Aşkın en yalın haline hapsediyor güneş yansımalarını

Ve fitili çekilmiş bir cümlede zikrediyorsun dilimde..!

 

 

Sıkıca tutuyorum gözyaşlarımı

Dilime “ahh”çalınıyor derince

Çözemiyorum saçlarıma düğümlenmiş ellerim

Yoksun..!

Yoksulluğuna bir dil bulamıyor hüviyetim…

 

 

Sonbaharın kasveti çökmüşken yağmurların çiselerine

Her tane de sen düşüyorsun gönlüme

Artık diyor dilim artık

Kanatarak yüreğimi

Kavuşmak sonraki leylak düşümlerinde…

 

 

Hevesine aldanmışken baharların

Bir masalın başkahramanı oluveriyorum ansızın

Sonra uzanıyorum hayallerin cebine

Bir tutam tozpembe

Bir yığın yanılgı

Nihayetinde

Elimde can çekişen bir serçe

Ağlıyorum sonra durmadan

Suskularımı yudumlayarak

Zamana aldırmadan süzülüyorum yeniden gecenin zifirine…

 

Sana gözlerimin efsununu yolluyorum

Ve dilimin suskusunu

Tüm sözcüklere nispeten…

Gece çarparken kapıları yüzüme

Sızıyla düşüyorum aynaların tenine

Sırrımda gözleri buğulanıyor ay ışığının

Mendilimde zifirden lekeler yine

Gökçe düşlerin dönemecinde…

 

 

Nedense bu met cezir ruhsarımda salınır

Nedense bu tutsaklıktan sızılı bir kök kalır…

 

 

Aşkı beceremiyorum,

Yüreğimde nasıl yanık bir kaval sesi, saçlarımdan iç kulağımı okşuyor..!

( Bir Tutam Tozpembe... başlıklı yazı songlkaradağ tarafından 10.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu