Gül Mezarlığı...



Her düş bir aldatı iken

ve yenik mizacında şehrin

bense bir şiire gebe şaşkın bir şair

bir yoldaş

zümremden ayrı düştüğüm

gecenin ihanetinde

ve sözcüklerin kasabasında

belki de kapısından kovulduğum köylerin

muhtırasında saklı muhtar adayı

ve işte şiirin çatısını

 

kolladığım kadar arkamı

hüzün hırkam sırtımda

nasıl ki babadan tembihli

ve şakırken kalem

bülbüle âşık

bense mütemadiyen konuşup da bülbülle

vardığım cennet dergâhı

vardığım saf kan gül mezarlığı

varamadığım kadar kendime,

kendime yabancı

 

sair kelime

işte şair mizacımla

döküp de eteğimdeki imgeleri

ansızın da zuhur eden o teselli

hem şahtım

hem şahbaz aklımı imgelerle yiyip de

oturduğum masa başı

hem konuk

hem ev sahibi

ve kalemin

anbean büyüyen o cılız sesi

 

ben dahi inanamazken

damarımda dolaşan

şiir mizaçlı kanıma

ve gölgeme şerh düşmekle iştigal

artık neye mahal

verse de iç sesim

alabildiğine talepkâr

ve davetkâr

bir gönül işçisi

yüreğin külünden doğmakla hemhal…

 


( Gül Mezarlığı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 26.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu