Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 6/7/2025
Okunma Sayısı : 361
Yorum Sayısı : 12
Kırık Bir Aşk Hikayesi- Soprano  Blok  Flüt



‘’Bayram  değil  seyran  değil  bu  hikaye  de  nereden çıktı’’ Demezsiniz  umarım  zira  hem  bayram,  hem  seyran  ve  hem  de Mecit  Aktürk  istemişti  Necla’ın  hikayesini.  Yani  ilk  aşkımın…

*****

Yüzümde ergenlik sivilcelerinin çıkmaya, sesimin de ciyaklama makamından boru makamına dönüştüğü yıllardı. Her delikanlılığa adım atan vatandaş gibi ben de fena halde aşıktım. Kime diye sormayın zira onu tarife ne kalem, ne mürekkep ne bilgisayar klavyesi ve dahi ne de binlerce gigabayt gücünde bilgisayarların ram bellekleri yeterli olacaktır.

Karşımızda yeni yapılan apartmanın birinci katından daire alan Necdet Amca’nın kızı Necla’nın iki mermer sütun üzerinde konuşlanmış bedeni, sapsarı lepiska saçları ve de özellikle yemyeşil gözleri bendenizde çok kısa sürede derûni bir aşkın oluşmasına vesile teşkil etmeye yetmiş de artmıştı bile. Öylesine  aşıktım  ki  Üsküdar’a  giderken  yağmura  yakalanıp  sırılsıklam  olan  katip  benim  yanında  solda  sıfır  kalırdı. Ben,  daha  bi  sırılsıklam aşıktım.

Necla’ya deliler gibi aşıktım lakin bu aşkı nasıl anlatabilirdim? O Şinşilla  cinsi bir hamfendü ben ise bir sokak çomarıydım.

Kendimi ona fark ettirmeliyim ama nasıl?

O dönemlerde her hafta mutlaka sinemaya giderdim. Filmlerde bir şey dikkatimi çekti bu kadar çok film izleyince: Yabancı filmlerde vatandaş aşık olduğu kızın balkonunun altına geliyor, elinde gitar ile bir şeyler tıngırdatıyor iki dakika sonra kız aynen vatandaşın kollarında. Türk filmlerinde de durum farklı değil. Vatandaş alıyor sazı eline başlıyor ‘’ Su gelir güldür güldür , gel de yar beni güldür’’e hatun hemen koşa koşa geliyor ve de bir samanlıkta güldürüyor abinin yüzünü. Ama beni en çok Fikret Hakan ile Türkan Şoray’ın oynadıkları ‘’ Cemo’’ adlı film etkiledi.

Çancı ustası Memo ile Yörük kızı Cemo’nun hikayesinde güzeller güzeli Cemo , Memo’nun çanlarının sesine sanki koyun misali düşüyor peşine.

Bir kaç tane cangur cungur çan sesiyle koskoca Cemo tavlanabiliyorsa ben bir flüt ile neler yapmazdım ki?


Allah razı olsundu Birsen Hanımdan. Yani müzik öğretmenimizden. Herkese bir soprano blok flüt aldırmış ve çalmasını da öğretmişti. İşte ben de blok flütümle etkileyecektim Necla’yı.

Artık Necla ne zaman pencereye çıksa ben de evimizin bahçesine çıkıyor ve başlıyordum çalmaya:

 ‘’ Ay akşamdan ışıktır, Yaylalar yaylalar, Yüküm şimşir kaşıktır. Dilo dilo yaylalar’’

‘’Manda yuva yapmış söğüt dalına, yavrusunu sinek kapmış gördün mü?’’

‘’ Kaç yıl oldu saymadım köyden gideli…Arkadaşım eş, arkadaşım şek , arkadaşım eşşeeekkk’

’’ Samanlıktan kaldıramadım samanı da Zühtü’


Namussuz kız bayılıyor benim türkülere ama naz yapıyor. Ben ne zaman çalmaya başlasam mahcubiyetinden  hemen  pencereyi  kapatıp  içeri  kaçıyor.

