...
sorma sevgili
ihbar edilmiş benliğimle
vahdetgâhımda savunmasız bir kale gibiyim
düşkünüm
cinnetiyle sevişiyor
kendi kederini kendi doğuruyor mahşer-i heyulâda
söz bilmez ar'sızlaşıyor
kalbimin siyah noktasına düşünce suâlin
cümlemin pıhtısı çözülmüş
damla damla akarken sana
tüm cevaplarım kör bir bıçakla mühürleniyor
gökyüzü sıyrılıyor bakışlarımdan
uzun uzun bak gözlerime sevgili
korkuluğum fayda etmiyor kargalara
münafık ordular geçiyor rüyalarımdan
harf harf giyinmiş öfkesini
kan emiyor şafağımdan
ellerine uzanamıyorum
kalabalık bir derttir bu
her yanı küflü bir an kokuyor
orada kimlerin ölümü kimlerin zafer çığlığıdır
yasaklanmıştır yaşamak
nabzım bitiyor, hızla çıkıyorum kendimden
geriye dönemiyorum
aklımdan bir Mansur geçiyor
bendeki bu sende bir ben çırpınıyor
zaman doluyor
yalnız sen çözersin varımı
bu bendeki tefsirsiz anlamı
tek cevapta yok olmak
ölü doğmak istemiyorum
taş yüreğimde sûzişli bir nağmesin sen
hiç bir şeye benzemiyor bu suâlin rengi
neredeyim nasılım
bilemiyor, abat olamıyorum
deli miyim yoksa velî mi
anlayamıyorum
...
_boran
(
Hallac-ı Mahzun başlıklı yazı
RamazanBoran tarafından
31.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.