Sana yazıyorum dinle…!

 

Yüreğime hançeri vura vura karalıyorum…

 

Sol yanıma düşen acıyı gördükçe

İsyanlarım çoğalıyor

Hangi dilde avazlansam da

Duyulmuyor çığlıklarım

Mültecisiyim şimdi aynadaki suretimin

Ellerimse düğüm düğüm nicedir saçlarımda

Anlayacağın bir dili yok acımın

Kürtçe ağıtlarıma

Türkçe hezeyanlar yolluyorum

Duyuyor musun bak sabah olmuyor…

 

 

Yüreğimin onmaz çukurlarında

Tek satırlık sevdaya

Çok sesli sitemler yüklüyorum

Us’umda fitili çekilmiş

Bir rüzgâr hüzzamı dillendirdikçe

Garip bir endişeye satıyorum umutlarımı

Biliyorum yarınımız yok!

Yasak yüzümüze gülmek!

Biliyorum anlamsızlığını bildiklerimin

Lakin ıssız toprağımda

Yeni anlamlar yüklerken düşlerime

Ç/alıntı ezgiler beliriyor zihnimde…

 

 

Bizim yalnızlığımız ağır gelir

Yüreğimizin kalabalığı yansır gözlerimize

Lakin yüzümüze sahte gülücükleri teyelleyeli

Bir kimliği olmadı bakışlarımızın

Elini eteğini çekti mutluluktan yüreğimiz

Ki oda hiç uğramadı semtimize

Caddelerimiz dar

Sokaklarımız hep yabancıydı…

 

Mutluluk uğramadı bize

Bilmedi ömrümüz tadını

Biz bilemedik belki de

Kim bilir belki diye diye

Us’umuza yükledik hayalleri

Kim bilir belki de…

 

 

 

 

 

Diyorum ya sana ,

Biz beceremedik cesareti

Hep büyük geldi kefaretimize

T/adını bilmediğimiz sözcüklere

Pişmanlıklarımızı yükleyerek

Zorladık hep şansımızı

Bizim belki de hiç şansımız olmadı…

 

Tek bir selam…

 

Sabahıma gökkuşağı olacakken

Gözlerimin hüznünde canlanıyor

Durmadan

Bıkmadan

Yorulmadan susuyorsun…!

 

Sen sustukça çoğalıyorum

Konuştukça bak hiç…!

 

Öyle ya..!

Bizim türkülerimiz size uymaz

Biz acıdan dem vurdukça

Siz ritimsiz gülücükler biriktirirsiniz gamzelerinize…

 

Dinle bak zifiri zindan geceyi

Sılasız gülüşlerimi al

Anlat ne var ne yoksa

Sancıyla kurulan cümlelerin baygınlığında

Düş yorgunu bir kalemin

Umutlarına devrim ol mesela…

 

Aynı kentte

Bir maviye yakınken uzak

Yanık bir ezgiye sevdalı

Aynı dil’in uç noktalarında

Kanatıyoruz dağlanmışlığımızı…

 

Ne fazlasın diyeceğim

Ne de eksiğim anlayacağın…

 

Siluetini gömdüm gömeli ömrümün atlasına

Yollarımdan hüzün eksik değil

Dağlarımdan çığlar indikçe imgelerime

Tümcelerimin yitikliğinde arıyorum kaybettiklerimi…

 

Bilirim ki

“bilekleri kesik bir intihardır yaşam

Düştüğü yerde tanımazken kendi suyunu yağmur

Aynı dalda gül bile anlamaz dikenini…”

 

Sen yine de

Dillen yüreğimde susma…” kem “ bakan geceye “o”dediğim

“bir selam sal bana sabah olsun…!”

 

 

Dili ol yurtsuzluğumun… Sen vurdukça tellere aşk’a değsin mızrabın…

( Bir Selam Sal... başlıklı yazı songlkaradağ tarafından 24.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu