Ahval-i  Cim Bom

Gözlerimiz yaşla doldu.
Gelen attı, giden attı.
Bizim aslana ne oldu?
Gelen attı, giden attı.
Çürük görünce yapıyı,
Ucuz görünce tapuyu,
Açık bulunca kapıyı,
Gelen attı, giden attı.
Acılarım büyüyorken,
Derdim beni oyuyorken,
Bizim aslan uyuyorken,
Gelen attı, giden attı.
Yüreğimde bir hıçkırık,
Taraftarın kalbi kırık,
Ağlar durur Okan Buruk.
Gelen attı, giden attı.
Maalesef yoktu penah,
Delik deşikti her cenah,
Demediler ‘’yazık, günah.’’
Gelen attı, giden attı.
Bizim aslan oldu kedi.
Herkes buna zulüm dedi.
Son maçta beş tane yedi.
Gelen attı, giden attı.
Fincanı taştan oydular,
İçine bade koydular.
Zannetmeyin ki doydular.
Gelen attı, giden attı.
‘’Yeter yahu’’ dedik ama,
Yeşil saha oldu koma.
Acımadılar cim boma,
Gelen attı, giden attı.
Bu acıyı nasıl silek?
Gözlerin kör olsun felek.
Ulan resmen olduk elek.
Gelen attı, giden attı.
Sami der ki ağla gözüm.
Geceye döndü gündüzüm.
Üzülsek de üzüm üzüm,
Gelen attı, giden attı.
( Ahval-i Cim Bom başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu