Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 6/15/2025
Okunma Sayısı : 239
Yorum Sayısı : 9
Samson  Ve  Deliladan  Kadir  Gecesine Geçiş.1. Bölüm
İSRAİL’İN  FİLİSTİNLİLERİ YOK  ETME  İDEALİ NASIL  BİN  AYDAN  HAYIRLI  BİR  GECEYE DÖNÜŞTÜ—1. BÖLÜM-  (Sisten  yazı  başlığını  kabul  etmediği  için  mecburen  değiştirdim.  Yazının  asıl  başlığı  budur ) 

FİLM  İÇİNDE  FİLM  BAHSİ.

Bugün  ağızlarınızı  bir  karış  havaya  açtıracak  bir  konuyla  huzurlarınızdayım. 

Peki  nedir  konu?

Konunun  ne  olduğunu  anlamamız  için  önce  benim  çocukluktan  ergenliğe  geçtiğim  yıllara  hatta  daha  da  eskilere  inmemiz  gerekiyor.

****

Yıl  1949.

İsrail  Devletinin  ve  Türkiye’nin  bu  devleti  tanıyışının  üzerinden  sadece  bir  sene  geçmiş.  Yani  sene  1949

Bir  film  giriyor  vizyona ABD’de.   Adı:  Samson  ve  Delila

Baş  rollerinde  Victor  Mature  ve Heidy  Lamarr  Oynuyor.

Film   çok  kısa  sürede  dünyanın  neredeyse  her  ülkesinde sinemalarda  oynatılıyor  ve  her  sinemada  gişe  rekorları  kırıyor.

Evet,  babamın  dönemlerinin  bu  müthiş  filmi  1960’lı  yılların  sonlarında  hâlâ  popülerliğini  koruyordu  ve  İstanbul-Beykoz’da  bir  açık  hava sineması  olan  Bahar  Sinemasında  seyrettiğimde  resmen  hayran  olmuştum . Sadece  ben  değil  herkes  hayran  hayran  seyrediyor ve  özellikle  kadınlar, filmin  sonunda  Samson’un  ölümüne  o  kadar  ağlıyorlardı  ki  yanlarında  getirdikleri  mendiller  sırılsıklam  olan  göz  yaşlarına  yetmiyordu.

Nasıl  ağlamazsın  ki Filistinli  alçaklar (!) bir  Yahudi  kahramanı(!)  olan Samson’a   ne  işkenceler  yapıyorlardı  ne  işkenceler…

Tabii  ki  henüz  12-13  Yaşlarında  olan  ben, Elifi  görse  mertek  zannedecek  olan  annem  ve  mahallemizin  diğer  kadınları,  deri  kundura  fabrikasında hayvan  boku  koklamaktan  ciğerleri  harap  emekçi  babalarımız, amcalarımız, Sokoni  Vakum gaz  şirketinde gaz yağı  soluyan  abilerimiz,   Türk’ün  öz  hasletlerinden  olan  mazlumun  yanında  olmak  hasletine  müsteniden Samson’a derin  bir  sevgi  duyarken ona ve  halkına zulm  eden  zalim  Filistinlilere  öfke  doluyuz. 

O  devirlerde hiç  birimiz  Filistinlileri  din  kardeşlerimiz  olarak  görmüyoruz.  Yahu  saçmaladım  resmen,  bilmiyoruz  ki. Hem  bilsek  de  hiç  bir  şey  farketmeyecek ( Bunun  sebebini  aşağıda  izah  edeceğim. )

Neyse, ben  filmi  anlatayım  sizlere.


İsrailli  Yahudi  bir  ailenin  oğlu olan  Samson, İsraillilere  zulm  eden  Flilistinlilerle  savaş  halindedir.  Ama  sefil   Filistinlilere karşı silah  kullanmaya  bile  tenezzül  etmez. Silah  olarak  kullandığı  bir  eşek  çene  kemiği  ile  tek  başına  binlerce  Filistinlinin  içine  dalar  ve  alayını  yerle  bir  eder.

Filistinli  zalimlere  karşı  kutsal  cihat ilan  etmiş  olan  Samson’u  bertaraf  etmek  isteyen kral, ‘’ Ulan  bu  herifin yok  mu  bir zaafı ki  oradan  vuralım  bunu?’’Diye  kara  kara  düşünürken  danışmanlarından  biri  ‘’ Evraka  evraka  ‘’  diye  fırlar  ve  krala  der  ki ‘’  Kralım !  Bizde  Delila  adlı  bir  hatun  var  ki  yüz  yaşındaki  dedeyi  bile  zıp  diye  ayağa  kaldırır. Bu  hatunu  Samson’a  musallat  edelim  ve  Samson’un  kuvvetinin  sırrını  öğrenelim.  ( Evet,  Samson  o  kadar  kuvvetlidir  ki  hepimizin  idolü  olan  Yunan  yarı tanrısı  Herkül’ün  bile  karizmasını  çizmiştir.  Artık  tüm  yeni  yetmeler  olarak vücudumuzu  Samson’un  vücuduna  benzetme  telaş  ve  gayreti  içine  girmişizdir )

‘’Bi  dakika  hocam !  Ben  bu  hikayeyi  biliyorum  ama  hikayenin  kahramanları  Samson  ve  Delila değil  ki?’’  Diyenler  olmuştur  mutlaka. Hemen  söyleyeyim:  Böyle  diyenler  varsa hem  haklılar  hem  değiller.  Neyse,  oraya  geleceğim.  Devam  edelim.


