Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin  öğretmenler  gününü en içten dileklerimle kutluyorum ve ana-baba gibi haklarının ödenemeyeceğinin altını çizerek büyük-küçük farketmeksizin hepsinin ellerinden öpüyorum,hayatlarını kaybedenlere ise Allah'tan rahmet diliyorum.

Onlar en güzel sözleri hak ederler  fakat  kıymetleri pek bilinmez açıkcası.Çünkü onların demiri altın yapmak gibi bir dertleri vardır,kolay değildir,belki bu, güneşi  balçıkla sıvamak kadar zordur.Her  ilden her kültürden  gelen taze zihinleri,ilmik ilmik işlemekle yükümlüdürler.Bu kutsal mesleği gecesini gündüzüne katarak  yerine getiren tüm öğretmenlerimize minnet borcumuz var.

Bazen övgü amaçlı bazen hakaret amaçlı,  yaşımız kaç olursa olsun,sormaz mıyız?
"Seni kim okuttu?" "Senin öğretmenin  kimdi?" O yüzden bir çocuğun hayatı boyunca  başarısında ve başarısızlığında onların imzaları vardır.

Benim hayatımda derin izler bırakan birkaç  öğretmenlerimi  anlatmaya çalışacağım:

Murat Üstün: İlkokul birinci sınıf öğretmenimdi,parmaklarımdan tutarak harfleri  yazmaya  çalıştığım,makaraları şak şuk ikişer ikişer,beşer beşer,onar onar saydığım o günleri hiç unutmadım.Ayrıca güzel bağlama çalardı ve bizim müzik derslerimiz  çok eğlenceli geçerdi kır düğününü andırırcasına.

Kudret Uysal:Manisalıydı ve bizleri dört yıl okuttu.Herşeye kızar bağırır, sıra  dayağına çekerdi sınıftaki metreyle ve ellerimiz mosmor olurdu dakikalarca zonklardı."Kafası kopasıcalar,"diye beddua etmesi çok meşhurdu,gülerdik,güldükçe daha çok kızardı.Derslerde hep  ya gazete okurdu ya bulmaca çözerdi,bize de"susun da ne yaparsanız yapın,"der gibiydi.

Kemal Alas:Türkçe  öğretmenimizdi ortaokulda,dilbisini ve yazmayı bana sevdiren  öğretmenimizdi.Neden  mi?
Ödevi yapmadığımız zaman ya da bir yaramazlık yaptığımız zaman  ceza verirdi,yazma cezası.Ders kitabındaki  en uzun metni,hikaye veya şiir, beş defa  hatta on defa yazma.Ertesi gün  kontrol ederdi eğer atmamışsa  veya  imlada  bir yanlışlık yaptıysa,ayvayı yedi,yaza yaza ne defter yeterdi ne kalem.(İstiklal Marşı'nı ben  de yazmıştım dört sefer.)

Şenol Memiş:İdealist bir tarih öğretmeniydi her  ne kadar asabi olsa da severdik onu.İtiraf etmek gerekirse  dersini çok kaynatırdık:
"Hocam,yıllık ödev nasıl hazırlanır  ve her dersten alabiliyor muyuz?"
Başlıktan,paragraftan, sayfa düzeninden,kaynak bulmaktan,kapak tasarımından anlatır da anlatırdı,sanki profosörlük  tezimizi yazacaktık,bizim niyetimiz başkaydı.

"Vatandaşlık ve İnsan Hakları" diye bir seçme ders vardı o  girerdi,üç soru sormuştu  sınavda:
"Yaralı bir düşman askeri görseniz  ne yapardınız?"
"Sizce insan hakları korunuyor mu,neden?"
Üçüncü soruyu hatırlayamıyorum,neyse,bu sınavdan sadece ben geçmiştim,en yüksek notu alarak:kırk beş.

Mehmet Ali Özdemir: Her ne kadar geometrim kötü olsa da  matematiğim  iyiydi ve bunu  Mehmet Ali hocama  borçluydum,aradan yıllar  geçmesine rağmen hala bazı konulardan soru çözebiliyorum;oysa liseye kadar en nefret ettiğim ders matematikti.

Mehmet  Ali Tiftik:Lisede tarih öğretmenimizdi ve onun dersinde  hepimiz birer katiptik,not tuta tuta ellerimiz ağrır,gözlerimiz yanar ve uykumuz gelirdi,çok sıkıcı geçerdi ve ayrıca  el yazımın katili  de oldu diyebilirim çünkü hızlı söylediği için hızlı yazmamız lazımdı,bu yüzden harfler harflere,kelimeler kelimelere  karışıyordu,bu  alışkanlığım halen devam ediyor hiç güzel bir yazı yazamıyorum yazsam da okunamıyor.

Bilal Özturkut:Bana okumayı ve yazmayı  sevdiren,mütevazi, lisede edebiyat  öğretmenimizdi."Şiir Tahlilleri"ile "Hikaye Tahlilleri" Mehmet Kaplan'ın, o yıllarda okuduğum ve çok yararlandığın  kitaplardı onun sayesinde.Ayrıca Kemal Tahir,Sait Faik  Abasıyanık,Peyami Safa,Oğuz Atay,Reşat Nuri  Güntekin'in kitaplarını okumam için çok vermiştir.

Bu arada "185 Gün" ve "215 Gün" adlı iki kitabı mevcut,bana hediye etti, en kısa zamanda büyük bir keyifle  okuyacağım.

Mektep kitaplarındaki haritalarda  bir el kadar olan Anadolu'da,birbirinden  değerli o kadar öğretmenlerimiz var ki...
( Öğretmenlerimiz başlıklı yazı berberce tarafından 26.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu