Efendim, bu ülkede ve hatta dünyada diyebilirim, Albert Einstein adını duymayan yoktur. Onun meşhur İzafiyet teorisini duymayan da kalmamıştır ki yine sanırım ülkemizde E= MC2 yi bilmeyen yoktur her ne kadar E nedir, M nedir C2 Neyi ifade eder çok sallamasak da...
İşin doğrusu ben de çok anlamış değilimdir bu neredeyse doğduğum günden beri ezbere bildiğim formülü. O bakımdan ben kendi anladığımı yazacağım, yanlışım varsa bilen arkadaşlarım düzeltsin ama herkesin anlayabileceği bir dille olsun lütfen.
Bana göre artık teori olmaktan çıkıp bir gerçek olan ve E= MC2 formülüyle özdeşleşmiş olan izafiyet teorisi çok kısa olarak bize şunu söylüyor:
Enerji ve kütle aynı şeydir. Kütle enerjiye, enerji kütleye dönüşebilir.
Eee, bu durumda formülün E = M olması gerekmez mi? Yani Enerji = Kütle... C2 ne oluyor?
Şimdi yazacaklarımı bir yerlerden alıntıladım. Ben biraz anladım bakalım siz ne kadar anlayacaksınız.
''Bu, oransal sabitti. Denklemin özü, enerjinin kütleye oransallığıydı. Burada c² sabiti belli sayıda kilogramı (bir kütle birimi) belli sayıda jul’e (bir enerji birimi) dönüştürme işini yapar. Denklem böylece sağlanır.''
Denklemde Enerjinin birimi Joule, kütlenin birimi kilogram ve bir de sabit sayı var: 299.792.458 m/ sn ( Işık hızı yani )
Konuyla ilgili olarak benim okuduklarımdan anladığım şu:
1- Eğer 1 Kilogramlık bir maddeyi enerjiye dönüştürebilirseniz 1945 de Hiroşima'ya atılan atom bombasının meydana getirdiği tahribatın 1500 kat fazlası tahribat yapabilirsiniz.
6 Ağustos 1945 de Hiroşima'ya atılan atom bombası 1 gram uranyumun enerjiye dönüşmesi sonucu 70.000 insanın canını bir anda almıştı ( Diğer tahribatlarını saymıyorum )
2- İnsanoğlu eğer ışık hızının üstünde bir hıza herhangi bir araçla erişebilirse, yani bir saniyede 299.792.458 metre hızla gidebilecek bir araçla seyahat edebilirse zamanda yolculuk söz konusu olabilecektir.
Velhasılıkelam zamanda yolculuk olur mu bilmem ama maddenin enerjiye dönüşebileceğini 1945 Yılında Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerinde çok acı bir tecrübeyle tüm dünya görmüş oldu.
Evet, şimdi gelelim bu izafiyet teorisinin '' üzerinize afiyet '' kısmına.
Elin Yahudisi bir teori ortaya koyar ( ki artık en azından önemli bir bölümünün teori olmadığını nükleer bombalar vasıtasıyla biliyoruz.) bizimkiler ise bakın o teoriden nasıl ilhamlar alırlar:
Ben sosyal medyada dolaşan paylaşımları didik didik araştırmadan inanmam. Dolayısıyla aşağıda okuyacağınız satırların bir Din Kültürü veya Sosyal Bilgiler Kitabında yer aldığını sanmıyorum. ( bayağı araştırdım kaynak yok ) Öyle olsaydı zaten kitabın resmini, hangi sınıflara yönelik olduğunu filan da yazarlardı. Ama öte taraftan Neil Armstrong'tan Kaptan Cousteau'ya kadar pek çok Hristiyan bilim insanını Müslümanlaştıran bizimkiler böyle bir soruyu bir kitaba koyarlar mı? Koyarlar. Ya da bir sınavda böyle bir soru olur mu? Olur.
İddiaya göre soru şöyle.
S-16
e=m.c2
Einstein'in keşfettiği ve fizik biliminde çığır açan enerji formülü kâinat üzerinde İslami bakış açısıyla aşağıdaki kavramların hangisi kapsamında değerlendirilir?
a) Habibullah b) Resulullah c ) Halilullah d) Kelamullah e) Sünnetullah
Eğer böyle bir soru bir sınavda sorulduysa ya da bir Sosyal bilgiler veyahut Din Kültürü ders kitabında yer alıyorsa durum çok vahim ama yine de kendimi teselli ettiğim bir nokta var: İyi ki şıklar arasında '' İzafiyetullah '' yani Allah'ın izafiliği, göreceliliği gibi bir şık yokmuş.
Peki bu soru gerçekten de varsa?
Neticede varsa da yoksa da elin adamı atomu parçalarken bizler her halukârda işin geyiğindeyiz. Ya da İstanbul'un fethi esnasında Bizans halkının '' meleklerin cinsiyeti var mıdır yok mudur? '' konusunu tartıştığı gibi lüzumsuz işler peşindeyiz.
Şimdi her şeye rağmen sorunun cevabını merak edenler olabilir. Onları merakta bırakacağım maalesef zira bilmiyorum hangi kapsamda değerlendirebileceğimizi. Ama madem ki enerji kütleye dönüşüyor, kütle de enerjiye o halde bunu üst, soldaki resimde olduğu gibi ifade ve formüle etmek de mümkündür değil mi? ( şaka şaka...Ciddiye almayın sakın. )
(
Üzerinize Afiyet İzafiyet başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
7.02.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.