Samson,  Delila’yı  görünce  feleği  şaşar. Aynı  zamanda  bir  peygamber  olan (!) Samson’un kötü  bir huyu  vardır: Maalesef  dam  budalasıdır. Güzeller  güzeli fahişe  Delila’yı  görür  görmez  yamulur  resmen.   Artık  gece gündüz  sürekli  Delila  ile  vakit  geçirir. 

Hazret-i Samson,   iyice  kafayı  bulduğu  bir  gece  Delila’ya gücünün  sırrını  öter:‘’  Benim  gücüm  saçlarımdan  gelir.  Saçlarım kesilirse  normal,  herhangi  bir  adamdan  da  güçsüz olurum ‘’  Deyince  Delila  içinden  ‘’Aha da  hapı  yuttun  peygamber  bozuntusu’’ der  ve  kendi kendine  sorar: ‘’ Hap da  ne?  Neler  saçmalıyorum  ben? ‘’

Derken  efendim Delila,  Samson’un  saçlarını  keser.  Samson’un  saçlarını  keser  kesmez   zalim  Filistin  Kralının  adamları  içeri  girer ve  Samson’u  bağlayarak götürürler,  gözlerini  kızgın demirle dağlayıp  bir  un  değirmeninde  dolap  beygiri  olarak  kullanmaya  başlarlar. (  Bu  sahnede kadınlar  o  kadar  göz  yaşı  döktü  ki  o gece  Beykoz’u  sel  bastı. )

Samson  fena  halde  pişmandır bir  peygamber  olduğu  halde  nefsine  yenildiği  için.  Bu  arada  Delila da ‘’  Lan  aslan  gibi  adamdı.  Benim  yüzümden  ne  hallere  düştü.  Ben  ne  adi  bir  kaltakmışım?’’ diye  hayıflanmaktadır  ve  Samson’a  ne  kadar  aşık  olduğunu  anlamıştır.

Samson her  gün  yüce  Rabbe  dua  eder  pişmanlık  içinde ve  sonunda  yüce  Rab,  Samson’a  eski gücünü  geri  verir.

Bu  arada  kral,  kendisine  asla  pas vermeyen  Delila’nın Samson’a  aşık  olduğunu  öğrenince küplere  biner  ve  şehrin meydanındaki arenada  Samson’u  kırbaçlama  görevini  Delila’ya  verir.

Delila,  Samson’un  yanına  gider ve  kralın  ona  verdiği  görevden  bahseder. Bunun  üzerine  kör peygamber  Samson, Delila’ya bir  şeyler  fısıldar.  Yani  bir  plan  yapmıştır.

Biz  planı  tabii  ki   Delila’nın  Samson’u  kırbaçladığı  gün  öğreniriz.

Delila  kırbacını  Samson ‘un  vücuduna  saracaktır. Samson  da  kırbaca  yapışacak ve  bu  halde  Delila  onu  arenayı  ayakta  tutan  iki  sütunun  arasına götürecektir.

Plan  tıkır  tıkır  işler. Samson  o  iki  sütunun arasına  gelince sütunlara  abanır.  Böylece  yiğitler  yiğidi,  kafirlerin  baş belası,  mücahit  Samson, kendisinin  ölümü  pahasına  zalim  Filistin  kralını  ve  adamlarını  öldürür.

***

Dediğim  gibi,  aslında  hiç  bir  halt  anladığımız  yoktu  dönen  fırıldaklardan.  Bizler  millet  olarak  zalimin  karşısında, mazlumun  yanındaydık  ve  bu  filmde  Filistin  zalim,  İsrail   mazlumdu.  Velhasılıkelam  seviyorduk  İsrail  ve  İsraillileri. Zaten  sevilmeyecek  insanlar  olsalardı  Atatürk’ün  Casusu  İngiliz  Kemal,  Filistinli  zalimlere  karşı  Mazlum  İsrail’in  ajanlarıyla  birlikte  ölümüne  bir  mücadeleye  girer  miydi?

****

Biliyorum  ‘’  Hocam ! Asıl  konu  Filistinlileri  yok  etme  idealinin  nasıl  1000  aydan  daha  hayırlı  kutsal  bir geceye  dönüştüğü  değil  mi?  O  konuya  ne  zaman  geleceksin? ‘’  Diye  soruyorsunuz.

Haklısınız  ama  bazı  şeyleri öğrenmeden  Samson’un  mücadelesinin  Müslümanlara  Kadir  Gecesini  getirdiğini ( !) anlamamız  mümkün  değil. O  sebeple  gelecek  bölümde  Atatürk’ün  casusu  İngiliz  Kemal’in  mazlum  Siyonistlere (!)  niçin  ve  nasıl  yardım  ettiğini anlatarak  başlayacağım.

Sonra?

Sonra  çok  daha  dehşet  sürprizler  sizleri  bekliyor zira  konuya  Peygamberimiz  de  Hazret-i  Samson(!)  lehine  dahil  oluyor.

Gelecek  bölümde  buluşmak  üzere  Allah’a  emanet  olunuz.

( Samson Ve Deliladan Kadir Gecesine Geçiş.1. Bölüm başlıklı yazı Sami Biber tarafından 6/15/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu