
İstila olmuş şehrin göçüğünde
saklıyım belki de dumanı tüten kahvenin yanında içilen sigaranın külünde
yangınım yar: bildiğim nazenin varlığından çektiğim zulmü keyfe keder yaşarken
hazzın doruklarında uçan kuşlar biteviye kanatlarına yağan çiy tadında özlemle
yordu mu yorar kondukları bulutun her zerresine dokunan kalbim gibi neyse ukde
kalan.
Uluyan sessizlik uyuya kalmış şehre
değer biçiyor
Hengâmesi göğün muştalanan yüreğim
kanar da kanar
Aşka ithaf ettiğimdir şiir
Şiir ektiğimdir şehir
Şehir bildiğim nazlı İstanbul devasa
bir yaranın
Kıblesinde saklı derdi ve meramı
Bahşeden Rabbe sevdalı selamı kelamı
Yitik bir günün öncüsü
Sarıklı gölgem
Sırra kadem basan güncem
Serleri saklı şehrin surlarına serili
sırları şairin
Mentollü şeker tadında kederim
Esefle yüklendiğim küfemin
İçinde saklı sözcükler elbet alın
terim
Yeten Hızır
Yiten huzur
Yatıya kalan elbet karanlık ve şiir.
Laf ebesi kalem
Cihanda saklı sitem
Yer yarılıp da içine girdiğim
Ne zamanki âşık olsam
Elbet içre dönük bir gizem.
Meşk eylediğim sözcükler
Sabahın ilk ışığında doğan matem
Sızımla sazım
Sazımla sözüm
Kırık mızrabım ve örgülü saçlarım
Dünde kalan bir çocuktan fazlası
saklı içimde
Mevsimin kâhini adeta semiren hüznüme
kılıf biçen
Esiri olduğum illa ki: şehir ve şiir
Asılı olduğum kubbenin kancası
Ayaklarımın altına serili kilim
Kindar zalimin de dinmez afrası
tafrası
Yâd edilesi mazim
Külüstür hatıra defterim:
Bazen suskun bazen nüktesi yorgun
Delişmen rüzgârın üşüttüğü şehir gibi
İçime kapandığım ömrün son evresi
Sızım sızım sızlar da içim ses etmem
Her sus payı söylemdir kalemi
tetikleyen
Şahikanın konduğu bulutta saklı
rüyası bilinmezin
Şair şehre sevdalı şehir şiire
Şiirse alayına talip sözcüklerin
Ne de olsa kalın bir sözlük şairin
giyindiği
Kelamın sonsuzluğu, yarım kalan yolun
tutulan nutku
Yaşadıkça sevdiği şairin, elbet
şehrin ruhu
Yaşarken yaşatılırken şiirlerin
nezdinde