BALIKESİR'DE BİR KADIN 39
Günce - 30 Nisan 2025
Bugün evde birkaç ev işiyle zaman geçirdim. Sonra mı? Biraz yükseldik Karakaşlımla... Bu sıralar hassasiyetimin tavan yaptığını kabul ediyorum. Belki de en küçük şeye sinirleniyor, fazlaca tepki veriyorum...
Annem ve babamı ziyaret ettikten sonra, Leydi Em’in sevgili kardeşi Madam Süzinak’ın doğum gününü kutlamak için Hafize’yle bu akşam için küçük bir program hazırlığımızdan bahsettim, yarım ağızla... Sonra da hazırlanıp kalbim kırık bir şekilde çıktım evden.
Her neyse... Arabama binince annemi aradım:
“Evdeyseniz size uğramak istiyorum,” dedim.
Telefonunda her daim yaşadığımız problem yine devam ediyordu. Kesik kesik konuşmalardan anladığım kadarayla canım ailem çarşıdan eve dönüş yolundaydı. Lakin babamın tıraş olması için berbere uğrayacaklarmış.
“Sende oraya gel yavrum,” dedi annem.
Kontağa bastığım gibi soluğu eski mahallemizdeki berberde aldım. Benim oğlumun yaşlarında, hem de Bigadiçli olan bu genç, hem ağzı iyi laf yapıyor hem de eli pratik.
Sinek kaydı tıraşından sonra, mis gibi kolonyalar sürülen babamı öpücüklere boğuyorum. Böylece gülücükler açıyor yüzünde...
Berber çırağı, yan tarafta bulunan köfteciye bizim için koşuyor. Çünkü annem beni doyurma telaşında.
“Yarım ekmek arası, soğansız... Domates ve biber yeter,” diyerek sipariş veriyorum.
Tıraş bitince yan tarafa geçip yemeğimi yerken merak ettiklerimi öğreniyorum... Daha sonra, bir zamanlar yel değirmeni olarak anılan Fırıntaş’a gidip oturmayı teklif ediyorum. Arabamın ön koltuğuna annem, arka koltuğa babam kuruluyor...
Bir süre sonra Cemile arkadaşım geliyor. Eşi Kadir Abi, telefonla haber uçurmuş çünkü. Sonra da tekne kazıntısı iki kızıyla çıkıp geliyor. Bana güzel bir hediye almış canım kardeşim, ortanca ablasını da es geçmemiş. Bir mutluluk esintisi kaplıyor içimi...
Beni sesimden tanıyan, babamın mesai arkadaşı olan Figen Abla, yan masadan koşup geliyor. Hasbihal ediyoruz, eski günleri yâd ederek. Sonra kardeşim ve Cemile’ye veda edip eve geçiyoruz...
Ordan burdan laf açıp uzun süre sohbet ettikten sonra, “Gitmeliyim,” diyorum. Program yaptığımız Karamel Pastanesi’ne geliyorum, bir süre dışarıda yürüyüş yapıyorum.
Sonra Hafize arıyor:
“Biz geldik,” diyor.
Leydi Em ve Madam Süzinak gülümseyerek “Bay bay” yaparken içeriye giriyorum. Öyle bir sohbet ortamı ki, zevkini aldığınız anda kendinizi bir daha o arkadaşlarınızdan hiç ayrı düşmemek için dilek diler halde buluyorsunuz.
Benim ŞEŞ, keza güncemi okuyorsanız, merak duygusuna yenik düşebilirsiniz.
“Madam Süzinak ve Leydi Em mahlaslarını kahramanlarına neden uygun görüp koydun?” diye düşünebilirsiniz...
> “Rast beşlisiyle Hicaz dörtlüsünün ek yerindeki nevâ perdesi güçlü sesidir ve bu perdede Hicaz çeşnisiyle makamın yarım kararlı yapılır. Basit Sûzinak makamı asma kararlar bakımından da zengindir. Nevâ perdesindeki Hicazlı yarım karardan sonra Çârgâh perdesinde Nikriz çeşnisiyle asma karar yapılabilir. Segâh perdesindeki asma karar Hüzzamlıdır. Ancak bu karar için Hisar perdesini biraz dikçe basmak gerekir. Dügâh perdesinde de asma karar yapılabilir ve bu perde üzerinde bir Karcığar dizisi meydana gelir.”
İşte böyle karmaşık bir his uyandırdığı için belki de ona bu ismi koydum. Dinleyip anlayınca, bu makamın sizde bıraktığı o izi anlarsınız. Madam Süzinak oldukça kırılgandır...
Leydi Em’se ilaç, deva ve merhem anlamlarıyla kişiliğini ele verir...
H. Çiğdem Deniz
(
Balıkesirde Bir Kadın 39 başlıklı yazı
çitlembik tarafından
5/1/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.