Günü erteleyebilirdim ama geceyi
asla.
Sözcükler iken birer pekişteç ve işte
ambleminde saklı
Nice düş
Sergüzeşt geçinen geçimsiz yıllar
Sözüm ona aşkla özdeş
Nehrin kıyısında bir denizaltı
Bense denizatının sırtında
okyanusları
Aştığım
Cılkı çıkmış berduş ruhlar masasında
Attığım zar misali:
Kâh yek kâh düşeş
Evrimlerin ihlali
İdam sehpam ise kurulu
Beklerken dostları
Ve işte boynumda boğazımda sözcükler
Kilit noktası ölüm iken evrenin
Ve işte uyuttuğum çekinceleri
Bir kompliman sunacakken Tanrı
Bense gözyaşımı silip asacakken en
uzağa sancağı
Takılı kaldığım
Takık gönüllerin ihtişamlı öfkesi
Göz göze geldiğim olsa bile
Ölümü erteleyen bir güdü
Ve işte çıplak ruhumun üstü örtülü
Övünçlerle damıttığım
Öykülerden ayrı duramadığım
Öykündüğüm öyle bir iklim ki
Sefasını süremediğim ne ki hayatın?
Hazan ve müdavimi bulutlar
Öfkeli göğün gümbürtüsü
Yağmalanmış iken hayatlar
En çok da Ekimin güncesi
Seferisi günün
Seyyah gölgeme sunduğum gülü
Kırıp da dalımı
Kıymete binmesem ne ki
Gıybet ötesi ruhlar
Kıyam öncesi huzur
Kıyılan bir ömür ki
Dilim dilim neşri
Ve nesri şiirin bir hikâye daha
işlerken cürmü