YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA MI? KADER BÖYLE İMİŞ EY GARİP ANA MI? YOKSA ''İZMİR ARTIK HÜRSÜN BU DEĞİL RÜYA'' MI?
Ucu her ne kadar günümüzdeki siyasi söylemlere ve tartışmalara dayansa da o kısma girmeden İzmir Marşının hikayesini anlatmaya çalışacağım sizlere.
Yalnız benim anlatacağım İzmir Marşının hikayesi Yılmaz Özdil'in anlattığı İzmir Marşının hikayesinden çok farklı olacak. Zira o aslında İzmir Marşının hikayesini değil İzmir'e 15 Mayıs 1919 da Yunan askerinin ayak basmasından yine Yunan ordusunun 9 Eylül 1922 de İzmir'den denize dökülmesine kadar olan safhada İzmir'de yaşananları anlatırken ben doğrudan doğruya İzmir Marşının hikayesini anlatacağım ama bu arada Yılmaz Özdil'in o konuşmasını dinlemenizi de önemle tavsiye ederim. Şu linkten bulabilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=gfauul37VqM
Benim anlatacağım İzmir Marşının hikayesine gelince:
I. Dünya Savaşı yıllarında Almanya'nın Saksonya Devlet orkestrası şefi olan Kurt Striegler, önce savaşın acılarını daha sonra da kazanacakları zaferin coşkusunu yansıtacak bir eser meydana getirmek için çalışmalara başlar. Gerçekten de iki bölümlük eserinin ilk bölümünü tamamlar ama ikinci bölümü yazmak için 1918 yılına kadar bekler. İllevelakin 1918 yılı Almanya ve müttefikleri için zafer değil yenilgi getirmiştir. Almanya ve müttefikleri , imzalamak zorunda kaldıkları barış antlaşmalarına boyun eğerler. Ancak sadece Türkler savaşı devam ettirmektedir.
1918 de başlayıp 1922 de sona eren ve Türk Milletinin Kurtuluş Savaşı adını verdiği savaş sonrasında zafer Türklerindir.
Alman Besteci, kendi milleti için düşündüğü zafer utkusunun marşını Almanlarla birlikte savaşmış bir başka millet için besteleyebilir artık ancak bu besteye Türkçe bir güfte lazımdır.
Kendisine o sırada Almanyadaki gazetelerde Türkçe yazılar yazan Mustafa Nermi Bey'i önerirler.
Sonuçta Mustafa Nermi Beyin sözlerini yazdığı İzmir Marşı ya da Türk İzmir Marşı bestelenir.
Bu marşın sözleri şöyledir.
Karanlıklar üzerinden çekilince
Ak bir tan müjdeledi ulu bir günü
Hür uyandın, arkanda kanlı bir gece
Gördün güzel İzmir kurtuluş gününü
Bir gün ki solmayan ışıklar önü
Yıldızlar örsün bir zafer tacı sana
O kan, yangın ve tufan görmüş yıldızlar
Akdeniz, Türk denizi senin karşında
Sahiline mağrur dalgalar yuvarlar
Selamlar seni en şanlı asırlar
İzmir artık hürsün bu değil rüya
Türklük dirildi kurtuluyor Asya
Türk İzmir şan gör ebediyen yaşa
Eser ilk olarak 7 Haziran 1923 de Almanya'da Dresten'de sahneye konur.
''Türk İzmir Marşı'' olarak bestelenen bu marş 9 Eylül 1927 de İzmir Tepebaşı Asri Sinemasında da sahneye konur. Eseri Cumhurbaşkanlığı Orkestrası seslendirirken Orkestra şefliğini ise eserin bestekarı Kurt Streiger yapr.
İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 5. Yıldönümü münasebetiyle Türkiye'ye gelen Alman besteciye Atatürk, kendi imzalı bir resmini verirken bestekar da eserin notalarını verir. Bu eser 1932 de Viyanada da çalınır ve oldukça ilgi görür...
