Otur !..
Sıfır !..
Servis teki
işim bittiğinden yemekhaneye inmek için asansöre doğru yürüyordum ki ,
“Hocam !..”
Dönüp
baktığımda baş asistanımdı. Yanında biri bayan biri erkek iki kişi vardı. “Hocam
sizi sordular... İşimiz çok önemli diye ısrar edince yemekhaneye indiğinizi
servis ten öğrendim aldım geldim. “
Dönüp
iyice baktığımda gelenlerden bayan olanı yıllar önce İnegöl lisesinde üç yıl
aynı sınıfta okuduğumuz birine çok benziyordu.
“Buyurun.-!..
“Kenan bey
nasılsın ? “
“Cemile?..”
“Tanıdın
demek. Bu beyde eşim Kemal... “
“Nasılsınız? “
“Teşekkürler.
Sizi sormalı ? “
“Sağolun.
Çok teşekkür ederim iyiyim. Ben yemek salonuna gidiyorum buyurun sizde
misafirim olun..”
Hep birlikte yemek salonunda yemeklerimizi
alıp uygun bir masaya oturup,hem sohbet ediyor hem yemeklerimizi
yiyorduk.
“Eeee!..
Cemile hanım, neyle meşgulsun? “
“Şu anda bir
ilçede kaymakamım...”
“Çok güzel
çok sevindim. Belliydi buralara geleceğin. Tebrik ederim. Bir ara İstanbul'da
okurken karşılaşmıştık,siyasal da okuyorum demiştin. Beyefendi ?”
“Avukat!.. “
“Oh!..
maşallah Tanıştığımıza çok sevindim. Kaymakam hanımla kardeş gibiydik..”
“Ya sen
Kenan bey ? “
“Ben
İstanbul Tıp fakültesini bitirdim. “
“Evet..
Senin Şu anda bu fakültede Göğüs, Kalp ,Damar Cerrahi sinde Doçent doktor
olduğunu öğrendik. Tebrikler.!..Sende Çok hırslıydın... Çok sevindim,çok tebrik
ederim. “
“Çok
naziksiniz. Çok teşekkür ederim. Sizi buralara getiren nedir?”
“Benim
emekli öğretmen ve yalnız yaşayan teyzem var. Yapılan araştırmalar sonucu dört
damarının yüzde 85 tıkalı olduğu tespit edildi. Buraya sevk edilince de sizi
bir arayayım dedim.”
“İstersen
kendi aramızda da olsa,beyefendi uygun görürse sizli bizli konuşmayalım,ne
dersiniz? “
“Rica
ederim hocam ne demek? “
“Dün
öğleden sonra bizim bölüme yatırılan bayan hastamı yoksa?”
“Evet hocam
o... Orada servis hemşiresi ile konuşurken sizden bahsetti . Bu, bizim Kenan
olmalı dedim ve sizi buldum.”.
“İyi olmuş..
Sevindim. Dosyasına baktım. Bir takım tahlilleri n yapılmasını istedim.
Şimdiden söyleyeyim ameliyat yapmamız şart gibi görünüyor.”
Artık
top sende Kenan hocam.. Sizi gördüğüme çok sevindim. Kalkalım mı? Polikinlik
yapmam lazım da.. “
Tamam
hocam.. Biz sizi fazla meşgul etmeyelim.
“Ne demek
kaymakam hanım ne demek? Artık sık görüşeceğiz demektir. Buyurun bu benim
kartım.”
“ Bu da
benim kartım Kenan hocam... Hayırlı mesailer kolay gelsin”.
Çok teşekkür
ederim kaymakam hanım. Size de iyi günler..”.
“Günaydın
hocam! “
“Günaydın
!...
“Bu sabah
nasılız? “
“Elhamdülillah
!... İyi... İyi..”.
Dosyanı
inceledim.sizinde bildiğiniz gibi maalsef birkaç damarlarınız %80kapalı.” “Biliyorum...”
“Birkaç
tetkik daha yapalım ondan sonra daha sağlıklı bir karar verelim.”
“Artık karar
sizin Kenan hocam. “
“Yeğeninizle
liseden tanışıyoruz. Üç yıl aynı sınıfta okuduk. Birlikte mezun olduk. Maşallah
kaymakam olmuş.”
“Evet hocam
bütün bunları bana anlattı.”
“Kenan hocam
size bir şey sorabilir miyim ?”
“Buyur hocam
!..”
“Sanki sizi
bir yerden görmüşlüğüm var?..” .
“Bilmem!
Olabilir de ama ben sanmıyorum. Siz İnegöl de lisede görev yaptınız mı? “
“ Hayır!…
Bursa Erkek lisesi nde görev yaptım ve oradan emekli oldum.”
“İnsan insan
bezer hocam. Benzetmişinizdir.. “
“Öyle
olmalı...”Ama ben hafızama güvenirim. Bu güne kadar beni hiç yanıltmadı. Belki
de yaşlılıktan hafızam bana oyun oynuyor..”
“Hocam siz
yatın dinlenin. Ben yine geleceğim..Hayırlı günler...”
Odadan
çıktım.. Zamanım polikinlik, ameliyathane, servisler arasında geçïyor.
Genelde
doktorlar oldukça sosyal insanlardır. Tüm bu yorgunlukların ardından; ya resim
yaparız,ya klasik Batı müziği dinleriz, yada müzikle uğraşırız . Bende boş
zamanlarımda bir şeyler karalamaya çalışıyorum. Yaşadığım veya yaşanmış gerçek
olaylardan yola çıkarak kısa ve uzun hikayeler yazıyorum. Daha doğrusu yazmaya
çalışıyorum. Bununla birlikte çok yorgun olursam Keman çalarak rahatlamaya
çalışıyorum. İyi geliyor.. Beni rahatlatıyor. Bazende arabama atlayıp tabiata
atarım kendimi.. Galiba tüm bu uğraşlardan dolayı evlenmeye fırsat bulamadım.
Şu anda çıktığım biri var. Niyetimiz ciddi. Kendisi benim gibi doktor. KBB
uzmanı... Nasip olursa altmış yedi gün sonra inşallah evleneceğiz. Hayırlısı
olsun. Galiba onu çok seviyorum. Her gün ya göreceğim yada mutlaka sesini
duyacağım. O da öyle... Kendi gibi adı da MELEK...
Kenan
Döndüğümde gelen Melek ti
“Gel Melek..! “
“Nereye?”
“İki gün
sonra nasip olursa ameliyata alacağım da konuşma gidiyorum. Kaymakam hanım da
orada galiba . Gel sizi tanıştırayım. Seni merak ediyordu.”
Birlikte
hocanın yanına gittiğimizde kaymakam hanım da oradaydı.
“Hocam
müstakbel eşim Dr Melek hanım.. Kendi KBB Mütehassısı dır. “
“Memnun
oldum kızım, nasılsınız ? “
“Sağ olun
hocam iyiyim. Sizi iyi gördüm maşallah..”
“Kenan hocam
sağolsun.”
“Melek, bu
hanım da kaymakam hanım. Cemile..
“Nasılsınız?”
Teşekkür
ederim iyiyim ,siz? Teşekkür ederim bende iyiyim doktor hanım. Size galiba
hocam demem gerekir di ?”
“Nasıl uygun
görürse niz öyle olsun. Sıkıntı olmaz”.
“Kenan
sizden çok bahsetmiş ti. Tanıştığımız iyi oldu. Bundan sonra da görüşelim.
Kaymakam hanım.”
“Bana sadece
Cemile derseniz sevinirim.”
“Tamam !..”
“Cemile
hanım.”
“ Hocam
inşallah sizi büyük ihtimalle yarın sabah ameliyata almayı düşünüyoruz. Bundan
Cemile hanımın da haberi var. Bunun için burada.”
“Kenan
hocam, her şey in hayırlısı olsun. Yanlız benim beynimi hala kurcalayan bir şey
var. Bunu bir türlü kafamdan atamıyorum.”
“Buyur
hocam her şeyi sorabilirsiniz.”
“Kenan
hocam, ben hala sizi geçmişten tanıdığımı düşünüyorum.”
“Hocam şu an
vaktimiz var. Sizin için sakıncası yoksa anlatırsanız… Hepimiz buradayız
dinleriz. Sizde hem rahatlar hemde sorunuza cevap bulmuş olursunuz. “
“Anlatacağım
ama şu yatağın başını biraz kaldırırmısın Cemilem.,? Bir bardakta su verirsen
sevinirim.” Yatakta oturur vaziyete getirildi.
“Buyur
teyzem suyun.”
“Sağ ol
yavrum,sağ ol..”
Suyu
içtikten sonra odadakilere şöyle bir göz gezdirdi ve içini kemiren kuşkuyu
anlatmaya başladı.
“Bursa
Erkek lisesi Tarih öğretmeniyim. 10-11 İnci sınıflar sabahçı 9 uncu sınıflar öğlenciydi.
Okullar yeni açılmış 9/A sınıfında dersim vardı. Son dersti. Aslında ilk gün
öğretmenler ders yapmazlar sınıfla tanışıp öğrenciler den yıl boyu
istediklerini söyler lerdi. Neden şu an hatırlamıyorum ama Galiba moralim çok
bozuktu. Sınıfa girdim. Masama oturup not defterimi çıkardım. Rast gel bir
numara seçip 1524 tahtaya dedim. Sınıfta çıt çıkmıyordu. Kendi halinde efendi
bir genç şaşkın bakışlarla tahtaya çıktı. Oğlum” taş devrini “anlat dedim.
Çocuk,” hocam daha ders yapmadık ki “ deyince Oğlum orta okulda okudunya
anlat... Çocuk bir sağa,bir sola baktı sessiz kaldı. Sinirlenmiştim. “Otur.!.
Sıfır.! ...” Dedim Çocuk,” yanlış olmadımı? İlk gün seftah bismillah bana otur
sıfır diyorsun.” “Otur yerin terbiyesiz..” “Yoo..! hocam biraz dinleyeceksin
beni. Sonrada ben bir daha gelmemek üzere çıkıp gideceğim.” Donmuş kalmıştım.
Ben ne yapmıştım. “Bak hocam..Benim ne anam ne babam var. Erkek kardeşimle
hayata tutunmaya çalışıyoruz. Konu komşu tanıdık tanımadık bana,git sen oku
deyip bir şekilde maddi manevi destek çıktılar. Siz ne yaptınız? İlk gün Sıfır
vererek benim hayatımı söndürdüğünüz gibi bana güvenenlerin karşısında beni
sıfırın altına düşürdünüz. Şimdi ben onların yüzüne nasıl bakarım. Bu moralle
artık bu sene hiçbir şey yapamam. Memnun musunuz hocam. Velime söyleyip okuldan
kaydını sildireceğim. İnşallah bu size öyle bir ders olur ki hayatının üstüne
çarpı atıp uçurumdan ittiğiniz beni ömür boyu hatırlayıp vicdan azabıyla
kavrulusunuz.” Dedi ve. “Arkadaşlar hepinize başarılar dilerim. Hoşça kalın”
deyip eşyalarını sırasından alıp terbiyeli efendi haliyle sınıftan çıktı.
Sınıfta çıt çıkmıyordu. Beni baştan aşağıya ateş ve pişmanlık kapladı.
Ertesi günü
müdür bey çağırdı. “Hocam ,o öğrenciye yaptığınız etik değil. Çocuğun hayatını
bitirdiniz. Kaydını okulun ilk günü sildiren ilk tanıdığım öğrenci oldu.” Hiç
ses çikaramadım. Odadan çıktım. Emeklliliğim gelmişti. İlk sömestirde emekli
oldum. O zamandan bu güne kadar vicdan azabı çekiyorum. İşte Kenan hocam sizi o
delikanlıya çok benzetmiştim. Demek ki yanılmışım kusura bakma evlat”
dedi.
Hasta
odasında buz gibi bir hava esti. Kimse ne diyeceğini bilemiyordu
“Çocuklar
beni yalnız bırakırsanız sevinirim”. Dedi...
“Teyze o
genci aradınmı? “
“Nasıl
arayayım kızım tahsil hayatını bitirdiğim gencin karşısına çıkıp ne diyecektim?”
Melek
koluyla Kenan ı hafifçe dürterek göz işaretiyle hocayı gösterip hafifçe
gülümsedi..
“Hocam
ben bu hikayeyi duymuştum”.
“Nasıl? O
genci tanıyor musun Kenan hoca? “
“Öylede
denebilir hocam.. “
“Nasıl?”
“Çok iyi biliyorum
hocam..”
“İyi de
nasıl?”
“Sonrasını
dinlemek ister misiniz hocam? “
“Tabii!..”
Peki o zaman
... Yalnız sizden az müsaade istiyorum. Servise kadar gitmem lazım.” Kenan hoca
az sonra servis hemşiresi ile döndü. Hemşire hanım
“Teyzem ilaç
vaktin geldi.”
Elindeki
şırıngadaki ilacı damar yoluna bağlı olan serumun içine yavaş yavaş
ekledi
“Geçmiş
olsun teyzem” deyip odadan çıktı.
Kenan hoca
anlatacaklarından etkilenip heyecanlanmaması için seruma sakinleştirici ilave
ettirmek için servise çıkmıştı.
Kenan
,sandalyesini hocanın yatağının yanına çekti. Hoca hanımın da rahatladığını
görünce başladı anlatmaya...
“Hepinizden
tek ricam lütfen konuşmamı kesmeden sonuna kadar dinlerseniz hatırladığım
kadarıyla anlatacağım.
Hocam
siz o gün o talebenin tahsil hayatını bitirdiğinizde çocuk kendine güvenenleri
mahcup etmiş olmaktan dolayı kahroldu. Abisine durumu anlatıp ertesi günü okul
müdürünün tüm ısrarlarına rağmen okuldan kaydını sildirdi. Artık şehre de geri
dönmek istemiyordu. Kısa bir süre için şehre dönüp okumak için kendine yardım
edecek olanları tek tek dolaşarak olanları anlattı. Hemen hemen hepsi,
olsun,gelecek seneye inşallah demelerine rağmen artık sizden yardım alamam.
Sizleri tekrar düş kırıklığına uğratmak istemem. Ne yapacaksam kendim yapmalıyım.
Size de bana destek olduğunuz için teşekkür ederim dedi. Abisiyle konuşup
İnegöl'de yaşlı bir karı kocanın bahçedeki tek odasında cüzi bir kira ödeyerek
kalmaya başladı. Anne baba tarafından uzaktan akrabalarının yardımı ile mobilya
atölyelerinde çalışıyordu. Boş zamanlarında da hamallık dahil ne iş bulursa onu
yapıyordu. Yemiyor içmiyor tahsili için para biriktiriyordu. Bazı geceler
uyurken üzerinden farelerin geçtiğini anlayıp uyanıyordu. Yapacak bir şey
yoktu. Katlanması gerekiyordu. Okullar açıldığında İnegöl lisesi ne kaydını
yaptırdı. İşte burada bu zamana kadar arkadaş lıkları sürecek olan Cemile ile
tanışıyorlar. Artık delikanlının Otur.!.. Sıfır!... diyen hocasına ne
yapabileceğini göstermesi gerekiyordu. Hem çalışıp hem okuyarak derslerinde tek
bir orta not dahi almadan iyi derece ile liseyi Cemile ile birlikte bitirdi.
Yine kendi gayreti ile çalışıp Üniversite imtihanlarına girip Tıbbı kazandı.
Sonuç bu hocam...”
“Kenan
hoca yoksa sen..senin.?.”
“Evet
hocam... Bursa Erkek Lisesi 9.sınıftaki otur sıfır dediğiniz 1524 no lu
öğrenciniz Kenan ... O ögrenci bendim hocam yanılmadınınız. Bu gün ben Doçent
doktor olduysam bu sizin bana otur sıfır dediğiniz içindir. Aslında bana sıfır
vermekle siz beni öyle bir kamçıladinizki... Benim buralara gelmeme siz neden
oldunuz. “
Hocasının
ellerini avuçlarında tutan Kenan hoca ayağa kalkıp Hocasının elini öperken
hocasının gözlerinden yaşlar aktığını gördü. Bir birlerine sarıldılar. Yıllar
sonra kader onları hastane odasında otur sıfır dediği öğrencisiyle,Kenan
hocayla bir araya getirmişti.
“Oğlum,Kenan
hoca size oğlum diye bilirmiyim? “
“Ne demek
hocam, sadece Kenan demenizde yeterli.”
“Beni affet
oğlum..”
“Ne demek
hocam aslında siz beni kamçıladınız..”
Cemile
yanında oturan Meleğe dönüp
“Sen bunları
biliyormuydun ?”dedi
Melek
sadece İçten bir sevgiyle Cemile ye sarıldı.
“Hocam
müsaade ederseniz Kenan oğlunuzsa bende Melek kızınızım artık. “
Kalktı oda
hoca hanımın elini öptü.
“Kenan
hoca, bunları anlatmadan servis hemşiresi ne serumun içine sakinleştirici
yaptıran sizdiniz dimi?”
“Her
ihtimale karşı tedbirdi…”
İyide o
kadar sene beraber okuduk bunlardan bana hiç bahsetmedin ?”
“Her halde
zamanı değildi. Demek ki zamanı şimdiymiş. Hocam izin verirsen yapacak işlerim
var. Sonra yine görüşürüz. “
Deyip
Melekle birlikte odadan çıktılar.
Hocamın
ameliyatı başarılı geçti. Tıkalı damarlar ya baypas edildi yada değistirildi.
Hocamın artık taburcu olmasının zamanı geldi. Şimdi işlemleri
tamamlanmakta…
Melekle
birlikte hem hocamı uğurlayalım hemde Cemile hanımla eşine hem merhaba hemde
güle güle diyelim diye onların yanına gittik.
“Gel
Kenan hoca gel.. Sen beni iki defa hayata bağladın. Biri tıkalı damarlarımı
açıp çok şükür sağlığıma kavuşturdun.. Diğeri ise yıllardır içimi kemiren
vicdan azabımı yok ettin. Oğlum seninle gurur duydum.”
“Hocam yine
tekrar edeyim,ben bu gün Doçent Doktor olarak görev yapıyorsam sizin bana
okulun ilk günü Otur… Sıfır… demenizden dolayıdır. Aslında bana kötülük değil
beni kamçıladınız. Her neyse bunlar artık geride kaldı. “
“Bak evlat
Melek hanımla evlenirken beni düğününüze davet etmezseniz kırılırım.”.
“Merak
etmeyin hocam.. Arzu ederseniz bizim nikah şahidimiz olursunuz. “
“Nasıl
istemem çocuklar,nasıl istemem..”
“Bak Kenan
hoca bizi de unutma ha.”.
“Unutmam
Kaymakam hanım,unutmam..”
“Hadi
artık yolcu yolunda gerekir evlat biz gidelim”.
“Hocamın
elini öptüm.”Elimi bırakmadı,
“Asıl sen
eli öpülecek birisin Kenan hoca evladım.”.
“Estağfurullah
hocam olurmu öyle şey..”
“Hadi
çocuklar çok hakkınız geçti. Hepiniz hakkınızı helal edin.”
“Ne demek
hocam ne hakkımız varsa helal olsun.Sizde hakkınızı helal edin.”
“Helal olsun
evlatlar,helal olsun.. Hadi kalın sağlıcakla..”
Arabayla
giderken görünmez oluncaya kadar el salladılar…
Bizde
Meleğimle birlikte huzurlu bir şekilde servislerimize doğru yürüdük…
Kamil ERBİL