Görsel sonucu

 

   Türk gazi tipinin mükemmel bir örneğini aksettiren Battal Gazi, gerek kahramanlığı, gerekse evliya karakteriyle Anadolu insanı üzerinde son derece etkili olmuştur. Bu yüzden de Battalnâme Anadolu halkı arasında asırlarca sözlü olarak yaşamıştır. Ayrıca Anadolu dışında yaşayan Türk toplulukları arasında da sevilmiş, yazılıp okunmuştur. Tamamen Müslüman Türk geleneklerine göre meydana getirilmiş olan Battalnâme'nin yazıya geçiriliş tarihi henüz kesin olarak tayin edilememekle birlikte, eserin 11-11-2. yüzyıllarda Danişmendliler zamanında söylendiği ve Danişmendnâme'nin yazılış tarihi olan 643'ten (1245-46) önce yazıldığı tahmin edilmektedir.

Battalnâme'nin bugün bilinen nüshaları arasında yazıldığı döneme ait olanı yoktur. Eldeki nüshalar daha sonraki dönemde yazılmışlardır. Bilinen en eski nüsha 840 (1436-37) tarihini taşımaktadır (Arkeoloji Ktp., nr. 1455).15 Battalnâme, Darendeli şair Bakai (ö. 1785) tarafından 1183'te (1769) manzum olarak da yazılmıştır.

 

Battal Gazi Destanı'nın Doğuşu

 

8.asırda başlayıp İstanbul'un Sultan Mehmet tarafından fethine kadar beş yüz yıl devam etmiş önce Arap-Bizans sonra Türk-Bizans mücadelesinin atmosferi içinde doğmuş bir destandır.

 

Battal Namenin Konusu Nedir?

 

8.Yüzyılda Anadolu'da Emevilerin Hıristiyan Bizanslılara karşı açtığı savaşlarda Battal lakabıyla ün kazanmış bir Müslüman kumandanın kahramanlıkları anlatılmaktadır.

 

Battal Lakabını Neden Almıştır?

 

Mervan'ın oğlu Mesleme'nin (715) İstanbul kuşatmasında, kahramanlıklarıyla büyük ün yaptığından kendisine Battal (kahraman) lakabı verilmiştir.

 

Battal Gazi Kimdir?

 

Arap tarihçilerine göre Emeviler devrinde meydana gelen İstanbul kuşatmasında üstün kumandanlık ve yiğitlik vasıfları göstermiş Abdullah adlı bir kahramandır.

740 yıllarında Hristiyanlarla yapılan savaşta ölmüştür. Eskişehir'de Akroin denilen yerde vefat etmiştir.

İstanbul surları dibinde gömülü olduğuna inanılır. Antakyalı ve Şamlı diyenler olduğu gibi Emeviler hizmetinde çalışan bir Türk olduğu da söylenir.*

 

Aslında Battal gazi Malatya, da yetişen bir serdar ve yiğittir, zalime olan karşı çıkışıyla, gönülleri fetih edişiyle bizler Malatya’mızda böyle biliriz Allah’u Âlem…

                                                       ------

Yine günlerden bir gün Bizans Tekfuru hatta imansızın kâfirimi desek, yine millete kan kusturuyor, milleti sızım sızım inletiyordu. Fatih Sultan Mehmet han İstanbul’u fetih etmeden önceki dönemlerdir. Çağırır yanına Battal gazi denilen yiğidimizi. Battal gazi Padişahın huzurunda, sağ elini yumruk yaparak sinesine vurarak selamını verir.

-Beni emretmişsiniz devletlûm.

Diyerek içeriye girer. Fatih Sultan Mehmet Han, düşüncelidir.

-Gel yiğidim gel Battalım, Bizans’ı ele geçirme hazırlıklarımız devam ederken o zalim Bizans’ın tekfuru kâfiri rahat durmaz millete kan kustururmuş, tez elden varasın ya kellesini ya cümlesini mutlu edesin.

Battal gazi gülümseyerek.

-Emriniz baş üstünedir Sultanım

Huzurunda ayrılır atına biner son sürat atını Bizans’a doğru sürer. Üç gün üç gece değil de birkaç saate varır Bizans tekfurunun bulunduğu kaleye, kaledeki nöbetçileri alaşağı eder kılıcıyla iman gücüyle birazda bilgi becerisi ile. Tekfur sesleri duyunca, birazda korku ile.

-Çabuk yakalayın onu, içeriye girmesine izin vermeyin .Eğer içeriye girerse sonumuz olur biteriz.

Dört bir yandan askerler saldırsa da Yiğit Battalımıza başarılı olamazlar, Battal gazi ayağı ile tekfurun bulunduğu sarayın kapısın yere serer. Elinde kılıcı kükreyerek.

-Ey Bizans’ın tekfuru ey kâfiri sen milletten ne istersin, onca altınların sarayların hanların hamamların vardır, daha fazla neden istersin. Bilmezsen öğren bizin davamız hayatımız hak için mazlumların yanında olmak, mazlumları ezeni ezmektir.

O anda tekfurun güzel kızı Manolya içeriye korku içinde girer.

-Babacığım neler oluyor, bu delikanlı yiğitte kimdir?

Battal gazim vurulmuştur Tekfurun kızı manolyaya, gözlerindeki derin aşk dolu bakışı endamı yürüyüşü saçlarını yana savuruşu, Battalı gönlünde vurur. Manolyada vurulmuştur Battal Gazimize, pek belli etmez Battal gazi gibi.

Tekfur.

-Korkma kızım bu gördüğün, Türkellerin Fatihin fedaisi Malatya serdarı Battal gazi, halkı ezdiğim için intikam almaya gelmiş.

Manolya hiddetle babasına.

-Sen nasıl bu halkı ezersin

Demese de, kızgınlığını öfkesini babasının yanında uzaklaşarak korku ile belli eder. Battal gazinin yanına yaklaşır o güçlü kollarına sarılarak.

-Ne olursunuz babamı öldürmeyin, ona bir ceza verin, sizi görür görmez âşık oldum derinden, babamı öldürmeyin bu rezilliğinden dolayı…

Batta Gazimiz aman dileyen tekfurun güzeller güzeli kızına daha doğrusu aman dileyen herkese kılıç kalkmayacağını çok iyi bilir ve bunu istemeyen tekfura döner.

-Ben kızınız alıp gidiyorum, sende benimle geliyorsun, tahtına, Köroğlu’ndan yadigâr Ayvazı geçireceğim başına, senide Devletlû Padişahın yanında bir ömür boyu terbiye ile terbiye alman için insanlık dersi alman için ona bir öğrenci yapacağım. Bu böyle biline başka söz söylenmeye.

 

Kendimce bir şeyler katmaya hayal ederek olması gerekeni kurgulayarak yazmaya çalıştım, kusurum var ise af olan, gönülde serde vatan toprağında yiğitliğimiz her zaman vatan millet aşkı ile VAR ola dola.

 

Mehmet Aluç /Kul Mehmet

 

*Bu Bölüm İnternetten Alıntıdır

( Malatya’nın Ecdadın Serdarı Battal Gazi başlıklı yazı kul mehmet tarafından 18.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu