Duraksarken salınımı
aklın
Mizanseni farkındalığın
belki de
En derinden nükseden.
Akşamın koynunda
salınmak kadar
Yalın aslında hayat ve
sıradan.
Göçebe bir kalbin mola
verdiği
Kim bilir kaçıncı
nizam…
Hadi at gitsin ruhuna
pelesenk olmuş ne varsa
Hadi, sus hatta
Ve asla da konuşma.
Kelimeler yeter mi
sanırsın
Hüküm verir mi söyle
Şu ahenksiz noktalama
işaretleri.
Neye delalet şu
kifayetsiz yedi nota
Hangisi yeter söyle
Bizim şarkımıza ses
olmaya.
At hadi yükünü kalbin
Sonra tart bakalım
Ruh dediğin sahiden bu
kadar mı ağır…
Devinimi her daim
süregelen
Issız bir yolun kaçıncı
yokuşu
Kim bilir adımladığım.
Hangi kifayetsiz varlık
yeterli gelir
Bu sevdayı hece hece
irdelemeye.
Neye iyi gelir
sensizlik
Şu bitimsiz sessizlik
Gözden ırak olsa da
En yakın bildiğim tek varlık.
Her bir izlek dünden
kalan,
Her bir edim iştigal
ettiğim
Bilip bilmeden.
Bir kere çıkmışım
yoldan
Keşke dilimde olsa da
yalan
Olsa da kaçsam
kendimden
Olmasa da olur, demek
belki de maharet
Şu sefil yürek nelere
delalet.
Sadece geçiyordum,
bilesin.
Bilemedim oysa kalıcı
olacağımı
Koparıp attığım çiçek
bile dertli
Ayrık otları yakarken
canımı.
Sadece susmuştum milat
öncesi
Salınımı şu kalbin
nasıl da titrek
Telaffuzu yanılgının
görmez misin
Nasıl da kocaman bir
izlek.
Alabildiğine özgür ve
özgün ruhum
Bilemezsin nasıl da
savruk ömür dediğin
Kıyısında köşesinde
alabildiğine hüzün
Ne dirayetsizim ne de
aşka küskün.
Ne dersen de korkak ya
da süklüm püklüm
Bil ki gerçektir yüzüm.