“Bir
gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” Cümlesiyle başlar Orhan Pamuk Yeni
Hayat adlı romanına. Romanı okumaya başladığımda bu nasıl bir kitapmış! demeden
kendimi alamadım. Yazarı kim? Nasıl edinip okuyabilirim diye şaşkınlık yaşadım.
Hayal kurdum kısa bir süre! Kitabın
ilerleyen bölümlerinde yazarın hayatını değiştiren kitabın adını da bulurum
düşüncesine kapıldım…
Orhan Pamuk’un hayatını gerçekten okuduğu bir
kitap mı değiştirmişti? Hayal kırıklığı yaşamadım. Akıcı bir üslupla olaylar
akıp gidiyordu romanın başlangıç cümlesine nazire yaparcasına. Otobiyografisinin
anlatıldığı İstanbul’da; Pamuk’un ne kadar çok kitap okuduğu, ne kadar çok
yazar tanıdığına gıpta ettim…
Ben de
yıllar önce Öğretmen adlı bir kitap okudum. Unutamadım kitapların başında gelir
bu kitap. . Meslek yaşamımda önemli yeri var. Bir öğretmen meslektaşımdan ödünç
almıştım. Daha sonraki yıllarda kitabı bir öğretmen arkadaşıma hediye
edecektim. Çok araştırmama karşın bulup, satın alamadım! Yaşanan olaylar
hafızamın en derinliklerine kazılmış. Unutmam olası değil. Arama motorlarında da
aradım. Yok yok yok! Aynı adla yabancı bir yazarın yazdığı bir kitap vardı. Adı
aynıydı fakat aradığım kitap değildi!
Okuduğum
kitapta; Amerikalı bir yazar, bir öğretmenin mafya babalarıyla yollarının
kesiştiği anlatıyordu. Lise düzeyinde okullarda çalışmaktadır öğretmenimiz. Amerikan
eğitim sisteminin zorlu yollarını aşıp nitelikli bir eğitim almıştır. Pedagojik
birikiminin pratikte de üstüne koyarak mesleğimde ünlenmiştir…
Çalıştığı
okullarda öğrencileri, öğretmen arkadaşlarıyla ilişkileri övgüye layıktır. Akıl
ve bilimin dünya uygarlığına armağan ettiği yol ve yöntemleri yaşam felsefesi
yapmıştır. Alman disiplini, Japon çalışkanlığı ve genlerinde taşıdığı İrlanda
inatçılığıyla fikirlerinden ödün vermeyen bir öğretmendir.
İnsan
onurunu yaralayan yalan, ikiyüzlülük, görevi aksatma… benzeri kelimeler yoktur
kelime dağarcığında. Dürüstlüğü, görev aşkı yaşam biçimidir. İnsanı, doğayı,
sanatı seven çağdaş bir dünya yurttaşıdır.
Server
Tanilli, Uygarlık Tarihi adlı eserinde, Amerika’da lise düzeyinde eğitim alan
her öğrenci en az bir enstrüman çalar diye yazmıştı. Öğretmenimizin piyano ile
dostluğu üst düzeydedir. Daha çocuk yaşlarda tanışmıştır piyanoyla. Sadece
bunlar mı? Spor, yaşamının olmazsa olmazları arasındadır. Uzak doğu sporlarıyla
ilgili amatörce yarışlarla ilgili çokça anılar biriktirmiştir yaşam serüvenine.
Duygularını kontrol; fiziksel saldırıya karşı kendini koruyacak gücü düzenli
olarak yaptığı spor etkinlikleriyle kazanmıştır.
Mafya
babaları, sınıf tekrarı yaparak, kavga, gürültü içinde liselerde öğrenim gören
çocuklarına saygın bir öğretmen aramaktalar. Öğretmenimizle yolları bu olay
üzerine kesişir. Ününü duymuşlardır. Çocuklarına özel ders vermesini isterler. Para
pul önemi değil yapılan görüşmede.
Babalar
evlatlarının baba mesleğini yapmadan yaşamlarının farklı mesleklerle
şekillenmesini istemekteler. Okullarda rüştünü ispat eden öğretmenimiz bu
alanda da çalışmak ister. Mafya kelimesi bile insanda ürperti yaratır.
Tehlikenin üstüne üstüne gitmenin de faklı, tanımsız bir hazzı vardır. Bilgi ve
deneyimlerinin gireceği risk taşıyan dikenli bu yolda; kendine yeteceğine olan
güveni tamdır.
Koşullarını
sıralar bir bir: Babalar, karanlık işlerine kendisini kesinlikle
karıştırmayacak. Çalışma yöntemlerini uygulamakta da alabildiğine özgür olacak…
Çocuklarının disiplinsiz hareketlerinden ruhları daralar babalar rahat nefes
alır. Birisinin malikânesi sınıf haline getirilir. Gerekli araç gereç temininde
öğretmenin istemleri koşulsuz karşılaşacağı konusunda el sıkılır. Öyle ya,
mafya raconunda senet, sepet gereksizdir. Topu topu güçlü kuvvetli, ikisi 18
üçüncüsü 17 yaşında gürbüz çocuklardır yeni öğrencileri.
Romanı
okuduğumda çiçeği burnunda mesleğimin ikinci yılında bir öğretmendim. 18
yaşımda göreve başladım. Doğu Karadeniz Bölgemizin denize paralel uzana
dağların eteklerinde ırak bir köy… Okula
kavuşalı henüz üç yıl olmuştu. 3-4 ve 5. Sınıflara ben giriyordum. Sınıf
mevcudum 58. Benim boyumda, nişanlı olan öğrencilerim vardı.
Bazı
günler okula tabanca ile gelen, bıyıkları terlemeye başlamış delikanlılarımın
ağabeyleri silahsız dolaşmazdı. Böyle bir okulda görev yaparken; mafya
çocuklarıyla ders yapacak olan öğretmenin çalışmalarını anlatan roman benim
için çok daha ilginç hale geliyordu. Meslektaşımın yaşanmışlıkları bir dağ
köyünde karşılaştığım sorunları çözmekte farklı çözüm yolları gösterebilirdi
bana… devam edecek…