Üç- dört günlük bir çalma-çığırma faslından sonra kendi kendime ‘’ Artık işlem tamam’’ diyerekten Necla’ya bir mektup gönderdim. Daha doğrusu bir beyitlik bir mesaj…Biraderin eline sıkıştırdığım yirmi beş kuruş sayesinde mesajım Necla’ya ulaştı. Ona ‘’ Engine gel yeşil gözlüm engine/ Hasret kaldım gözlerinin rengine’’ yazmıştım.

Cevabı hemen geldi ‘’ Gayretini takdir ederim lakin,/ Davul bile çalar dengi dengine’’

Vaaayyy bana ha. Ertesi gün bir beyit daha salladım ‘’ Bu kalbimin sahibi sensin ancak,/ Gerekirse varım meydan cengine’’

Cevap yine fazla gecikmedi: ‘’ Fukarasın, hemi de bahtı kara/ Babam beni veriverdi zengine’’


Vazgeçtiğimi sandınız değil mi? Mümkün mü? Bu yola baş koymuşum bir kere. Bahçede flüt konseri tam gaz devam ediyor ‘’

Çarşambayı sel aldı, bir yar sevdim el aldı’’

‘’ Derule del derule, derule del derule’’

‘’Deli kız sinin geliyooor. Sinide neler geliyooor’’

Aynen devam. Repertuvarım  da  bir  geniş  ki  sormayın. İlle tavlayacağım Necla’yı çaresi yok. Çancı Memo kadar da olamayacaksam ne halt etmeye yaşıyorum ki.


Bir sabah baktım Necla bizim eve doğru geliyor. ‘’ Aman Allah’ım! Rüya mı bu? ‘’

Rüya değil. Bayağı bayağı bizim bahçe kapısını açtı ve içeri girdi.


-Merhaba Sami
-Merhaba Necla. Hoş geldin. Buyur otur.

Necla bahçedeki sandalyelerden birine oturdu. Benim yürek, dalak, böbrek ne kadar sakatat varsa gümbede güm güm atıyor.

-Bir şeyler alır mıydın? Çay, kahve, kola,  gazoz? Alaska-  Frigo da  var  buz dolabında.
-Teşekkür ederim. Ben buraya sana bir fıkra anlatmaya geldim. Anlatıp gideceğim.
-Fıkra mı?...Neyse…Buyur seni dinliyorum.

‘’Olay Kanuni zamanında yaşanmış galiba. Viyana Senfoni Orkestrası önce Almanya’da bir konser vermiş. Alman İmparatoru konseri çok beğenmiş ve ‘’ Bütün çalgıları parayla doldurun’’ diye emir vermiş. Davul ve zilin üzeri bile parayla dolarken zavallı flütçü bir lira bile görememiş. Orkestra daha sonra Rus Çarının huzurunda çalmış. Çar da çok beğenmiş konseri ve o da aynı emri vermiş. Keman, kontrbas, Korno, fagot tüm çalgılar para dolmuş ama flüte yine metelik yok. Son olarak bu orkestra Kanuni’nin huzuruna çıkmış. Çalmışlar ama Kanuni beğenmemiş. O da  aynen  ben  gibi  asabi  biraz. Emir  ve  ferman  buyurmuş:  ‘’ Bütün çalgıları, çalanların münasip yerlerine sokun’’ Emir  tabii  ki  can- baş  üstüne  ama hiç bir çalgıyı o münasip yere yerleştirmek mümkün olmadığı için diğer çalgıcılar kurtulmuş. Flütçü hariç tabii ki...Beni dinlediğin için teşekkür ederim. Bana müsaade.’’

Necla geldi, fıkrasını anlattı, mesajını gayet net bir şekilde verdi ve çekip gitti.

Gidiş  o  gidiş. Benden  bir  kaç  yaş  büyük  olan  Necla’yı  bir  daha  hiç  göremedim  zira  bu  müessif  olaydan  bir  iki  hafta  sonra  evlendi.

( Kırık Bir Aşk Hikayesi- Soprano Blok Flüt başlıklı yazı Sami Biber tarafından 6/7/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu