Balıkesirde Bir Kadın 40
BALIKESİR'DE BİR KADIN 40

Günce – 1 Mayıs 2025

Bir Tutam Hüzün, Bir Yudum Şefkat

Bol su tüketen ben, yine tuvalet ihtiyacıyla kalkıyorum sıcak yatağımdan. Uykuya devam etmek ve etmemek arasında kararsız kalıyorum. Sonra cep telefonumu elime alıp misafir odasına geçiyorum. Biraz kitabımı okuyorum, sonra da güncemi yazmak için yoğunlaşıyorum...
Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlayacağız. Bir de Ayşe arkadaşımın doğum günü...

Ancak dünkü programın yoğunluğundan dolayı yazmaya vakit bulamadığım önemli meseleleri bugüne bıraktım. Annem ve babam çarşıdan dönüyordu. “Eee,” dedim, “hayırdır, siz nereye gittiniz?”
Annem ikiletmeden cevap verdi: “Yemeğe çıktık,” dedi...

İnanılır gibi değil ama gerçek olduğunu babamın mevsimlik montundaki yemek lekelerini görünce iyice emin oluyorum.
“Bulaşık deterjanıyla çitileyip makinaya at anne, bir şeyciği kalmaz,” diyorum.

“Bizimkiler üstlerindeki ölü toprağını nasıl oldu da silkelediler, anlaşılır gibi değil,” dedi iç sesim. Dilimi üst dişlerimle karışık damağıma vurarak cık cıkladım. Evden çıkmayan babamı tabii ki ikna etmek, her zamanki gibi hiç kolay olmamış. Bizde bir terim vardır: iki tingirdek. Yani bu iki ihtiyar için tarif ancak böyle yapılabilir. TTM’de bulunan lokantaya gitmişler, elli liraya üç çeşit yemek yemişler.
“Ee Çiğdem, niye bu kadar abartıyorsun, şunun şurasında karın doyurmuşlar,” diyebilirsiniz.

Hiç de göründüğü gibi basit değil benim açımdan. Annem, sol elinin ayasına diğer elinin üstünü vurarak şaşkınlığını ve hayret duygusunu ifade edercesine çırptı.
“Biz yaşlılara tolerans tanıyorlarmış,” dedi...
Halk lokantasına gidince nasıl bir yol izleyeceklerini sorduklarında, ilk önce kasaya uğrayıp sonra da yemek sırasına girmeleri gerektiğini söylüyorlar. Bunu öğrenip sıraya girince, orada görev yapan bir beyefendi saygıyla:
“Siz ödemenizi yapıp bir masaya geçin, biz size yemeklerinizi getireceğiz,” diye açıklama yapıyor.

Bu sefer annemin boğazı düğümleniyor:
“Çok rağbet ettiler bize yavrum,” dedikten sonra “Ağlıcam geldi,” diyip bir süre suskunlaşıyor.

Bir süre sonra, yine anlatma isteğiyle yanıp tutuşan annem... Yemek yedikten sonra eve dönmek için bizim yöne giden otobüs durağına gidip:
“Babanı sıkı sıkıya tembihledim,” diyor. “Sakın burdan ayrılma Nevzat, sen otur beni bekle,” derken, genç temiz yüzlü bir kadın:
“İstersen teyzeciğim, ben ekmeğini alıp geleyim,” diye teklifte bulunmuş.

İlgiyle dinliyorum annemi, gözleri parıldıyor anlatırken.
“Eee sonra?” diye merakla dinlediğimi ona hissettirmeye çalışıyorum.
“Bu zamanda güven duygusu hiç tanımadığınız bir insan için düşündürücü olur,” diyorum.
“Aynen öyle kızım. Ama cüzdanımdan çıkardığım kırk lirayı genç hanıma verdim,” diyor.

Gözlerimi hayretle açıp minik gözlerimi pörtletiyorum.

Gülümsüyor anacığım.
“Bir adet tam buğday ekmeği istedim ve kadının gidişini arkası sıra izledim. ‘Giden kırk lira olsun,’ dedim.”
Bir süre sonra, ekmeğimi elime tutuşturdu genç kadın, hürmetle...
“İnsanlığını kırk liraya satmayan insanlar varmış bu memlekette,” dedi.
Gözleri gene buğulandı ve derin bir soluk verdi anacığım...

Bazı değerleri kaybetmediğimize sevinerek, bugünkü güncemin ilk bölümünü sonlandırıyorum.

Yaşlılık… Kimine göre zamanın yükü, kimine göre ise anıların kıymetle saklandığı bir sandık. Onlar geçmişin tanıkları, bugünün suskun kahramanları. Her yürüyüşleri biraz yavaş, her sözcükleri biraz ağır ama her bakışlarında derin bir hayat tecrübesi…
Annemle babamın bugün yaşadıkları, sadece bir lokanta ziyareti değildi. Bu, kendi kuşaklarının görünmez mücadelesiydi: Hayatın içinden silinmeden var olma çabası.
Ben de onların her küçük adımında, her cümlesinde hem hüzünleniyor hem de onlarla gurur duyuyorum.

H. Çiğdem Deniz
( Balıkesirde Bir Kadın 40 başlıklı yazı çitlembik tarafından 1.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu