okur ,işte ilgililer ilgili konuları evrakı okur vs.


Bu değil tabi ,okuma derken ,çok daha geniş bakmak lazımdır.
Merak duygusu, bir şeyleri öğrenmenin hazzı ,yeni edindiğiniz bilgilerle ufkunuzun genişlemesi.
 
  -Fatih Sultan Mehmet’in birkaç dil bildiğini öğrendiğiniz zaman diyorsunuz ki, gerçek fetih oradan başlamış kaleleri, kuleleri fethetmek işin neticesi olmuş.
 
Farklı dünyalara açılabildiğinizde ,sizin ufkunuz da genişliyor o ufukla beraber, yaptığınız işlerde daha nitelikli hale geliyor.
 
  -Yazarlık ayrı bir yetenek, ama yeteneğin ötesinde işçilik ayağı da çok önemli bir uğraşı.
 
Biz bazen zekamıza ve yeteneğimize fazla güvenip ,işin işçilik kısmını ihmal ederiz bu tür şeylerde ,bunun bir çok örneği var maalesef.
 
  -Halbuki, ister bir sanat eseri olsun ,ister akademik bir çalışma olsun yani 'birikim' çalışma ancak o işçilikle beraber, işin detaylarına hakim olmak ,üzerinden geçmek, kaynakları okumak.


  -Yazarken kendinizi düzgün ifade edebilmek, bunun için gayret sarf etmek, kelimeleri doğru seçmek, bunun içinde lügat lar la haşır neşir olmak, işçilikten kastım bu.
 
  -Bunun hakkını bazen veremiyoruz, verdiğimiz zaman ,ortaya güzel şeyler çıkıyor.


Her okurun bir yazı hayatı olmalıdır 'yayımlamasa' da, her yazdığını yayımlamak zorunda değil, bir yazı hayatın olsun, kalem yürüsün bir disiplin olsun. 

Yazmayı insan öğrenir ,çabalar gayret eder ,geliştirir üslubunu yakalar belli bir zaman içerisinde.


 
İyi okumalar ve yazmalar diliyorum.

Kalın sağlıcakla…


Semra EROĞLU  Şiirleri sevdiren kadın
20/06/2023

( Okumak Yazmak başlıklı yazı Semra EROĞLU tarafından 20.06.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.