WHİTE NIGHT ( BEYAZ GECE İSYANI )
Newyork'tan sevgilisi Scoot ile San Fransisco'ya taşınan Harvey Milk adlı eşcinselin politikaya atılarak San Francisco Belediyesinde şehir denetçisi olduğunu yazmıştım bir önceki bölümde. Kaldığımız yerden devam edelim.
Bu görevinde Harvey Milk'in en büyük yardımcısı, Dan White adındaki bir eski polistir ki o da şehir denetçisidir. Diğer yardımcısı ise belediye başkanı George Moscon'dur.
Harvey Milk ve Dan White arasından su sızmazken Harvey, belediye meclisinden eşcinsel bazı yasalar geçirtmek ister ama Dan buna karşı çıkar.
Bu harekete bozulan Harvey de Dan'ın savunduğu bir imar yasasına karşı çıkınca iki dost arasında ipler kopar.
Dan White, belediye başkanı George Moscon'a istifa dilekçesini verir ancak iki gün sonra görevine dönmek istediğinde Belediye Başkanı Moscon, Harvey Milk'in de etkisiyle Dan White'ı geri almaz.
Dan White, fena halde sinirlenir. Gidip bir tabanca tedarik eder ve belediye binasına bodrum tarafındaki pencerelerden birinden girerek 27 Kasım 1978'de Harvey Milk'i de Belediye Başkanı George Moscon'u da öldürür ve bundan sonra kızılca kıyamet kopar.
Ancak kızılca kıyamet bu cinayetler sebebiyle kopmaz.
Ya hangi sebeple kopar?
Kızılca kıyamet, mahkemenin katil Dan White'a verdiği ceza, daha doğrusu cezanın gerekçesi sebebiyle kopar.
Evet, San Fransisco hatta tüm ABD ve daha da ileri giderek tüm dünya LGBTİQ mensupları, Harvey Milk için yas tutarken ( Eşcinsel olmayan Belediye başkanı Moscon kimsenin umurunda değildir tabii ki ) Dan White'ın yargılanması 1979 Yılında başlar ve nihayet 21 Mayıs 1979'da mahkemenin kararı açıklanır:
Mahkemenin kararına göre Dan White Gönüllü Adam Öldürme suçu işlemiştir.
Yani efendim maktulleri öldürmek gibi bir niyeti yoktur aslında(!) ama tutku ateşi denen bir durum söz konusudur. Yani öldürdüğü kişileri gördüğü anda aklı başından gitmiştir. Cinayeti işlerken de aklı başında değildir(!)
Daha açık anlatalım: Dan White, hiç bir öldürme kastı olmaksızın belediye binasına cebinde tabanca ile girmiş(!), hiç bir öldürme kastı olmadığı halde Milk ve Moscon'u karşısında görünce içinde bir ateş yanmış(!) ve tetiğe basarak önce ve Belediye Başkanı'nı omzundan ve göğsünden, ardından da iki kez kafasından vurduktan sonra aynı ateşin etkisiyle Milk'i bileğinden, omzundan ve göğsünden, ardından da iki kez kafasından vurarak öldürmüştür. Öldürme kastı olmaksızın ve ne yaptığını bilmeksizin(!) tam dokuz kurşun sıkmıştır mahkemeye göre.
Peki mahkemeye göre Dan White niçin böyle acayip bir hastalığın pençesindeydi? Yani neden öldürme kastı olmadan adam öldürüyordu? Hem de bir kurşun sıkmak yetmiyor tam dokuz kurşun sıkıyordu?
İşin en bilimsel mi desem yoksa komik mi desem veyahut trajikomik mi desem tarafı orasıydı.
Evet, şimdi bu ciddi konunun içinde Twinkie'nin fotoğrafının ne işi var? Sorusunun cevabına gelelim.
Dan White'ı böylesine masum(!), hatta ifadesini verirken jüri üyelerini ağlatacak kadar masum cinayetlere iten sebep maalesef abur cubura olan düşkünlüğü idi(!) ve bu abur cuburların başında da fotoğrafını gördüğünüz Twinkie gelmekteydi.
''Şaka yapıyorsun hocam.'' dediğinizi duyar gibiyim. Vallahi de billahi de koskoca ABD Mahkemesi, Twinkie denen o fotoğrafta gördüğünüz atıştırmalığın Dan White'ın aklını başından aldığına, cinayeti işlediği anda aklının başında olmadığına karar verdi ve 7 Yıl sekiz ay ceza verdi işlediği suça. Dan White, infaz yasasına göre yaklaşık beş yıl hapis yatacaktı.
LGBTİQ bu cezayı duyunca küplere bindi ve 21 Mayıs 1979'da Sanfransisco'yu tabiri caizse yakmaya başladı. Ama LGBTİQ ne kadar Dan White'a çok daha ağır cezalar verilmesini istiyorsa tam tersi onun serbest kalması gerektiğini savunanlar da vardı. Mesela San Fransico İtfaiye teşkilatı, avukat tutmak için 100.000 Dolar para toplamıştı.
Karar kendisine bildirildiğinde Harvey Milk'in arkadaşı olan Cleve Jones, etrafında toplanan 500 kişiye '' Barlardan çıkın ve sokaklara dağılın. '' dedi.
500 Kişilik kalabalık, Castro Sokağına geldiğinde 1500 kişi, Belediye binası önüne geldiklerinde 5000 kişi olmuştu.
Polisin bu ayaklanmayı bastırması beklenmediği gibi LGBTİQ'dan böylesine bir eylem de beklenmiyordu. Öyle ki bir polis arabasını yakan eşcinsel, polise '' Kusuruma bakmayın çok fazla Twinkie yedim. '' Diyordu. Ne polisten ne de bir başka güçten korkuyorlardı.
Evet, Deniz Kıyısındaki Sodom'da Lut Kavminin çocuklarının Harvey Milk gibi bir önderlerini kaybetmiş olsalar da aynı yıl 14 Ekim'de 125.000 Kişiyle başkent Washington'a yürüdüklerini göz önünde bulundursak en azından yeni bir Lut Kavmi helakına kadar tüm dünya için çok çok ciddiye alınması gereken bir sorun oldukları kesindir. Ancak..
Ancak bu sorun Hollanda gibi eş cinsel evliliklere izin yemekle çözülecek bir sorun olmadığı gibi '' Twinkie yedim o sebepten öldürdüm.'' savunmasıyla işlenen bir cinayetin üstünün örtülmeye çalışılmasıyla da halledilecek bir sorun değildir.
Türkiye'de ilk Onur (!) Yürüyüşlerini 2003 Yılında gerçekleştiren LGBTİQ' nun bugün ülkemizde pek çok dernek ve kuruluşları vardır ve bana göre işin en korkutucu tarafı bunların çoğunluğunun Üniversite Gençliği olmasıdır; yani yarınlarımızda bu ülkeyi yönetecek, bu ülkenin can damarları olacak gençlerimiz olmasıdır.
Evet, Ülkemizdeki LGBTİQ Örgütlerinden sadece bir kaçı.
*Bilgi Gökkuşağı LGBT (İstanbul Bilgi Üniversitesi)
*İstanbul Bilkent Renkli Düşün ( İstanbul Bilkent Üniversitesi )
*Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü (Boğaziçi Üniversitesi)
*Cins Kulüp (Sabancı Üniversitesi)- İstanbul
*Genç LGBTİ+ Derneği - İzmir
*Hebun LGBT - Diyarbakır
*Hacettepe Labunya- Ankara
*Homofobiye Karşı İnisiyatif - Kıbrıs
*İstanbul LGBTT - İstanbul
*Kaos GL - Ankara
*Koç KUIR (Koç Üniversitesi LGBTQIA+ Kuir Kulübü)
Lambda İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği
*LeGeBİT (Ege Üniversitesi) - İzmir
*MorEl Eskişehir - Eskişehir
*ODTÜ-LGBTT Dayanışması (ODTÜ) - Ankara
*ÖzÜ LGBTİQ+ (Özyeğin Üniversitesi)
*Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği - Ankara
*Radar (İstanbul Üniversitesi) - İstanbul
*Siyah Pembe Üçgen İzmir
*SPoD (Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği) - İstanbul