Geniş bilgi için : http://www.muzikegitimcileri.net/forum/viewtopic.php?f=2&t=227
Ancak bizim bu gün bahsettiğimiz İzmir Marşı bu değildir.
Bu gün bahsettiğimiz İzmir Marşı hepimizin bildiği ''İzmir'in dağlarında çiçekler açar '' Diye başlayan marştır.
Ancak bu marşın orijinalinde sözler '' İzmir'in dağlarında çiçekler açar'' Diye değil '' Kafkasya Dağlarında Çiçekler Açar'' Diye başlar.
Evet bizler her ne kadar Türk ordusu 9 Eylül 1922 de ''İzmir'in dağlarında Çiçekler açar '' marşı ile İzmir'e girdiğini biliyor isek de marş Anadolu'yu çılgın bir savaşa sürükledikten sonra Anadolu dışında Ruslara karşı yine çılgınca bir mücadeleye girişen, başlarda başarılı da olan ama bir Ermeni çeteci tarafından şehid edilen Enver Paşa'ya ithaf edilmiştir.
Enver Paşa 1918 de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra bir Alman torpidosuyla Almanya'ya kaçtı. Daha sonra Rusya'ya geçti. uzun uzun yazmaya gerek görmediğim bir çok maceradan sonra Ruslarla amansız bir mücadeleye başladı.
1922 Şubat’ında komutasında topladığı Basmacı birlikleri ile Duşanbe’yi ele geçirdi ve oradaki Sovyet garnizonunu tutsak aldı. Ardından Horasan üzerine yürüyerek Kızıl Ordu birliklerinin Buhara ve Horasan’dan çekilmelerini istedi. 28 Haziran 1922’deki Kafiran Savaşı’nı kaybettikten sonra dağlara çekilmek zorunda kaldı. 4 Ağustos 1922'de Kurban Bayramı sırasında Tacikistan'da, Belçivan yakınlarında Agop Melkovian komutasındaki Bolşevik Ruslara karşı yapılan bir çarpışmada üzerine düşen havan topuyla hayatını kaybetti.
İşte Enver Paşa'nın Ruslara karşı ilk başlarda elde ettiği bu kısmi başarılar üzerine bu gün İzmir Marşı olarak bildiğimiz marş bestelendi.
Marşın kimin bestesi olduğu, söz yazarının kim olduğu hakkında çok farklı rivayetler olduğu için o konuya da girmiyorum. Kısacası anonim bir eser ve son düzenlemesini Muammer Sun'un yaptığını biliyoruz
Marşın sözlerinde Enver Paşa'nın adı hiç geçmez. Müziği hepimizin bildiği ''İzmir'in dağlarında çiçekler açar'' Marşının müziği olduğu halde sözleri aynen şöyledir:
Kafkasya dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda, sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.
Kafkasya dağlarında oturdum kaldım
Sehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları ben bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.
Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah'tan utansın dönenler geri
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana
Kafkasya dağlarına bomba koydular
Türk'ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.
Türk ordusunun 9 Eylül 1922 de İzmir'e girmesinden sonra marşın bestesine dokunulmamak kaydıyla sözlerinde ufak bir iki değişiklik yapılarak söylenmeye başlandı ve marş şu şekli aldı:
İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
Türk oğluyum ben ölmek isterim.
Toprak diken olsa yatağım yerim.
Allahından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa,yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
Peki hangisi?
YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA MI? KADER BÖYLE İMİŞ EY GARİP ANA MI? YOKSA ''İZMİR ARTIK HÜRSÜN BU DEĞİL RÜYA'' MI?
Hepsi..
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Türk İzmir Marşı için bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=GfTldrCIs_0
''Kafkasya Dağlarında çiçekler açar'' Marşı için bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=iASMFi1H8zw
''İzmir'in dağlarında güneşler açar'' Marşı için bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=2SpNgq7OMlw