​Sabahın erken saatleri. Dükkanın kepenkleri gıcırtıyla yukarı çekilirken, çırak elindeki paslı anahtarla kilidi açar. Girdiği andan itibaren buranın sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda onun okulu olduğunu bilir. Ortamın baskın kokusu, motor yağları ve plastik kauçuk karışımıdır. Bu kokular, onun için mesleğinin kokusudur.

​İlk işi, dükkanın zeminini süpürmek ve raflardaki dağınıklığı gidermektir. Dükkan sahibi, ya da herkesin "usta" diye hitap ettiği, sigara içerek ve çayını yudumlayarak onu izler. Çırak, her biri farklı bir arabanın parçası olan yüzlerce kutuyu yerlerine yerleştirirken, bir yandan da her bir parçanın adını ve ne işe yaradığını ezberlemeye çalışır. Parçaların düzenini bilmek, dükkanın en önemli kuralıdır; çünkü doğru parçayı yanlışlıkla satmak, bir arabanın motorunun yanmasına bile neden olabilir.

​Öğle saatlerinde ilk müşteri gelir. Gömleği yağlı, elleri kirli olan bir tamirci, acil bir fren balatası için gelmiştir. Usta, çırağa "Hemen arkadaki raftan, Golf 6'nınkini getir!" diye seslenir. Çırak, koşar adım depoya gider. Her yer kutularla doludur ve balatalar da birbirine o kadar benzer ki, çırak doğru kutuyu bulmak için dakikalarca uğraşır. Yüzü ter içinde kalmış, kalbi hızlı atmaktadır. Sonunda doğru parçayı bulup tamirciye teslim eder. Tamirci ona minnetle gülümser. Bu küçük zafer, çırağın gününün en parlak anıdır.

​Ancak her şey o kadar kolay değildir. Bir sonraki müşteri, eski bir arabanın farını aramaktadır ve çırak yanlış modelin farını getirir. Usta ona sinirlenir, "Bu, Passat'ın değil, Focus'un farı! Dikkatli ol!" diye bağırır. Çırağın yüzü kızarır, hatasını telafi etmek için daha hızlı hareket eder. Bu anlar, ona hata yapmanın maliyetini öğretir.

​Gün boyunca sürekli hareket halindedir. Ağır egzoz borularını taşır, küçük vidaları sayar, müşterilerle konuşur ve ustasının verdiği her işi yapar. Akşam olduğunda yorgunluktan ayakta durmakta zorlanır. Elleri yaralı, tulumu kir içinde kalmıştır. Ama bir yandan da yüzünde bir gülümseme vardır. Bugün daha fazla parça öğrenmiş, birkaç hata yapmış ama en önemlisi, mesleğinde bir adım daha ileri gitmiştir.

​Dükkanın kepenkleri kapanırken, çırak son kez etrafına bakar. Raflardaki parçalar, onun geleceğe dair hayalleridir. Bir gün o da kendi dükkanının sahibi olmayı, ustası gibi müşterilere akıl vermeyi ve bu parçaların dilini konuşmayı hayal eder. Tozlu ve yağlı bir gün daha sona ermiştir, ama onun hikayesi daha yeni başlamaktadır.

Kamil Erbil

( Yedek Parçacı başlıklı yazı kamil-erbil tarafından 16.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu