Düş tekkem ardıç kuşlarının ihanetinden sonra sığındığım…
O hummalı bekleyiş ve de
Seferi tanıklığında güzün hulasası şiirin
Ah, sen, iki gözüm
İki çeşmemden gayrı yıldızım, hazan masalım;
Güzergâhım
Yaza çalım atan yalnızlığım
Meylettiğim rüzgârımsın…
Eşref saatime çok yakın
Bir serzenişin kuytusu
Ölü imgelerin kör kuyusu;
Batılım,
Bahtımdan arda kalan kırık tahtım
Bir metafor dizdim ki yüreğin satır arasına
Bir melankoli iken biriken
Göğsün yırtık teninde
Ruhumun dibinde saklı
Tanrı yarısı acılarım.
Rabbime âşık aşikâr bir yaralı kulum
Kum izinde
Yazdan arda kalan
Tefekkür yüklü ruhumda damgalı
Tevafuk eseri
Tercümesi gizemli
Bir şiir daha
sarkmalı tenimden
Gerdan büken
imgelerden…
Gaipten gelen şu coşkumdan
ve sevgimden
Desturu varlığın
Defolu ruhumda
saklı farkındalığın
Gazabına uğradığım
bir mevsim ve işte dünde kaldı
Yazın seyrüseferi.
Haşmetli kâinatın
Hatırşinas aşkın
Ve ihbar ettiğim
kadar yazın yazgısında uyuya kalan
Bir şehir
Belki de o gizemli
şair
Ömür
Dediğin ne ki,
azizim
Yâdında söner de
gider şüheda mazinin…