Yüzyıllık bir çınarın gölgesiydi gözlerin. Sütten kesilmiş annenin kucağında bebek bakışıydı gözlerim.
 
Senin ellerinde uyanmıyorsam aşka, Ashab-ı Keyf gibi uyuyarak, zamanın yıllarca ötesine kaçıyormuş gibi umarsız dalıyorum uykuya.
Tayy-i mekân yapar gibi koşuyorum her gece yüreğinin toprağına. Dudağında parmak izim yoksa da yâr, toprağında ayak izlerim var. Umutlar ve korkular getiriyorum sana, zamanın imbiğinden geçirmiyorlar.
Yüreğinin kovuğunda donuyorum yâr.
Donuyorum da tapınağına almıyorlar.
 
Ört gözlerimi.
Ört gözlerimi öleceğim. Ölsem de her gece tekrar geleceğim.
Gecem mi sen yoksa sen mi ecemsin?
Öyle karışmış ki zaman...
Öyle karışmış ki mekan, bilsem ki seni gün ışığında göreceğim, gecelerimi ateşe verip tan yeri ağardı söktü şafak diyeceğim.
 
Ama gündüzler bir iğneli fıçı.
İçinde pare pare bedenim. Battıkça ruhumun som aşkına, yoksunluğun kanatıyor ince ince tenimi. Kırılsa buzlu gözlerim ve kör olsa el yordamıyla seni arayan parmak uçlarım, erise bedenim, yek pare kalbim kalsa, lime lime kalbimi al avuçlarına. Adını söyler tesbih eder gibi... Götür kulaklarına.
Geçer mi aşk nöbetlerim?...
Kırmak istiyorum kendimi elimde çekiç...
Abrakadavra !...
Bedenim toprağında mündemiç.
 
Yüzyıllık bir çınarın gövdesiydi yüreğin. Ve gövdesinde ağaçkakandı gözlerim.
Uzanamadı ellerin !... 
Hangi kuş, gövdesine yuva açar gözleriyle yüreğinin.
Kovuğunda yanıyorum yâr.
Yanıyorum da tapınağına almıyorlar. Tebdil-i kıyafet ederek kaçtım sevdana. Öyle ağırki şimdi yokluğunda varlığım.
Zümrüdü Ankânın kırk tonluk kanadı varmış. Hani kuş tüyü kadar hafifti aşkın sen hali.
Üff deyince uçardı hani anka kuşları. Hayalin bile uçmuyor gözlerimin ucundan yâr.
Uçsa da tapınağına almıyorlar.
 
Yüzyıllık bir çınarın dallarıydı ellerin...
Gecem siyah kollarına alırken beni, ellerinde sallandır kadavra bedenimi...
Son kez...
Son kez gün ışığında kurut cesedimi.
Abrakadavra olayım.
Beni sende kurutsana. Ortalıktan yok olayım.
Ve seni çıkaramadığım gönül yurdumdan taşınıp kaybolayım.
Tayy-i zaman, Tayy-i mekân ve tebdil-i kıyafet yaparak.
( Abrakadavra başlıklı yazı Sönmez tarafından 23.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu